Konuşma ve Dil Terapisti Çiğdem Buzul, AA muhabirine yaptığı açıklamada, normal şartlarda çocukların 12 aylıkken ilk kelimelerini söylemeye başlamalarını beklediklerini, erkek çocuklarda bu sürenin zaman zaman 3-4 ay daha uzayabileceğine işaret etti.

Buzul, çocuklarda konuşma geriliği yaşanmasının birçok sebebi olabileceğini, bunlardan birisinin de emzik kullanımı olduğunu kaydetti.

'Çocuk sürekli ağzında emzikle dolaştığı için bir şey sorduğunuzda veya ses çıkarması gerektiğinde deneyimi azaldığı için konuşması gecikebiliyor.' diyen Buzul, çocuklarda emzik kullanımının 2 yaşından sonra mutlaka bırakılmasını önerdi.

Emziğin konuşmanın yanı sıra kulak enfeksiyonları açısından da risk oluşturduğunu vurgulayan Buzul, şöyle devam etti:

'Uzun süreli ve sık emzik kullanımı, kulak enfeksiyonu riskini artırıyor. Tekrarlayan kulak enfeksiyonları da ilerleyen dönemde işitme kaybına kadar gidebiliyor. Sadece emzik de değil, biberon için de aynı şey geçerli. Sonuçta bebekler sütü veya diğer sıvı içecekleri biberondan yatarak içiyorlar. Bu da orta kulaktaki kanallarda sıvı birikimine neden olabiliyor. Dolayısıyla sadece emziğin değil, biberonun da 2 yaşından itibaren kullanılmamasını öneriyoruz.'

'Emzik istediğinde eğlenceli aktivitelere yönlendirin'

Çiğdem Buzul, uzun süreli emzik kullanımının çene ve diş yapısında bozukluklara da neden olabildiğini, diş ve çenede yanlış hizalanma görülebildiğini söyledi. Emzik kullanan çocuklarda beslenme sorunlarına rastlandığını vurgulayan Buzul, 'Sık emzik kullanan çocuklarda besinleri reddetme de görülebiliyor.' ifadelerini kullandı.

Çocuklarını emzikten ayırmak isteyen ebeveynlere bu kararı çocuklarının davranışlarına göre belirlemelerini tavsiye eden Buzul, şunları söyledi:

'Her çocuk ve ailesinin kendine özgü hareket şekli vardır. Birden bire bırakmayı veya azaltarak sonlandırmayı deneyebilirler. Genelde emziği olmayan çocuklar huzursuz olur, bu da annelerde stres yaratır. Bu yüzden ilk zamanlarda uyku süresi ile sınırlandırılabilir. Genelde çocuklar ağladıklarında emzik verilince sakinleşirler. Bu nedenle ağladığında sakinleştirmek için onları eğlenceli aktivitelere yönlendirmeyi öneriyoruz. Örneğin çok sevdiği bir oyuncağı eline verip dikkatini dağıtabilirler.'

Konuşmada geciken çocukların ailelerine 'kitap okumayı' öneren Buzul, bu sayede çocukların daha fazla kelimeye maruz kaldıklarını ve kelime dağarcıklarının geliştiğini kaydetti. Müziğin de başka bir yöntem olduğunu dile getiren Çiğdem Buzul, ebeveynlere çocuklarıyla göz kontağı kurup, şarkı söylemelerini önerdi.

Doğanın da konuşma becerilerini geliştirmede yararı olduğuna değinen Buzul, sözlerini, 'Konuşmakta geciken çocukların ailelerine 'Doğayı kullanın.' diyoruz. Örneğin bir karttaki çileği göstermek yerine birlikte pazara gidin, çilek satın alın, getirin birlikte yıkayın. Ona dokunsun, koklasın, tadına baksın, deneyimlesin. Böylece dış uyaranlara maruz kalsın.' diye tamamladı.

İTTİFAK - AA