`height=

Dilimizin ne kadar güzel bir dil olduğunu, ahengini, şiirselliğini, anlam zenginliğini, tınısını, ses uyumunu, gücünü bazen unutabiliyoruz. Ne zamanki bir yabancıdan Türkçe ile ilgili olumlu tespitler duyar, o zaman tekrar hatırlarız dilimizin güzelliğini. O yüzden özellikle yabancıların dilimizle ilgili düşüncelerinin önemli olduğunu düşünüyorum.

Bir çok yabancı Türkçe için 'kulağa çok hoş geliyor, kuş cıvıldaması gibi, fonetiği çok güzel ve akıcı bir dil' ifadesini kullanıyor. 'Tonu çok iyi, yumuşak bir dil, bir şeyleri basitçe ve kibarca açıklıyor gibi geliyor bize' diyenler de var.

İçerisinde çok fazla 'ç, ş, r, z' seslerinin olduğunu düşünüyorlar. 'Özellikle ç ve ş seslerinin  kulaklarına çok baskınmış gibi geldiğini söyleyenler de az değil.

Genel olarak da biraz Avrupa, biraz Arapça biraz da Farsça ya benzeyen bir yapısı var diye düşünüyorlar. Türkçe, bir çok yabancının Almancadan ve Rusçadan daha yumuşak geliyormuş kulaklarına.

Yukarıdaki olumlu düşüncelerin yanı sıra 'kulağa çok karmaşık geliyor, çok sert, çok hızlı, benim için çok zor, sanki antik bir dil' gibi olumsuz düşünceleri ifade edenler de var elbette.

Netice itibariyle dilimiz bizim ortak mirasımız ve ortak anlaşma aracımızdır. Düşüncelerimizi, duygularımızı, sevgilerimizi, serzenişlerimizi onunla dile getiriyor edebiyatımızı, şiirimizi, bilimimizi, eğitimimizi, anlaşmalarımızı, adaletimizi onunla inşa ediyoruz.

O yüzden de dilimizin korunması biraz da bizlerin dikkatli davranmasına ve çok bilinçli kullanmasına bağlı değil mi?

Biz farkında olmasak da bazı otoriteler dilimizin hakkını teslim ediyorlar.

2007`de Almanya nın başkenti Berlin deki Dış İlişkiler Enstitüsü tarafından düzenlenen, 60 ülkeden yaklaşık 2 bin 500 kelimenin göz önünde tutulduğu yarışmada, Türkçe Yakamoz sözcüğü, 3 kişilik jüri tarafından dünyanın en güzel sözcüğü olarak belirlenmiş.

Açıklamada, ayın sudaki yansımasını ifade eden Yakamoz sözcüğünün, orijinalliği, anlamı ve kültürel önemi açısından birinciliğe layık görüldüğü belirtilmiş.

Yakamoz benim de çok sevdiğim bir kelimedir. Kelimenin etimolojik yapısı farklı bir yazı konusu olabilir. Burada kastedilen kulağa hoş gelip gelmemesi ve orijinalliğidir sanki.

Kısa bir tarama yapınca fark ettim ki yabancılara çok hoş gelen birçok kelimemiz varmış.

Etimoloji isimli Youtube kanalındaki ülkemize eğitim için gelen yabancı  öğrencilerle yapılan söyleşi videolarından da hareketle yabancıların en çok beğendiği bazı Türkçe ya da Türkçeleşmiş kelimeler şunlarmış:

  • Namutenahi (Kongo Cumhuriyeti)
  • Hayat (Bosna)
  • İyi ki varsınız (Moğolistan)
  • Mübalağa (Nijerya)
  • Teveccüh (Nijerya)
  • Günaydın ( Avrupa)
  • Teşekkürler (Avrupa)
  • Merhaba (İspanya)
  • Tamam (Genel)
  • Ana, abi, kardeş (Avrupa)

Şahsen benim de en çok sevdiğim kelimelerin başında 'hayat' kelimesi gelir. Canlılık, dirilik, var olmak, su, bahar, yeşermek olarak düşünürüm bu kelimeyi.

Herkesin farklı bir kelimesi olabilir. Farklı bir kelimeyle ilgili hikayesi de olabilir. Kelimelerden hareketle bir müze bile açıldı Ankara`da. Yazar Şermin Yaşar tarafından Türkçe kelimelerin, atasözlerin ve deyimlerin anlamını çocuklara ve gençlere öğretmek amacıyla kurulan Türkiye nin ilk 'Kelime Müzesi' ziyaretçilerine kapılarını açtı artık.

Yeni açılan Kelime Müzesi farkındalık oluşturması açısından son derece yararlı bir girişimdir diye düşünüyorum. Şermin Yaşar`ın bu konudaki girişimi her türlü takdiri hak etmektedir. Kelime Müzesi, mutlaka gezilmesi gereken bir müze olmuştur artık.

Müzenin açılışı ile ilgili Anadolu Ajansı`nın haber sitesinde aynen şunlar yazıyor:

'Müze ziyaretçilere, Türkçenin söz varlığının eşsiz zenginliğini kelimelerin sanatla, görsel tasarımla, duyguyla bir araya geldiği sergiler ve enstalasyonlar üzerinden deneyimleme imkanı sunuyor.

Müzeye girişte misafirleri, 'Hoş geldiniz', 'Sefalar getirdiniz', 'Ne iyi ettiniz de geldiniz', 'Aman efendim gözümüz yollarda kaldı', 'Hangi rüzgar attı sizi buraya?', 'Nerelerdeydiniz?' cümleleri karşılarken, ziyaretçiler çıkışta, 'Hoşça kalın', 'Allah a ısmarladık', 'Yine bekleriz', 'Yolunuz açık olsun', 'Arayı açmayalım', 'Özletmeyin kendinizi' cümleleri ile uğurlanıyor.'

Ne hoş kelimelerimiz var değil mi? 'Hoş' ile başlayan 'hoşgörü, hoşça kal' gibi kelimeler de çok hoş geliyor kulağa.

Sizlerin en beğendiği kelimeler hangileri? 

Yorumlara yazabilirsiniz.