Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Birleşmiş Milletler (BM) 74'üncü Genel Kurulunda yaptığı konuşmada Filistin davasını bir kez daha cesur sözlerle dünya gündemine taşıması, Filistin'de memnuniyetle karşılandı. Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a BM Genel Kurulu'nda dünya liderlerine hitaben yaptığı konuşmadaki Filistin'e ilişkin tarihi ve cesur sözleri dolayısıyla teşekkür etti. Heniyye, Cumhurbaşkanı'na hitaben yayımladığı açık mektubunda, Erdoğan'ın BM'de dünya liderlerine "1947'den günümüze Filistin topraklarını yansıtan haritayı" göstererek yaptığı tarihi konuşmasından duydukları memnuniyeti ifade etti. 

Büyük bir ilgi ve takdirle izledik

Hamas lideri, mektubunda şu ifadelere yer verdi: "BM Genel Kurulunda dünya liderleri karşısında, Filistin'in işgal altındaki toprakları ve Filistin halkıyla dayanışma içinde olduğunuzu ifade ettiğiniz konuşmanızı, işgal altındaki Kudüs'ü ve Mescid-i Aksa'yı savunan sözlerinizi ve Filistin'in tarihi haritasını göstermenizi hem Filistin'de hem de diasporada yaşayan halkımızla birlikte büyük bir ilgi ve takdirle izledik. Böylesi bir konuşmaya bu tür toplantılarda ilk kez tanık olundu. Filistin halkı İsrail'in 70 yılı aşkın süredir devam eden işgal siyasetini gözler önüne seren ve Filistin ulusal hakları ile ilkelerinin tasfiye edilmesi karşısında sessiz kalan ülkelerin tutumlarını ortaya koyan bu cesur, tarihi konuşmanızdan dolayı büyük gurur duyuyor."

Erdoğan ümmeti temsil ettiğini ispat etti

1948 Filistin İslami Hareketi'nin kuzey kanadının Başkan Yardımcısı Şeyh Kemal el-Hatib de, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın BM’de yaptığı konuşmayla bir kez daha sadece Türkiye’yi değil İslam ümmetinin tamamını temsil ettiğini ispat ettiğine dikkati çekti. Şeyh Hatib, Cumhurbaşkanı’nın konuşmasının ümmetin tüm sorunlarını kapsadığını ve gönüllere hitap ettiğini vurgulayarak, "Başkan Erdoğan dünya liderlerine sadece Türkiye'nin sorunlarını değil ümmetin davalarını haykırmış oldu. Bu çok büyük bir çıkıştı ve bu liderin ümmetin sorunlarını dert edindiğine dair kanaatimizi ve kendisine olan güvenimizi arttırıyor. Allah yar ve yardımcısı olsun." dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın başta Kudüs ve Filistin davası olmak üzere ümmetin davasını savunduğunu belirten Şeyh Hatib, "Erdoğan, ümmetin kutsal davasını savunarak büyük bir şeref ve onura nail olmuştur. Bu öyle bir şeref ve onurdur ki Arap liderleri buna asla nail olamazlar ve hak da etmiyorlar. Dolayısıyla bu lider, ümmetin derdini göğsünde taşıdığını bir kez daha vurgulamıştır." değerlendirmesinde bulundu.

Fahrettin Altun'dan Netanyahu'ya tepki

Cumhurbaşkanı'nın Genel Kuruldaki konuşmasından kısa bir süre sonra, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, sosyal medya hesaplarından paylaştığı görüntülü mesajda, Erdoğan'a karşı çirkin ithamlarda bulundu. İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Netanyahu'nun Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik iddialarına tepki gösterdi. Altun, Twitter hesabındaki İngilizce paylaşımında, "Boğazına kadar yolsuzluk suçlamalarına batmış olan Binyamin Netanyahu bir kez daha dikkati kendi iç sorunlarından başka yöne çekmeye çalışıyor. Vaktinizi gerçekten seçimi kazanabilecek bir lidere saldırmak yerine duruşmanıza hazırlanmaya harcamanız daha iyi olmaz mı?" ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın BM Genel Kurulundaki konuşması başta Al Jazeera olmak üzere uluslararası medya tarafından canlı yayınla izleyicilerine ulaştırıldı. İşgal altındaki Filistin topraklarında yaşayan Filistinliler de Erdoğan'ın konuşmasını anbean izledi.

Erdoğan Filistin medyasında manşetlerde

Filistin medyası da Erdoğan'ın konuşmasını manşetlerine taşıyarak, sözlerine haberlerinde geniş yer ayırdı. Filistin'in en köklü gazetelerinden Alquds, Cumhurbaşkanı'nın BM kürsüsünde İsrail'in Filistin topraklarını adım adım işgal etmesini gösteren haritalı fotoğrafının yer aldığı haberi manşetten okuyucularıyla paylaştı. Alquds, Erdoğan'ın BM Genel Kurulundaki konuşmasında İsrail'e sert eleştiriler yönelttiğini belirterek, Cumhurbaşkanı'nın "İşgal altındaki Filistin toprakları dünyada en fazla zulüm gören yerlerden biridir." şeklindeki sözlerini aktardı. Filistin'de yayın yapan Eş-Şihab haber ajansı da Cumhurbaşkanı'nın BM’deki konuşmasına yer verdi.

Eş-Şihab, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Filistin'in işgal edilişini kronolojik olarak gösteren haritalı fotoğrafını paylaşarak, Erdoğan'ın "İsrail hâlâ doymadı." şeklindeki ifadelerini okuyucusuyla paylaştı. Filistin'in El-Eyyam gazetesi de Erdoğan'ın Filistin haritasını BM Kurulunda kaldırdığına dikkati çekerek, Cumhurbaşkanı'nın "İsrail'in sınırları neresi" ifadelerini manşetine taşıdı. "Filistin konusunda Erdoğan'dan başka kim konuşmaya cesaret ediyor?"

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın BM'deki konuşması, uluslararası basının yanı sıra sosyal medyada da büyük yankı uyandırdı. Twitter'da #OurVoiceErdogan (Sesimiz Erdoğan) etiketine dünyanın birçok bölgesinden destek geldi. Dünya gündeminde birinci sıraya yerleşen etiket, Arap dünyasından da yoğun etkileşim aldı. Mısırlı deneyimli gazeteci Ahmed Mansur, Twitter hesabından Cumhurbaşkanı'nın BM'deki konuşmasını, "Filistin konusunda Erdoğan'dan başka kim böyle konuşmaya cesaret ediyor?" yorumuyla paylaştı. Filistinli akademisyen Edhem Ebu Selmiyye de sosyal medya hesabından Erdoğan'ın Filistin davasına ilişkin tavrının değişmediğini vurgulayarak, "Erdoğan'ın BM'deki konuşması açık, güçlü ve dürüsttü. Dünya liderlerine İsrail nerede ve sınırları neresidir sorusunu yöneltti." ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın başta Filistin davası olmak üzere İslam ümmetinin ortak meselelerine işaret ettiği konuşmasına, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nden (BAE) sosyal medya üzerinden yapılan eleştiriler ise dikkatlerden kaçmadı.

Erdoğan'ın BM'deki konuşması

BM 74'üncü Genel Kurulu genel görüşmeleri açılışında konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dünyada adaletsizliğin en çok yaşandığı yerlerden birinin, İsrail işgali altındaki Filistin toprakları olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetmişti: "Daha birkaç gün önce sokaktaki masum bir Filistinli kadının İsrail güvenlik güçleri tarafından alçakça öldürüldüğü görüntüler bile vicdanları harekete geçiremiyorsa artık sözün bittiği yerdeyiz demektir. Ben merak ediyorum bu İsrail neresidir, acaba bu İsrail'in toprakları nereleri kapsıyor, 1947'de İsrail neresiydi, bunun ardından acaba 1949, 1967'de İsrail neresiydi ve şu anda İsrail neresi?"

Erdoğan, bölgeye ilişkin haritaları göstererek sözlerini şöyle sürdürmüştü: "Sene 1947, neredeyse burada İsrail yok gibi, tamamı Filistin... Sene 1947 paylaşım planı var ve Filistin küçülüyor, İsrail büyüyor. Geliyorum 1967'ye, 1949'la birlikte İsrail büyüyor, Filistin küçülüyor. Geliyorum bugüne, güncel durum şu an artık adeta Filistin yok, neredeyse tamamına yakını İsrail. İsrail doyuyor mu, hayır doymuyor. İsrail şimdi de kalanını almanın gayreti içerisinde. Peki Birlemiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin, Birlemiş Milletler'in İsrail ile almış olduğu bunca karar var, bu kararlar uygulamaya geçiyor mu, hayır geçmiyor. Peki o zaman Birlemiş Milletler ne işe yarıyor. O zaman bu çatının altında bizler, aldığımız kararlarla tesirli olamıyorsak adalet nerede temerküz edecek? İşte sıkıntımız burada."