Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan ifadeler şu şekilde:

Cumhurbaşkanlığından yüzde 66'yı geçen oy oranıyla Adıyaman tercihini bizden yana kullandı. Meclis'te de Adıyaman'ın tercihi yine bizden yana oldu.

Biz Adıyaman'ı hiçbir hesap gütmeden karşılıksız seviyoruz. Resmi rakama göre, alanda 40 bin katılım var. Aramıza hiçbir engelin girmesine müsaade etmiyoruz.

'SİZ OLSANIZ DA OLMASANIZ DA DEVLETİMİZ KARDEŞLERİNİN YANINDA'

Bizimle 85 milyon arasında nice bağlar, nice yollar var. Kem gözler bunu göremediler, millete tepeden bakanlar bunu göremediler. 50 bin deprem şehidimiz var. 50 bin deprem şehidimize bu bay bay Kemal'in takımı nasıl baktı? Siz olsanız da olmasanız da bay bay Kemal, devletimiz kardeşlerinin yanındadır. AFAD'ı, Kızılay'ı, bütün imkanlarıyla yanındadır. Ve bundan sonra da yanında olacaktır.

CHP zihniyetinin temsilcileri sorunu kendilerinde aramak yerine her seferinde insanımızı suçladı. Bugün de aynısını yapıyorlar. Sandıkta tecelli eden iradeyi kabullenmek yerine insanlarımıza 'cahil' diyorlar, 'oylarını sattılar' iftirası atıyorlar. Ne dediler? ''Benim oyumla dağdaki çobanın oyu bir mi?' diyerek içlerindeki kini ortaya döktüler. 

'BİRİNCİ ÖNCELİĞİMİZ' 

Birinci önceliğimiz depremin izlerini silerek şehirlerimizi yeniden ayağa kaldırmaktır. İlk günlerde bazı eksikler olsa da bunları gidererek Adıyaman'ın yaralarını sarmaya başladık. Giden canlarımızı geri getiremesek de diğer kayıpları telafi etmekte kararlıyız. Depremlerde Adıyaman ve diğer illerde hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum.

Evi kullanılamaz hale gelen son vatandaşımızı da evine kavuşturana kadar çalışacağız. Ekim-Kasım gibi kalıcı konutların teslimine başlamaktır. Köy evleri inşası da sürüyor. Deprem bölgesi genelinde 905 bini aşkın çadır ve 112 bini aşkın konteyner kurduk. 13 bine yakın işyerini de faaliyete geçirdik.
 

'TEHDİT DİLİNE SARILIYORLAR'

Pazar günüyle beraber 16 ve 17'nci seçimlerini kaybettiler. Milletten bu kadar şamar yediler ama pişkince hayatlarına devam ettiler. Hatalarından dolayı milletimizden özür dilemediler. Samimi bir özeleştiri vermediler. Kendilerini düzeltme yoluna asla gitmediler. Halen tehdit diline sarılarak insanımızın oyunu alabileceklerini düşünüyorlar.

Milletimiz bunları kaç defa sandığa gömerse gömsün bu kibirli ve kaba tavırlarından asla vazgeçmiyorlar. İstiyorlar ki insanlar önlerinde diz çöksün. İstiyorlar ki kimi aday gösterirlerse milletimiz tıpış tıpış oy versin. Siyasetçi demek milletin hizmetkarı demektir. Milletin desteğini hak edeceksin, eser ortaya koyacaksın. İnsanlara umut ve güven aşılayacaksın.

Hep aynı şeyleri yapıyor, her defasında farklı sonuç bekliyor. Biz işimize bakıyoruz. Biz milletimizin derdine derman olmanın yollarını arıyoruz. Biz ülkemize eser kazandırmanın mücadelesini veriyoruz. Biz insanlarımıza güvenli bir gelecek kurmanın çabası içindeyiz. Milletimiz bizi bir faninin görebileceği her türlü makama getirdi. Şu saatten sonra bizim aziz milletimize daha büyük eser ve hizmetler kazandırmaktan başka ne gayemiz olabilir. (AA)

Editör: Onurcan Şimşek