Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bizim kültür köklerimizde de cinsiyet ayrımcılığı yoktur. Asırlar boyunca insanları boyunlarına, ayaklarına, kollarına zincir vurarak kitleler halinde mal gibi satan ve çalıştıran, bunlar için de kadınları ve çocukları daha da aşağılayan bir dünyanın kodları bize ait değildir'' diye konuştu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'da düzenlenen 3. Uluslararası Kadın ve Adalet Zirvesi'nde konuştu. Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle: ''Öyle sanıldığı gibi ailede sadece ev işlerinin kadına geçim işlerinin erkeğe yüklenmesi gibi kati bir ayrım da söz konusu değildir. Şartlara bağlı olarak kadın ve erkek aile içindeki görev bölümüne katkıda bulunurlar. İnsan olarak cinsiyetimizden bağımsız sorumluluklarımız vardır. Kadını ve erkeği ısrarla insan sıfatının üstünde haklara tabii tutma gayretleri sonradan ortaya çıkmıştır. Kadına ayrımcılık yapmamız zaten mümkün değildir. Bizim kültür köklerimizde de cinsiyet ayrımcılığı yoktur. Konuşmama başlarken hanımefendiler beyefendiler diye başladım. Batı ülkelerindeki insan kadın çocuk hatta hayvan hakları konusundaki büyük tartışmaların gerisinde yaşanmış çok büyük acılar istismarlar vardır. Eksiklerimizi hatta varsa yanlışlarımızı konuşmamız gayet tabidir.

Dün kadını en bayağısından bir meta olarak kullanan zihniyetin bugün kadını yine meta anlayışıyla ama bu defa eşitlik ambalajı içinde kullanıyor olması bizim için şaşırtıcı değildir. Asırlar boyunca insanları boyunlarına, ayaklarına, kollarına zincir vurarak kitleler halinde mal gibi satan ve çalıştıran, bunlar için de kadınları ve çocukları daha da aşağılayan bir dünyanın kodları bize ait değildir. KADEM doğru hassasiyetlerle işe başladığı için bu başarılara imza atabilmiştir. Kuruluşundan bugüne vakfımızda emeği geçen herkesi tebrik ediyorum. Şahsen siyasetin hangi kademesinde söz sahibi olmuşsam orada kadınlarımıza alan açmaktan onlarla birlikte yol yürümekten daima şeref duydum, onur duydum. Batı'da bugün bizim yaşlılarımıza verdiğimiz önemi veren bir başka ülke yoktur, biz bir numarayız.

Bugün Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde 53'ü AK Partili olmak üzere 104 kadın milletvekili bulunuyor. Meclis'in yüzde 17,5'ini oluşturan bu sayı yeterli olmamakla birlikte tarihi bir rekorun seviyesi ve ifadesidir. Ülkemizdeki üniversitelerde görev yapan öğretim elemanlarının yarıya yakını, yüzde 44'ten fazlası kadındır. Mimarlarımızın ve avukatlarımızın da yine yaklaşık yüzde 44'ü kadınlardan oluşuyor. Hakim ve savcılarımızın yüzde 31'inden, diplomatlarımızın yüzde 20'den fazlası kadındır. Kadın oranı öğretmenlerde yüzde 56'yı, bankacılarda ise yüzde 51'i buluyor.

Adalet herkese hakkını vermektir. Büyük ile küçüğü aynı terazide tartamazsınız güçlü ile zayıfı aynı yarışa sokamazsınız. 100 metreyi kadın erkek aynı şekilde mi koşturacağız? Dünyanın hiçbir yerinde kadınla erkeği her anlamda eşit tutarak elde edilmiş bir adalet yoktur. Önemli olan her iki cinsin öne çıkan hususlarını en ideal şekilde değerlendirerek bir denge kurabilmektir. Dünyada, en az gelişmiş ülkelere destek noktasında, milli gelire oranla bir numaralı ülke Türkiye'dir.

Uzun yıllar ülkemizi esir alan ideolojik tartışmalarda kadının hep bir sembol olarak kullanılması doğrusu bizi çok rahatsız etmiştir. Milletimizin değerlerine, kültürüne, tarihine düşmanlıklarını alenen ifade edemeyenler, husumetlerini genç kızlarımızın, eşlerimizin, annelerimizin başörtüleri üzerinden sahaya yansıtmaya çalışmışlardır."