`height=

NBA`de daha önce örneği yaşanmamış çılgın bir transfer dönemi bir transfer sezonu yaşıyoruz. Takımlarının sembolü haline gelen yıldızlar ikişerli gruplar halinde hareket ederek takım değiştirdi. Bu hareketliliğe paralel olarak NBA`de takımlar arasındaki güçdengesi de değişti. Şu ana kadar ligin 6 yıldız ismi Anthony Davis, Kevin Durant, Kyrie Irving, Paul George, Kawhi Leonard ve Russell Westbrook takas veya serbest transfer yoluyla takım değiştirdi. Lakers forması altında bir şampiyonluk kazanmayı kafasına koyan Lebron James, Anthony Davis`in adeta aklına girerek takımına takas olmasını sağladı. Pek çok talibi olan Davis, Lebron James`le beraber oynamak Lakers`da oynama istediğini açıkça dile getirerek diğer taliplerini devre dışı bıraktı ve Los Angeles`ın yolunu tuttu.

`height=

Aynı zamanda çok iyi arkadaş olan Kevin Durant ve Kyrie Irving`ın tercihlerini New York şehrinden yana kullanarak Brooklyn Nets`e transfer oldu. Toronto Raptors`la NBA şampiyonu olmasına karşın her fırsatta doğduğu şehir olan Los Angeles`da oynamak istediğini söyleyen Kawhi Leonard, önce Kevin Durant`ı beraber oynamaya ikna etmeye çalıştı. Başarılı olamayınca kendisine talip olan Lakers ve Clippers yöneticilerinden Paul George`u almalarını istedi. Bu isteği yerine getiren Clippers bir anda süper ikiliye kavuşarak şampiyonluğun en güçlü adayı haline geldi.

Harden, Westbrook ikilisi 7 yıl sonra yeniden bir arada

George takası sonrası yeniden yapılanma sürecine giren Oklahoma City Thunder`dan ayrılmasına kesin gözüyle bakılan Russell Westbrook tıpkı diğer yıldızlar gibi gideceği takımı beraber oynamak istediği yıldıza göre belirledi. Kendisine isteyen Detroit Pistons, New York Knicks, Miami Heat ve Houston Rockets arasından tercihini Rockets için yapan Westbrook`un seçimindeki belirleyici kriter James Harden oldu. 2009-2012 yılları arasında o zamanki adı Seattle Supersonics`te beraber oynadığı Harden`la bir kez daha takım arkadaşı olmak isteyen Westbrook, Oklahoma City Thunder GM`i Sam Presti`yi ikna ederek Chris Paul ve Rockets`ın iki adet ilk dört sıra korumalı draft hakkı ve iki de draft hakkı değiştirme hakkı karşılığında Rocketslı oldu. Bu takasla Harden`la problem yaşayan Chris Paul`u gönderen Rockets, Westbrook-Harden ikilisini bir araya getirip beyaz sayfa açtı ve şampiyonluk favorileri arasında yerini aldı.

Fedakârlık yapmaları şart

Gelelim bu ikilinin bir arada nasıl oynayacağına? Aslında oyun tarzları birbiriyle çakışıyor. Her ikisi de topla oynayarak verimli oluyor. Westbrook`un orta ve uzak mesafe şutlarını düşük yüzdeyle atması Harden`la beraber oynama konusunda yaşanacak bir başka zorluk. En mantıklı çözüm karşılıklı fedakârlık yapmak ki bu konuda daha fazla tavizi Westbrook vermeli. Karşılıklı iyi niyetle bir orta yol bulunacağını düşünüyorum. Ayrıca gerek Westbrook gerek Harden NBA`in en elit gardları arasında. Kariyerlerinin olgun döneminde bir şampiyonluk elde etmek için gerekli gayreti göstereceklerine kuşkum yok. Öte yandan Rockets koçu Mike D`Antoni onları bir arada daha verimli kullanma adına bir takım formüller bulacak kapasitede bir koç.

Oklahoma draft zengini oldu

Oklahoma City Thunder penceresinden bakacak olursak Westbrook sonrası tamamen yeniden yapılanma sürecine girdiler. Artık Thunder planlarını orta ve uzun vadeli yapacak. En azından bu sene playoff iddiasının uzağında olacaklar. Paul George, Russell Westbrook ve Jerami Grant`i takaslayan Thunder, gelecek yedi yılın altısında kullanabileceği ekstradan sekiz adet draft hakkı topladı ve NBA tarihinde pek de görülmedik bir şey yaptı. Kendi draft hakları ile birlikte 2020 ve 2022 draft haklarını ellerinde tutabilmeleri durumunda Thunder, 2020 ile 2026 arasında toplamda 15 adet ilk tur draft hakkı elde edebicek. Oklahoma kulübü, Westbrook takasıyla kadrosuna kattığı Chris Paul`u takımda tutmayı düşünmüyor. 34 yaşına gelen ve 3 yıl için yaklaşık 122 milyon dolarlık devasa bir kontratı olan Paul, bütün bu dezavantajlara rağmen ligin üst düzey oyun kurucuları arasında yer alıyor. Muhtemelen hiçThunder forması giymeden bir başka takıma gönderilecek. Bu da yeni draft hakları ve Oklahoma`nın geleceğe yapacağı yeni yatırımlar demek. NBA kulislerinde Chris Paul`un gitmesi en olası takım olarak Miami Heat`ın adı geçiyor.

Lebron`un forma jestine sponsor engel oldu

`height=

Profesyonel sporcular arasında forma numarasının önemi büyüktür. Hele bir yıldız sporcuysanız bir başka takıma gitseniz dahi numaranızın aynı kalmasını istersiniz. Aynı forma numarasını giyen iki yıldız aynı takımda buluşursa yüksek olasılıkla sorun yaşanır. Los Angeles Lakers`ın iki yıldızı Lebron James ve Anthony Davis arasında ise tam tersi yaşandı. Kral James tıpkı kendisi gibi 23 numarayı giyen Anthony Davis`e hoş geldin hediyesi olarak forma numarasını vermeyi teklif eti. Kendisi de Miami Heat yıllarında giydiği 6 numarayı giyeceğini twitterdan yaptığı bir paylaşımla ilan eti. Ancak iki süperstar arasında yaşanacak bu jest Lakers`ın forma sponsoru Nike`ın vetosuna takıldı. Elinde fazla sayıda ürettiği 23 numaralı LeBron James forması bulunan Nike yüklü miktarda zarar edeceği gerekçesiyle bu değişime izin vermedi. Sonuçta bir kez daha kapitalizm duygusallığın önüne geçti ve en azından bir sene daha Lebron`un 23 numara giymesine karar verildi. Kariyerinde ilk kez 23 numarayı giyemeyecek Anthony Davis ise yeni forma numarasını Instagram hesabından açıkladı. Davis, gelecek sezon ilkokulda giydiği 3 numaralı formayla mücadele edecek.

Parkenin en uzun adamı: Tacko Fall

`height=

Tam adı Elhadji Tacko Sereigne Diop Fall bilinen adıyla Tacko Fall, 2.31 boyuyla basketbol dünyasının ilgi odağı. Kulaçuzunluğuyla beraber sıçramadan 3.10 yükselebilen Fall, 3.05`lik basketbol potasına sabit halde smaçyapabiliyor. Senegal`in başkenti Dakar`da doğan sporcu, basketbol oynamak için lise çağında Amerika`ya göçetmiş. Bu sene Central Florida Ü niversitesi`nden mezun olan Fall, NBA draftında seçilemedi ama yaz liginde Boston Celtics kadrosuna girmeyi başardı. Fiziğiyle dikkat çeken 95 doğumlu basketbolcu, taraftarlardan sayısız fotoğraf çektirme teklifi alıyor, spor muhabirleri röportaj için peşinden koşturuyor. Oyuna girdiği, smaçveya blok yaptığında salonu dolduran taraftarlar ayakta alkışlıyor. Ancak bütün bu ilgiye rağmen Fall`un NBA`de oynama şansı çok az. Düşük tempoda oynanan 90`lı yıllarda olsa fiziğiyle 10-15 dakika etkili olabilecek, çoğu takım için rol oyuncusu olabilecek Tacko`ya dış şuta dayalı, süratli basketbolun oynandığı günümüz NBA`inde yer yok. Yanlış zamanda doğan Fall, Yaz Ligi`nin ardından belki bir süre Gelişim Ligi`nde kalarak NBA şansını zorlar ancak sonunda yolu Avrupa veya Çin`e düşecektir. Buralarda etkili olma şansı var. Tacko Fall`ın kariyeri nasıl şekillenecek önümüzdeki yıllarda izleyip, göreceğiz ama sıra dışı fiziğiyle hep ilgi odağı olacağı ve kendisiyle aynı fotoğraf karesine giren basketbolcuları tıpkı Carsen Edwards`a olduğu gibi hep böyle küçücük göstereceği kesin.

Banega`yı beklerken Fernando`dan olmak!

`height=

Türk futbolunun en büyük sorunlarından biri kurumsallıktan uzak bir anlayışla yönetilmesidir. Artık bir endüstri haline gelen ve ham maddesi futbolcu olan futbol dünyamızda ne spor pazarlamasını bilen, ne de futbol dünyasından gelen isimler yönetici olabilir. Tamamen futbol dünyasına yabancı yönetici takımımız geride kalmayı asla kabul etmez. Olası bir başarıda kameraların karşısında geçip yaşanan zaferde başrolün onlarda olduğunu anlatmaya bayılırlar. İşin ekonomik boyutu ise tam aksini söylüyor. Kulüplerimiz, kimi milyar avroyu bulan miktarda ve tamamına yakını borçbatağında. Borçöyle devasa miktarlarda ki tefeciden bile para bulamayacak durumdalar. Bu kurumsal yetersizlik özellikle transfer dönemlerinde karşımıza olumsuz sonuçlarla çıkıyor. Arjantinli orta saha oyuncusu Ever Banega`yı almak için Sevilla yönetimiyle masaya oturan Galatasaray hiçhesapta yokken Brezilyalı futbolcusu Fernando`yu İspanyol ekibine satmak zorunda kaldı. Ü stelik Banega`yı almayı başaramadı. Transfer görüşmeleri sırasında Fernando`yu isteyen Sevilla Sportif Direktörü Monchi, sarı kırmızılılara iki transferi ayrı ayrı ele almaları gerektiğini söyledi. Fernando`yu Banega`ya giden yol olarak gören GS yöneticileri bu fikre sıcak baktı. Ancak gelişmeler umdukları gibi olmadı. Fernando`yu ikna eden Monchi, olanların farkına varan Galatasaraylı yöneticilerin itirazına rağmen 4.5 milyon avro karşılığında Brezilyalıyı kadrosuna kattı. Teknik direktör Julen Lopetegui izin vermemesi gerekçesiyle Banega`yı da takımda tutarak yaptı bu hamleyi. Sonuçta Galatasaray orta sahaya 8 numara almak için oturduğu masadan 6 numarasını kaybederek kalktı. Yaşananlar birkaç100 milyon avroluk gelire rağmen transferi sadece yöneticiyle yapmaya çalışan kulüple, profesyonel bir sportif direktörle transfer yapan kulübün farkını net biçimde ortaya koydu ama yöneten kesimi bu eksikliği fark etmez. Çünkü elindeki oyuncağı bırakmak istemez. Sonucu biraz daha borçve yeni transfer başarısızlıkları olarak yansır kulübe.

Altay Bayındır yedek kalmasın!

`height=

Fenerbahçe`nin son 30 yılına baktığımızda milli takıma uzun süre hizmet eden kalecileri yetiştirdiğini görüyoruz. Uzun yıllar hem milli takım hem de Fenerbahçe kalesini başarıyla koruyan Engin İpekoğlu, Rüştü Rençber ve Volkan Demirel`le kaleci sorunu yaşanmadı. Ancak her kariyerin bir sonu var ve 39 yaşına gelen Volkan sayısız başarı yaşadığı FB formasına veda etmeye hazırlanıyor. Kadrosunda Harun Aydın ve Berke Özer gibi iki milli kaleci bulunduran Fenerbahçe 1.5 milyon avro bedelle Ankaragücü kalecisi Altay Bayındır`ı transfer etti. Geçtiğimiz sezon 17 maçta Ankaragücü kalesini koruyan 98 doğumlu kaleci 28 gol yemesine rağmen sayısız kurtarışa imza atarak başkent ekibinin ligde kalmasında önemli rol oynadı. Fenerbahçe`nin 21 yaşındaki kaleci için neleri planladığını bilmiyoruz. Ancak Altay`ı eğer yedek kaleci olarak aldıysa yazık eder. Çünkü bu yaşlarda kaleci oynayarak gelişir. Altay Bayındır Fenerbahçe kalesini koruyacak yetenekte. Büyük bir camiaya uyum aşamasında sorunlar yaşanabilir. Mutlaka destek olunmalı ve şans bulmalı. Hele önümüzde alt yapılar kategorisinde Avrupa`nın 50 gençyıldız adayından biri olarak görülen ve Chelsea, M.City gibi kulüplerden teklif almasına rağmen Fenerbahçe`yi tercih eden Berke Özer`in geçen sene ligde hiçforma giymediği gerçeği ortadayken, sarı lacivertlilerin 2. bir yetenekli kaleciyi kaderine terk etmeye hakkı yok.