Bugün üçayların başlangıcındayız. Bu yazımda İstanbul`da en çok ziyaret edilen cami ve türbeden bahsedeceğim. Eyüp Sultan Hazretlerinin kabrinin bulunduğu Eyüp Sultan Türbesi ve Camii her gün binlerce kişinin ziyaret eder. Bulunduğu semte ve ilçeye kendi ismini veren, İstanbul`un fethinden sonra yapılmış ilk ve en eski camilerdendir Eyüp Sultan Camisi. Eyüp Sultan Camii ve Türbesi`ne bütün Osmanlı tarihi boyunca mübarek gün ve gecelerde mevlid okunması için pek çok vakıflar yapılmıştır.

Öncesinde yanında inşa edilmiş olan Eyüp Sultan Hazretleri`nin Türbesi`nin yer alması ve padişahların burada kılıçkuşanması ile de İstanbul`un en önemli merkezlerinden birisi haline gelmiştir.

Evliya Çelebi caminin kısaca tarifini şöyle yapar: 'Leb-i deryâya karib âsitâne-i Ensârî de düz bir zeminde bina edilmiştir, bir kubbelidir. Mihrap tarafında yarım kubbesi daha vardır, lâkin o kadar yüksek değildir. Caminin içinde amud yoktur. Orta kubbe etrafında metin kemerler vardır. Mihrabı ve minberi musanna değildir. Hünkâr mahfili sağ taraftadır. İki kapılı, biri sağ cânibde yan kapısı, diğeri kıble kapısıdır... Sağ ve solda iki minaresi vardır. Haremin içtarafı hücrelerle müzeyyendir. Ortasında cemaat maksû resi vardır. Bu maksû re ile kabr-i Ebû Eyyû b arasında âsumana ser çekmiş iki çınar vardır ki cemaat, sayesinde ibadet ederler. Bu haremin de iki kapısı var, garp kapısında taşrada büyük bir harem daha vardır, içinde dut vesair ağaçlarla yedi adet büyük çınar vardır.'

İçavludaki şadırvan havuzu Çandarlı İbrâhim Paşa`ya aittir. Ü nlü Başdefterdar Ekmekçizâde Ahmed Paşa 1591-92 yılında musallâ önünde bir ek bina inşa ettirmiştir. 'Zamî me' olarak belirtilen bu binanın ne işe yaradığı ve yeri bilinmemektedir. 'Müvâcehe penceresi' ise I. Ahmed tarafından açtırılmıştır. Harem avlusunda şadırvanın üstündeki yüksek kasır Sadrazam Sinan Paşa tarafından yaptırılmıştır.

Türbenin kapısı bitişiğinde II. Osman`ın 1618-1622 annesi Mâhfirû z Hatice Sultan bir cüzhâne inşa ettirmiştir. III. Ahmed döneminde 1723-24`de mahya kurulabilmesi için minareler yükseltilmiş, aynı zamanda türbenin tamiri ve gümüş parmaklık takılması sadrazam Nevşehirli Damad İbrâhim Paşa tarafından 1724-25`de gerçekleştirilmiştir. 'Mezârın eyledi tezyî n Ebû Eyyû b`un İbrâhî m / Ebû Eyyû b`u İbrâhî m Pâşâ eyledi tezyî n' (1137) mısraları bunu ifade eder. Kızlarağası Hacı Beşir Ağa da 1732-33`de iki mahfil yaptırmıştır.

Cami, 1766 zelzelesinde büyük ölçüde zarar görmüştür. Bu sebeble 1776`da Sadrazam Derviş Mehmed Paşa tarafından tamir edilmiştir.
Zaman içerisinde iyice harap olan camiyi III. Selim minareleri ve temelleri hariçtamamen yıktırmış ve yeniden yaptırmıştır. 1798`de başlayıp 2 sene süren yapım çalışmaları sonunda ise cami günümüzdeki halini alır.

Eyüp Sultan Camii`nin son tamiri, dönemin başbakanı Adnan Menderes`in özel tâlimatı ile Vakıflar İdaresi tarafından 1956-1958 yılları arasında gerçekleştirilmiştir.
Bugünkü caminin sahnı, sekizgen bir kasna¬ ğa oturan 17,5 m çapındaki bir kubbeyle örtülüdür. Bu kasnak birbirlerine kemerlerle bağlanmış altı serbest sütuna ve mihrap duvarının içinde kalan iki ayağa oturmaktadır. Ana kubbe kasnağın sekiz yanından birer yarım kubbeyle çevrilmiştir.

Kubbeyi taşıyan sütunla¬ rın volütlü başlıkları, giriş kapısının dilimli kavsarasıyla ona benzer biçimde bezenmiş altın yaldızlı mihrap bunlardan bazısıdır. Eyüp Sultan Camii nin Eyüp Meydanı yönündeki dış avlusu yine barok tarzında yapılmıştır. Batıda ve güneyde bulunan iki kapıdan giriş sağlanmaktadır. Dış avlunun kuzeyinde, içinde birçok ünlü kişinin meza¬ rının bulunduğu hazire ortasındaysa, üzeri sekiz sütuna oturan kubbeli bir saçakla örtülü mermer şadırvan yer alır. Yapının ortadasındaki iki ulu çınarın, mezarı bulduğu sırada yerini belirtmek için Akşemseddin`in diktiği iki çınar dalından yetiştiğine inanılmaktadır. Bu ağaçların üstünde bulunduğu set alçak bir taş duvarla çevrili¬ dir. Duvarın üstünde bir metal şebeke dolanmakta ve yapının dört köşesinde ise zarif birer barok çeşme yer almaktadır. Caminin son cemaat yeri revakları avlunun doğu ve batı duvarları boyunca da devam eder dördüncü (kuzey) duvarın hemen arkasında, tam ortada Eyüp Sultan Türbesi yer almaktadır.