Filistin'de Ayrım Duvarı ve Yahudi Yerleşim Yerleriyle Mücadele Konseyi, İsrailli asker, subay ve kamyon ile buldozer sürücülerine, Filistinlilere yönelik işledikleri suçlar nedeniyle uluslararası dava açacağı uyarısı yaptı. İsrail Yüksek Mahkemesi, mayıs ayında Han el-Ahmer bölgesinde yaklaşık 190 Filistinlinin yaşadığı derme çatma barakalar ile bölgedeki başka yerlerden gelen 170 öğrencinin eğitim gördüğü okulun yıkılmasına karar vermişti. Mahkemenin kararının ardından temmuz ayı başında İsrail polisi eşliğinde bölgeye gelen yıkım ekibi Filistin'in farklı yerlerinden gönüllülerle bölge halkının direnişiyle karşılaşmıştı. Hem uluslararası camiadan gelen tepkiler hem de Filistinlilerin direnişi sebebiyle İsrail güçleri yıkımı gerçekleştirememiş, İsrail mahkemesi de bölge sakinlerinin başvurusu üzerine yıkım kararını askıya almıştı. İsrail Yüksek Mahkemesi 5 Eylül'de de Han el-Ahmer'deki yıkım kararına yapılan itirazı reddederek, bölgenin 7 gün içinde boşaltılmasına ve yıkımların başlatılmasına hükmetmişti.

AB üyeleri karşı çıkmıştı

Avrupa Birliği (AB) üyesi Fransa, Almanya, İtalya, İspanya ve İngiltere de pazartesi günü yayımladığı ortak açıklamada, İsrail'e, Doğu Kudüs'ün kırsalında bulunan Filistinli Bedevilerin yaşadığı Han el-Ahmer'de yıkımların başlatılması kararını gözden geçirmesini istemişti. Han el-Ahmer, İsrail tarafından 1953'te Necef Çölü (Negev) bölgesinden zorla göç ettirilen bedevi Filistinlilere ev sahipliği yapıyor. Bölge, İsrail'in Doğu Kudüs'ten Ölü Deniz'e kadar uzanan yaklaşık 12 bin dönümlük arazinin "Filistinlilerden çıkarılmasını öngören" E1 projesi kapsamındaki topraklarda yer alıyor. Filistinli taraflar, İsrail'in bu yıkımlarla bölgedeki bedevileri göç ettirerek Doğu Kudüs, El-Ayzariyye ve Lut Gölü'ndeki (Ölü Deniz) Yahudi yerleşim yerlerini birbirine bağlamaya çalıştığını ifade ediyor.