Şunu kabul edelim. Ü lkenin milli geliri artı ama insanların cebindeki para azaldı. Devlet krizde değil ama halk için aynısını söylemek mümkün değil. Dövizlerin artması ile birlikte zamlar üzerine ekleme yaparken işlerin inşaat sektörünün durması, tarım ürünlerinin üreticisinin kazanamaması, giderlerin artması ama gelirin artmaması halk arasında ciddi anlamda sıkıntı yaratıyor. Bir işletmenin krizde olup olmadığını anlamanın en kolay yolu. Firmaların içve dış tehditler olarak iki temel riski vardır. Dış risklere karşı tedbir alınır, içriskler ise yönetim hatasından kaynaklanır. Gelişme ve değişime ayak uydurmayan gelişmeleri yönetmeyen işletme de kaos oluşur ve yıkım hızlanır. Aslında kriz bağırarak gelir.

Bir işletmede krizin varlığını analiz etmek için

1. Bir aylık kira bedeli işletmenin toplam cirosunun %10 dan fazla olmamalı

2. İşletmenin aylık ödenmesi gereken borçtoplam net karin % 30`undan büyük olmamalı

3. Çalışanlara ödenen maaş kadar işletmeye kar kalmalıdır.

4. İşletmenin cirosu bölgede sektörde ki dönen miktarın sektörde var olan işletme sayısına bölündüğünde bulunan sayıdan küçük olmamalı.

5. İşletmede çalışan her insan aldığı maaşın 3 katı kar elde ettirmeli.

6. İşletmenin toplam borcu mal varlığının %50`sinden den fazla olmamalı

7. Yatırım toplam maliyet getiri oranı 24 yatırımda ise 60 aydan daha uzun olmamalı.

Yukarıda yazan şartların uymayan her biri 15 puanlık baz alınmalı ve bu oran % 30 ise tedbir alınmalı. Giderler düşürülmeli, gelir artırmalı, 60 ise yeniden yapılanmaya gidilmeli, 75 üzeri ise kriz yönetimi yapılmalı, 80 üzeri ise iflasla karşı karşıyasınız demektir. Toplam puan 100`den fazla ise iflas etmişsiniz içeri giriyorsunuz haberiniz yok.

Aslında doğru işletme yönetime sahip firmalar krizin geldiğinin farkına varır ve ona göre tedbirler alarak en az zararla kendini kurtarmaya bakar.

Bir sorunu çözmek yerine sorunun oluşmasını önlemek daha az risksiz ve az maliyetli olur. Kriz kelime anlamı olarak beklenmedik olayların oluşmasıdır. Bir işletme için değerli elemanın gitmesi, yönetmenlik değişikliği, kanunlar, ülke ekonomisi, uluslararası gelişmeler vb. olarak işletme dışı ve işletme içi nedenlerden kaynaklanır.

Yöneticiler işletme dışı kriz kaynaklarını yönetemez ama tedbir alırlar. İşletme içi krizi ise yönetirler. Aslında her firmanın kriz yönetim planı olmalı. Ekonomik kriz aslında bağıra çağıra gelir. Bunu istatistiklerden ve analiz, muhasebe kayıtları, faiz oranları eğrileri ile görmek mümkün.

Lafı uzatmadan Kriz Ortamında Yönetici ne yapmalı firmalar krizden nasıl çıkmalı? Bu gibi ortamlarda yöneticinin nitelikleri ortaya çıkar. Böyle kaos ortamında işletmeciler düşünce olarak ikiye ayrılır. Biri varlığını korumaya ya da en az zararla kurutulmaya bakar. Diğeri de krizi fırsata çevirmek için yeniden yapılanma yaparak elmaları elinde tutar ve eğitim ile reklama daha fazla bütçe ayırır.

Gelelim şimdi yapılacak listesine

1. İlk olarak çalışanlara durumu anlatmak ve onların işlerini kayıp etme ihtimallerinin olmadığını bu durumun geçici olacağını anlatmalı ve çalışanlardan daha fazla özveri ile çalışarak bir birine destek olmaya motive etmeli.

2. Daha fazla satış yapmak, maliyetleri kontrol altına almak, gideri azaltmak, çalışanlardan daha fazla verim almak için eğitim ve danışmanlık hizmetlerinden faydalanabilirsiniz.

3. Finansal yönetimi gözden geçirerek işletmeye zarar ettiren ya da az karlı yatırım, ürün ve hizmetleri durdurmak, pazar payına değil kar marjına odaklanmak, ödemeleri uzatmak alacakları hemen tahsil etmek faiz finansal kaynak maliyetlerini azaltmak. Yüksek faizli krediyi düşük faizli kredi ile kapatmak.

4. Daha fazla satış yapmak için kampanyalar düzenlenmeli reklam ve halkla ilişkilere önem verilmektedir eğitim ve danışmanlık hizmetleri ile çalışanların kapasitesini geliştirmek işletmenin atıl kalan yanlarını kullanmak gelir kaynaklarını artırmak.

5. Yatırımcılar veya bazı sektörlerde müşterilerle durumu analiz etmek için bilgilendirmek ve görüşmeler yaparak destek olmasını sağlamak.

6. Yeni ürün ve hizmet ile araştırma yapmak. Hedef kitleye yönelik çalışmalar yapmak müşterilere ek ürün ve hizmet satışı yapmak için iletişim kurmak. Daha fazla değer sunmak, fiyat indirimi yapmamak.

7. Satın alınan ham madde ve ürünlerde döviz yerine TL olarak uzun dönemli sabit fiyat anlaşması yapmak.

Yukarıda yazılan krizden çıkmak için 7 madde her firmadan firmaya göre değişiklik gösterir. Bu gibi durumlarda frene basın ama fırsatları da anında görüp değerlendirmek için tetkikte olması lazım.

Fırsatları görmekten daha önemlisi değerlendirmektir. Bunu da ancak doğru bilgi, yeterli sermaye ve uygun zamanda harekete geçerek yapılır. Yanlış yatırımda uçuyorum derken düşüyor olabilirsiniz aman dikkat.

Bu aralarda yeni işletme kurmak isteyen girişimcilere tavsiyem insanların anlayışını değiştirecek bir iş fikriniz yoksa iş kurmayın. Kaos ve kriz ortamında yeni kurulan işletmelerin bırakın krizi fırsata çevirmeyi ayakta daha kalamaz.

İşletme kurmak evlenmek gibidir. İş planı, finansal yönetim, organizasyon, yönetici nitelikleri, işletme bilgisi vb. girişimci de olması gereken özeliklerinden biri eksik olursa işletme kurmak yanlışken kurulan işletmeyi büyütmek çocuk büyütmek gibidir.

Nasıl ki yeni doğan bir çocuk savaş ortamında kendini koruyamazsa kaos ve kriz ortamında işletme ayakta kalamaz ve iflas eder.

Bir işletmenin krizi fırsatta çevirmesi için en azından üçyılık ve bilinir işletme olması ve kurumsal yönetim anlayışı olması lazım. Ancak o zaman krizi fırsata çevirmesi için kararlar alarak uygulamaya koyması mümkün olur.

Uzun dönem faaliyet gösteren ve bir anda iflas işletmelerin genelde nedeni yönetin olarak içrisklerden kaynaklanır.