Dünya

Roma’da bu küçücük dükkanda 100 çeşit tiramisu yapılıyor... Evet, yanlış duymadınız! Tam 100 farklı tiramisu…

Gastronom ve şef Recep İncecik, Roma seyahatinde Mr. 100 Tiramisu adlı mekânı ziyaret ederek izlenimlerini İttifak gazetesi okuyucuları ile paylaştı.

Abone Ol

Roma'da yer alan küçücük bir dükkan: Mr. 100 Tiramisu. Damakları kahve tadıyla şenlendiren 100 farklı tiramisu çeşidiyle ziyaretçilerine adeta bir şölen sunuyor.

Size, bugüne kadar yediğiniz tüm tiramisuları unutturacak Mr. 100 Tiramisu, yalnızca tiramisuda değil yüksek kaliteli İtalyan ürünleri olan peynir, salam, bruschetta ve diğer geleneksel yemeklerde de oldukça iddialı. Ancak Mr. 100 Tiramisu’nun en belirgin özelliği, şüphesiz ziyaretçilerine damakları kahve tadıyla şenlendiren 100 çeşit tiramisu sunması…

100 çeşit tiramisu yapmanın inanılmaz olduğunu belirten İncecik, “Öncelikle şunu belirteyim, 100 çeşit tiramisu tatlısının hepsini tatmak tabii ki mümkün değil. Kolay ve her zaman kullanılan malzemelerle, Tiramisunun faklı versiyonlarını daha önce Roma’da tatmıştım; çilekli, dondurmalı, çikolatalı, limonlu ve limoncello’lu gibi. Ama 100 çeşit tiramisu yapmak gerçekten inanılmaz.” ifadelerine yer verdi.

Roma'nın tarihi turistik yerinde, Pantheon ve Piazza Navona'nın hemen yakınında yer alan bu küçük dükkânla ilgili sözlerini şöyle sürdürüyor İncecik:

“Roma'da kaldığım süre zarfında iki defa gitme fırsatım oldu ve ancak iki çeşit tiramisu tatlısının tadına bakma imkânım oldu. İlk gidişimde menüde 5 numaralı beyaz çikolatalı ve Antep fıstıklı olanı tercih ettim. Tadı fena değildi. Ama sipariş ettiğim tatlının tiramisu olduğundan emin olmasam bana gelen tatlıya asla tiramisu demem. Çünkü kombinasyonu gözünüzün önünde hazırlanan bu tatlı aslında tiramisudan başka bir şey. İkinci seferde gittiğimde denediğim pikan cevizli ve incirliydi. Aynı şekilde bu tatlı da fena sayılmaz ama tiramisu değil bana göre. Tatlının fiyatına gelince bir porsiyonu mekânda oturarak servis edilirse 6 EURO, alıp görürseniz (take away) 5 Euro”

Peki, tiramisu tatlısı nasıl ortaya çıktı? İşte tiramisunun kökenine dair iki ilginç hikâye... 1. yüzyılda, Toskana Dükü 3. Cosimo de Medici'nin Siena şehrine yaptığı ziyaret, İtalyan mutfağının en ünlü tatlılarından biri olan tiramisunun doğuşunu müjdeledi. Pastacılar, Dük'ün onuruna özel bir tatlı hazırlamaya karar verdiler.

Dük, sadece tatlı seven birisi değil, aynı zamanda yaşadığı cinsel sorunlar nedeniyle tatlılarının "afrodizyak" içerikli olmasına özel bir ilgi gösteriyordu. Yeni tatlı, Dük tarafından çok beğenildi ve aynı zamanda sağlığına olumlu etki ettiğini fark etti. Tatlı, "Dük'ün çorbası" adıyla tanıtıldı ve afrodizyak etkisi nedeniyle hızla ün kazandı.

"Dük'ün Çorbası"nın Tiramisuya Dönüşümü İtalya genelinde romantik buluşmalardan önce tüketilmesi gelenek haline gelen bu tatlı, zamanla ismini değiştirdi. "Beni tatmin et, beni yukarı çek, beni neşelendir, al götür" anlamına gelen "tiramisu," afrodizyak özelliği ve lezzetiyle ön plana çıktı.

Başka bir hikâyeye göre ise, tiramisunun kökeni Treviso şehrine dayanıyor ve 19. yüzyılda genelev kültürüyle ilişkilendiriliyor. Bu versiyona göre, "Beni al" anlamına gelen tiramisu, afrodizyak etkisi nedeniyle ilk olarak genelevlerde servis edilmeye başlandı.

Tiramisunun Kökenindeki Sırlar Ancak, yemek tarihçisi Anna Maria Volpi'nin belirttiği gibi, tiramisu eski İtalyan yemek kitaplarında yer almaz. Araştırmacı Raris'e göre, tiramisu 1970'lerde Treviso kasabasında doğdu ve ilk kez Le Beccherie restoranında servis edildi.

Bu, tiramisunun kökenlerini araştıran birçok yazar ve şef arasında bir çekişmeye yol açtı. Günümüzde farklı İtalyan bölgelerinden birçok şef, tiramisuyu kendi icatları olarak tanıtarak, 1970'lerdeki popülerleşme dönemine dair bir gastronomi savaşına girişmiştir.

Tiramisu: Günümüzün Sevilen Lezzeti Hangi hikâyenin doğru olduğu belirsiz olsa da, tiramisu günümüzde İtalyan mutfağının vazgeçilmez tatlılarından biri haline gelmiştir. İtalya'nın farklı bölgelerinde yaşayan pek çok restoran şefi, tiramisunun eşsiz tadını ve tarihini koruyarak, bu lezzetli tatlıyı dünya çapında sevdirmeye devam etmektedir.

KAYNAK: CÜNEYT BİTİKÇİOĞLU