1923 yılında kurulan Cumhuriyetimizin, 73 yaşındaki, 5 kuşak anadan, babadan İstanbullu ve biraz da 'Saraylı Çocuğu' olarak, hayatı tanıdığım ve hafızama kaydettiğim 60 lı yıllarda Biraz kıpırdayan, fikir üretmeye çalışan, sıradan vatandaşın karşılaştığı mottolar:   'Eski köye, yeni ADET mi getireceksin?', 'Otur oturduğun yerde, başımıza İCAT çıkarma!', 'Hamamda KURNAYA, davulda ZURNAYA uymak lazım.' gibi laflardı.
Ufuklarımız rahmetli Başbakanımız Turgut Özal ile açılırken, girişimcilerimiz de dünyaya açıldı. İthalat rejimi değişti, üretim ve ihracat politikaları gelişti. Ü lkemizde iş makineleri üretilmeye, modern ve ileri teknolojiye sahip oteller yapılmaya ve bu paralelde okullar hastaneler kışlalar eğlence ve yeme içme mekanları kurulmaya başlandı.
Otoyollarla,   otogarlarla, hava alanlarıyla ulaşımın da hızlanması, insanımızı 'Turizm ve Gastronomi' ile tanıştırdı.
Milletimiz bu konuları çok sevdi, öğrendi, yaptı ve başardı.
Sağlanan ticari desteklerle ve TV lerin devreye girmesiyle biraz daha yükselen eğitim kalitemiz,   60-70 li yıllarda işçi olarak Avrupa ülkelerine giden eş, dost ve akrabalarımızın yanına gidip gelmelerimiz de, ufuklarımızın açılmasına katkı sağladı.
Bir şehire uçaktan bakmak gibi, ülkemize başka ülkelerden bakmak da, yenilikleri görmek ve daha da iyisini yapmak gibi arzularımızı körükledi.
Böylece, halkımız 'Her şeyi devletten beklemeyi' bıraktı ve 'Her şeyi kendi yapan' konuma geçti.
Yine 90 lı yıllarda, Hotel ve Restaurantlarımıza gerekli birçok Gastronomik Ü rünü, Avrupa daki Fuarlarda görüp (Endüstriyel mutfaklar, Soğutma cihazları, Set üstü ve sofra ekipmanları, vs) ithal ederken, maddi ve manevi kısıtlamaların kaldırılmasıyla bu sektörlerde, diğer sektörler (İnşaat, Otomotiv, Tekstil) gibi gelişip, serpildi.
Endüstriyel mutfakları, Fırın ve Soğutucuları üreten sanayicilerimiz
Et işleme, zeytinyağı sıkma, un yapma, vs makinalarını da kendi üretmeye, hatta ihraçetmeye başladı. Hayvancılık ve yan ürünleri sanayini, şekerleme, tahıl ve bakliyat işleme, zeytin ve diğer yağların üretimi ve bu ürünlerin ambalajlanmasını da başardı.
Balık, deniz ürünleri, meyve ve sebze ihracatımızın yanısıra bu ürünleri kendi sanat ve tekniklerimizle işledik. Yaş, kuru, tuzlu ve şekerli bağ, bahçe ve deniz ürünleri yaptık. Hem kendimiz yedik, hem de ihraçettik.
Şimdi Gastronomik Ekipman ve Gıda Sanayi ürünlerinin ülkemizde, çifter çifter fuarları düzenleniyor. Dünyanın birçok yerinde kurulan aynı içerikli fuarlarda, Türk firmaları büyük alanlar kiralıyor, '%100 Yerli ve Milli Ü rünlerimizi' sergiliyorlar.
Örneğin, bu yılbaşında Antalya da, dünya fuarcılarının hayran kaldığı 2 Uluslararası Fuar (FOOD PRODUCT & HOTEL EQUİPMENT) düzenlendi. Önümüzdeki haftalarda, İzmir de yine Uluslararası Otel ekipmanları, ağırlama, konaklama teknolojileri ile ilgili Ev dışı tüketim HORECA Fuarı düzenlenecek.   Onu, İzmir TRAVEL TURKEY Turizm Fuarı takip edecek,   8-11 Şubat günleri ise, İstanbul da EMİTT Doğu Akdeniz Uluslararası Turizm ve Seyahat Fuarı yapılacak. 
Mart ayında ise Berlin de Turizm Sektörümüzün katılacağı İTB/Uluslararası Turizm Borsası fuarı ile Hamburg da Gastronomi Sektörünün katılacağı İNTERNORGA Fuarları var. Mart ın son fuarı: Düsseldorf Bağcılık Ü rünleri Fuarı PROWEİN olurken, Nisanda, Barcelona da Türk Balıkçılığının Zirve yaptığı SEA FOOD GLOBAL düzenlenecek. Hepsinde, Türkiye TURİZMİ ile GASTRONOMİ & GIDA Sanayi Ü rünleriyle var.
2000 li yıllardan sonra ise bu atılımlar Türkiye Cumhuriyeti ni yönetenlerin, maddi ve manevi destekleriyle büyüdü, bahis mevzu ürünlerimizin ihracat ve turizm rekorları geldi.
Fabrika kuran fabrikalarımız kuruldu, halkımız ve ihracat yaptığımız ülke insanları: Yepyeni, inovatif ve sağlıklı yiyecekler ve onlarla üretilen Lezzetlerle tanıştı.
Konumuz uzun ve derin, yerimiz dar. Tabiki devam edeceğim.
Selam ve sevgilerimle,
@pakmanvasfi

 

TÜ RK GASTRONOMİSİ, AVRUPA DA ZİRVEYE KOŞUYOR!

Örneğin, Berlin Merkezli KAPLAN GROUP kurucusu Remzi Kaplan, Y.K. üyeleri Belgin ve Birol Kaplan yönetimindeki GDK/German Döner Kebap isimli ve dünya genelinde 100 ün üzerinde restaurantları olan kuruluş   İngiltere den BAE ye, İsveçten İrlanda ya, Suudi Arabistan dan Kanada ve ABD ye kadar şubeleşti ve ünlü VİKİPEDİA ya konu oldu.

`height=

Berlin de Dönere ZADDY S 'Yeni Nesil Döner Restaurantları' zinciri ile yeni bir yön kazandıran, KBK İnternational GmbH nın temelleri, 1989 da Yozgatlı bir gurbetçi çocuğu olan Remzi Kaplan tarafından, Berlin de atılmış.
Hayatı boyunca yeniliklerin peşinde koşan, inovatif düşünce tarzı ile Doğu Almanya da pazarcılıkla başlayan İş hayatını, KAPLAN DÖNER FABRİKASI, RESTAURANT ve İMBİSLERİ ile geliştiren Remzi Kaplan, vefakar yapısı ile '1972 de, Berlin de İlk Döneri Yapan' Malatyalı Kadir Numan ustayı da son demlerinde yanına danışman olarak almış.

`height=

Paylaşımcı zihniyetini, Berlin deki Türklerin İş Hayatına da yansıtarak: Yatırımcı, işletmeci, inşaatçı, ithalatçı, marketçi, toptancı, tekstilci, cafeci, endüstriyel mutfakçı, oto galerici, tamirci, sigortacı,   muhasebeci, turizmci,otelci ve diğer iş kollarında faaliyet gösteren tüm işverenleri de bir araya getirerek kurulan TDU / Türk Alman İşverenler Birliğini de   uzun yıllardır yönetmekte.

`height=

ATDİB/Avrupalı Türk Döner İmalatçıları Birliğinin de kurucusu olan Remzi Kaplan ı, ben de 90 lı yılların başından bu yana tanımış olmanın gururunu   yaşıyorum.
Avrupa daki Büyükelçiliklerimizin, Başkonsolosluklarımızın, Kültür, çalışma ve sosyal hayatla ilgili Müşavirliklerimizin dışında, Almanya ve diğer Avrupa ülkelerinin Eyalet Başbakanları, Bakanları, Belediye Başkanları ile de yakın diyalogları olan, hatta Türkiye deki LDF ve TOBB gibi sivil toplum kuruluşları, yerel ve merkezi yönetimlerin yöneticileri ile de Berlin de etkinlikler düzenleyerek, 'Türkiye Sevdasını' Avrupa ülkelerinde yaşatmakta, İKA Dünya Aşçılar Olimpiyatlarında, GASTROHEROS Şükran ve Başarı Ödülleri Projemizde daima LDP nin de yanında olan Remzi Kaplan ı, merkezi Brüksel deki İTQİ Ü stün Lezzet Enstitüsü Jüri Ü yesi, Türkiye nin dünyaca tanınmış Exec. Chef i sevgili kardeşim Fikret Özdemir le de tanıştırdım, nefis ZADDY S Dönerini tattırdım. 
Ayrıca, dünya genelindeki Gastronomi faaliyetleriyle, yeni kurduğu PREMİUM BAKERY Fırıncılık yatırımları hakkında bilgilendim.

`height=

EUROTÜ RK GASTROHEROLARIN, RESTAURANT YATIRIM ve İŞLETME ÇALIŞMALARI

İtalyan Restaurantlar ve İce Cafeler ağırlıklı, 30 civarında mekana sahip olan, Almanya NRW Eyaleti, Düsseldorf merkezli LEONARDO GROUP Y.K. Başkanı, GASTROHERO Ali Erdoğan, yatırımları olan Hessen ve Baden Württemberg eyaletlerine, 2023 te Berlin eyaletini de katıyor.
Berlin in en önemli Turizm ve Gastronomi merkezleri olan: Ku-damm da benzersiz bir İce Cafe konsepti EIS LABORU, Postamerplatz da ise yine emsalsiz bir İtalyan Restaurantı konsepti BARONE yi Mayıs ayı içinde hizmete sokuyor. Buradaki 700 m2 lik Restaurantın üzerindeki katta ise: 1000 m2 lik, gerektiğinde 3 e bölünebilen bir EVENT   CENTRUM var.   Performans Sahnesi, Puro İçme Odası ve Wein Club ı ile göz kamaştıran bir mekan olarak, Berlin e geliyor.

`height=

Danimarka nın Kopenhag ve İsveçin Malmö kentlerindeki farklı konseptler içeren 8 restaurantı ve İstanbul Beyoğlu ndaki iki restaurantı ile MELİSSA HOLDİNG kurucu ve yöneticisi gençGASTROHERO Elvan taşlıçukur, bu mekanlarda gençlere hitap eden menüler ve etkinlikler düzenliyor.
Yine Berlin de ve Ku-damm ın Württemberg Platz meydanı nın yarısını çevreleyen, 6 farklı konsept içeren Restaurantlara sahip, GASTROKULT GmbH Y.K. Başkanı GASTROHERO Tamer Akkılıç, 'Temalı Gastronomi' konusunun uzmanı olarak dikkatimizi çekiyor.

`height=

Hollanda da, sevgili GASTROHERO kardeşimiz Erdoğan Yüce Amsterdam ve Rotterdam ağırlıklı 9 MERAM Restaurant ile 2 KADAYIFZADE Tatlıcı mekanına sahip ve tamamen Anadolu tarzı: Konya Yemekleri ve Gaziantep Tatlılarına yoğunlaşıyor.
Hepsine de 'Kolay Gelsin' ve 'Hayırlı Olsun' diyoruz. Farklı bir açıdan, yine bu konulara bakacak olursak Ü retici GASTRO HEROLARIMIZ arasında da 'Restaurant Yatırım ve İşletmeciliğine' soyunanları da görüyoruz. Ancak, yerimiz elvermediğinden onları önümüzdeki haftalarda tanıtacağız.

 

OZAN FOOD, AVRUPAYA 'ORTADOĞU LEZZETLERİNİ' SUNUYOR!

OZAN FOOD, tüm Avrupa da ve Almanya da, merkezi Berlin olmak üzere büyüyen 'ORTADOĞU LEZZETLERİ PAZARI' nın lideri oldu.

`height=

%100 helal, vegan ve GMO içermeyen, nefis ve leziz ürünlerden oluşan bu pazarın en büyük ve önemli kuruluşu olan OZAN FOOD,   1987 de Erhelvacı ailesi tarafından Şark unlu mamüllerinin üretimi, perakende ve toptan ticareti için kurulmuş.
Zamanla konusunda uzmanlaşan ve yönetimini 1997 de üstlenerek, fabrikasını da kuran, gençve dinamik yönetici: Cüneyt Erhelvacı ile Berlin deki fabrikasında görüştüm. Kendisi, yıllardır katıldığı ANUGA GIDA Fuarlarından tanıdığım, Avrupa daki başarılı Türk GASTRO HEROLARIMIZ dan biridir.

`height=
Ü retiminin: Sade, ıspanaklı,   karışık sebzeli orijinal FALAFEL çeşitlerinden ve LAHMACUN dan ibaret olduğuna, soğuk zincirle sadece Berlin de değil, Almanya da ve Avrupa nın tüm şehirlerinde dağıtıldığını, müşterilerinin daha çok Türk, Arap, Balkan ve Afrika kökenli kişilere hitap eden Gıda toptancıları, etnik market zincirleri, restaurant ve imbislerden oluşmasına rağmen, sağlık açısından vegan ve vegeteryan beslenmenin, Avrupalı toplumlarda yaygınlaşması ile artan 'Avrupalı Müşteri' kitlesi dolayısıyla, fabrikasını büyüttüğünü ve şimdi de Alman ve Avrupalıların Market Zincirlerine yoğunlaştıklarına dikkat çekti.
Ayrıca Yeni ve İnovatif Lezzet arayışları içinde olup, bu sebeple de bünyelerinde bir   AR-GE istasyonu kurduklarını söyledi.

`height=