İstanbul'da yaşayan ev hanımı Meral Özsu 10 yıl önce kolon kanseri olduğunu öğrendi. Kanserle hastane tedavisi dışında da savaşan Özsu, Zeytinburnu Kültür ve Sanat Merkezi tarafından verilen kurslara kaydını yaptırdı. Osmanlıca ve hat sanatı kurslarına başlayan Meral Özsu bu süreçte evini Ümraniye'ye taşımak zorunda kaldı. 3 saat süren yola rağmen Ümraniye'den Zeytinburnu'na hat sanatını öğrenmek için gitmeye devam eden Meral Özsu, 10 yıl süren kursiyerlik sürecinde kanseri de yendi. 

Ayetlerle şifayı buldum 

Öğrenme azmiyle kanseri yenen Meral Özsu yaşadığı süreci de anlattı. Şifa bulacağına inanarak kursa başladığını ifade eden Özsu konuşmasında şu ifadelere yer verdi: "Süleyman hoca ile tanıştım ve hat sanatına başladım. İlk başladığım gün hocamıza söyledim. Bana 'yaşınızdan dolayı yapabilecek misiniz?" demişti. Evet hocam ben buraya tedavi için geldim ve ben buradan şifa bulup çıkacağıma inanarak başlayacağım dedim. Hiçbir zaman peşimi bırakmadı, hep arkamda oldu. Allah ondan razı olsun. Ben ayetlere başladıktan sonra gerçekten yavaş yavaş şifayı bulmaya başladım. Hat sanatına başladığımda bazı kesimlerden tepkiler de aldım. Niye tedavi olmadınız da hatla uğraştınız diye. Eşim bu konuda her zaman arkamda oldu. Kurslara giderken bazen derslerimi alamıyorum. Eşim gidip hocadan derslerimi istiyordu. Kızım da aynı şekilde. Hepsi bu konuda hala öyledir. Sevgi bağı çok önemli bir bağ. Zeytinburnu'na buradan giderken 3 saat sürüyor yolumuz. 3 saatte dersimiz. Trafiğe kaldığım için Zeytinburnu'nda eve 4 saatte geliyorum. Haftanın 2 günü elimde hat yazıları çantası koştur koştur 5 yaşındaki çocuk aşkıyla gidiyorum." 

Ailesi sürekli destek oldu 

Meral Özsu tedavi ve kurs sürecinde ailesinden de oldukça destek gördü. Eşi Tanju Özsu eşinin başarılı olduğunu gördükçe huzur duyduğunu ifade etti. Özsu'nun kızı Ayça Turan ise annesinin kendisini kurslara adadığını söyledi. Ayça Turan annesi için, "Oturmakta, öne eğilmekte güçlük çekiyordu. Masa başına geçtiğinde, 'Tamamen dünya ile iletişiminin koptuğu anlar' diye söylüyordu. Kendini o kadar büyük bir adanmışlıkla bu işin içine vermişti ki, kendi bedenindeki rahatsızlıkları hissetmiyordu. Tabi ki bedenimiz büyük bir makine. Kendi tamirini de kendisi yapmış oldu" dedi.