Diyanet Ä°ÅŸleri BaÅŸkanlığı Din Ä°ÅŸleri Yüksek Kurulu Uzmanı Dr. Mehmet Nur AkdoÄŸan, "Peygamber Efendimizin almış olduÄŸu tedbirler sayesinde küçük bazı çatışmalar dışında neredeyse hiçbir olay yaÅŸanmadan miladi 630'da Mekke fethedildi. Mekke'yi kansız bir ÅŸekilde teslim alan Resul-i Ekrem, tarih boyunca belki bir daha hiçbir zaman yaÅŸanmayacak bir alicenaplık, merhamet ve hoÅŸgörü örneÄŸi sergilemiÅŸtir." dedi.
AkdoÄŸan, 11 Ocak 630'da gerçekleÅŸen Mekke'nin fethinin 1391'inci yılı dolayısıyla AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kur'an-ı Kerim'de "ÅŸehirlerin anası" olarak ifade edilen Mekke'nin, ilk insan ve ilk peygamber Hazreti Adem'den bu yana yeryüzünün ilk mabedi olan Kabe'ye ev sahipliÄŸi yaptığını belirtti.
Bu yönüyle Mekke'nin Arabistan'daki dini hayatın merkezi olduÄŸuna iÅŸaret eden AkdoÄŸan, Mekke'nin zaman içerisinde peygamberlerin getirdiÄŸi ilahi hakikatlerden uzaklaÅŸtığını, putların ve putperestliÄŸin merkezi haline getirilmeye çalışıldığını, cahiliye insanının her türlü saldırganlığı ve zulmü sergilediÄŸini hatırlattı.
AkdoÄŸan, Mekke'nin fethedilmesiyle ÅŸehrin asıl kimliÄŸi olan emniyetin ve tevhidin merkezi haline geri dönmüÅŸ olduÄŸunu belirterek pek çok yönden merkezi konumda olan Mekke'nin putlardan arındırılıp Müslümanların kontrolüne alınmasının, Ä°slam'ın bölgedeki hakimiyetini güçlendirdiÄŸini anlattı.
Mekkeli müÅŸriklerin Hudeybiye'de yapmış oldukları anlaÅŸmayı bozması sonucu, Hazreti Muhammed'in Mekke üzerine yürüme kararı aldığını ve kan dökülmesini önlemek amacıyla da nereye gidileceÄŸini gizli tuttuÄŸunu söyleyen AkdoÄŸan, "Peygamber Efendimizin almış olduÄŸu tedbirler sayesinde küçük bazı çatışmalar dışında neredeyse hiçbir olay yaÅŸanmadan miladi 630'da Mekke fethedildi. Mekke'yi kansız bir ÅŸekilde teslim alan Resul-i Ekrem, tarih boyunca belki bir daha hiçbir zaman yaÅŸanmayacak bir alicenaplık, merhamet ve hoÅŸgörü örneÄŸi sergilemiÅŸtir." diye konuÅŸtu.
"Zulüm edenlere merhametle muamele edildi"
AkdoÄŸan, Hazreti Muhammed'in kendine ve ashabına her türlü zulmü reva görenlere merhametle muamele edip onları serbest bıraktığını vurgulayarak ÅŸu bilgileri verdi:
"Efendimiz bu tavrıyla zayıfken deÄŸil, asıl güçlüyken merhametli ve affedici olmanın büyük bir erdem olduÄŸunu en güzel ÅŸekilde insanlığa öÄŸretmiÅŸtir. Böylece 'alemlere rahmet olarak' gönderildiÄŸini bir kez daha zihinlere kazımış ve onun bu engin hoÅŸgörüsü ve merhameti sayesinde de fethin hemen akabinde binlerce kiÅŸi Ä°slam ile ÅŸereflenmiÅŸtir."
Hazreti Muhammed'in Mekke'nin fethindeki çaÄŸrıyı sadece o dönemde yaÅŸayanlara deÄŸil, kıyamete kadar gelecek bütün insanlara yaptığını vurgulayan AkdoÄŸan, "Müslümanlar için bu sözler, en güzel örnek olan Hazreti Peygamber'in ahlakıyla ahlaklanmak, onun merhamet ve hoÅŸgörüsünü takınma sorumluluÄŸunu hatırlatmaktadır. Müslüman olmayanlar için ise kendilerini barış ve esenlik dini olan Ä°slam'ın kucaklayıcı kollarına teslim etmeleri çaÄŸrısıdır. Öyle bir çaÄŸrı ki daha önce yapmış oldukları bütün hataları örten, bütün günahların affedilmesine imkan veren evrensel bir çaÄŸrıdır." ifadelerini kullandı.
Öte yandan bugün dünyanın doÄŸusundan batısına bir insanlık krizi yaÅŸandığını ve ÅŸiddet girdabında sürüklendiÄŸini ifade eden AkdoÄŸan, "Bu fetih, özellikle son yüzyılda yeryüzünü kasıp kavuran ÅŸiddet yanlısı bütün tavır ve söylemlerin ilacının, insanlığın, barış dini Ä°slam'ın getirdiÄŸi rahmet etrafında birleÅŸmesinden geçtiÄŸine dikkat çekmekte, 'modern cahiliye' olarak nitelendirilebilecek krizlerin aşılması için gönüllerin fethine, rahmeti, merhameti ve müsamahayı kuÅŸanmaya iÅŸaret etmektedir." deÄŸerlendirmesini yaptı.
Mekke'nin fethi öncesi ve sonrasında yaÅŸananlar
Mekke'nin fethine zemin hazırlayan geliÅŸmeler, Mekkeli KureyÅŸlilerin müttefiki Beni Bekir Kabilesi'nin Hudeybiye AntlaÅŸması'na aykırı hareket ederek Müslümanların himayesindeki Huzaa kabilesine saldırmasıyla baÅŸladı. Bu olay üzerine KureyÅŸlilere haber gönderen Hazreti Muhammed, saldırıyı yapan kabileyle ittifakın sona erdirilmemesi durumunda antlaÅŸmanın sona erdirileceÄŸini bildirdi. Hazreti Muhammed komutasındaki Ä°slam ordusu, teklifin kabul edilmemesi üzerine 31 Aralık 629'da savaÅŸa hazırlandı.
Hazreti Muhammed'in "Size karşı konulmadıkça, size saldırılmadıkça hiç kimseyle çarpışmaya girmeyeceksiniz ve hiç kimseyi öldürmeyeceksiniz" emri ve Fetih Suresi'nin okunmasıyla Ä°slam ordusu Mekke'ye girdi. Çatışmalarda Mekkelilerden 6 kiÅŸi öldü, Müslümanlardan ise 2 veya 3 kiÅŸi ÅŸehit oldu. Hazreti Muhammed Mekke'ye girdiÄŸinde genel af ilan ederek kimseye zarar verilmeyeceÄŸini duyurdu, ardından içinde 360 putun bulunduÄŸu Kabe'ye yönelip tüm putları kırdırdı. Daha sonra Müslümanlar ile Kabe'yi tavaf eden Hz. Muhammed, ilk hutbeyi okuyup namaz kıldırdı.
Adil bir ekonomik sistemin kurulması amacıyla şehir ekonomisi geliştirildi
Mekke'nin fethini kolaylaÅŸtıran zemin, Hudeybiye AntlaÅŸması ile atıldı. Bu antlaÅŸma ile Ä°slamiyet diÄŸer kabile, topluluk ile devletlere yayıldı ve Müslümanlar, Arap Yarımadası'nda bir güç olarak kabul edildi. Bölgede adil bir ekonomik sistemin kurulması amacıyla ÅŸehir ekonomisi geliÅŸtirildi ve ticari açıdan kervan faaliyetlerine baÄŸlılık ortadan kaldırıldı.
Ä°slamiyet'in yayılması, Mekke'de cahiliye devrinin sona ermesi ve böylece saÄŸlıklı bir dini hayata geçilmesi açısından büyük önem taşıyan fetih, ÅŸehirde barış ve huzuru hakim kıldı.
Öte yandan, Kur'an-ı Kerim'de En'am Suresi'nin 92'nci ayetinde, Mekke-i Mükerreme'ye "Åžehirlerin Anası" anlamına gelen "Ümmül Kura" deniliyor.
Ä°TTÄ°FAK - AA
