"Güzel insanlar atlarına binip gittiler" uzaklara, sevdiklerimize olan özlemi, asalet kokan iyilikleri çağrıştırıyor, bu güzel söz...
Ümitsizlik anlamında olmamalı elbette. Onlar gittiler fakat seni, beni, bütün güzel insanları da bir o kadar cesurca bıraktılar arkalarında. Şuan hayattasın ve bir gün biz de o atlara binip gideceğiz... Güzellikle iyilikle anılmak, geride hoş bir seda bırakmak önce güzel niyetleri sonrada gayreti ve ümidi seriyor yolumuza.
Gülleri dermek gül kokusu bırakır ellerimizde...O halde gül bahcesini tesis etmeli, gerisi zaten güzel olacaktır. Güllerin muhteşem rengi, güzelliği Gül'ün değdiği her yer hayat bulur insan hayatında, ruhunda.
Dünyanın zor zamanları diyerek geri çekilmek fikri, bu zamanda gelişini, geliş hikmetini kabul etmemek, dünyaya geliş gayeni sorumluluğunu üzerinden atmak değil midir?
Olan olmuş, dünyanın sonu gelmiş ne yaşarsak kardır, suya sabuna dokunmadan... Üç maymundan beş maymuna terfi etmek insan olmak sorumluluğunu alır mı üzerimizden? İlahi düzene, tayine ters değil midir?
Sevgili Peygamberimiz (s.a.v) "kıyametin kopacağını bilseniz, elinizde bir fidan varsa dikiniz" buyurmuş iken, bu "adam sende!" tavırları hele ki din adına yapılıyor ise! "Ahir zamanda dünyaya geldim, dünyayı ben mi kurtaracağım? boşuna gönderildim" demek, hangi kitaba sığar?
Bu zamanda yapılanın amel ve gayretlerin mükafaatı ile ilgili müjdeler veriyor Sevgili Peygamberimiz (s.a.v). Nasibimiz bol olsun!
Eskiden doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar hikayesi vardı. Onuncu köyü ararken doğrunun ve dogrucunun ekin gibi biçildiği köylerin varlığına şahit oluyor insanlık. Etkiler sivrildikçe tepkiler keskinleşiyor.
Eleğini asan, tuzu kuruyan konuşuyor değil esasında..."Bunları yazmak haddime mi?" diye düşünürken; sesli düşünmenin; farkındalık anlamında yazarak da olsa aktarılmasının ulvi bir görev olduğunu ifade etmek isterim.
Kalbur altı kalbur üstü önceleri yeterli ifade ve tespitler idi lakin günümüzde kalbur kelimesinin tanımını da beraberinde yapmak gerekiyor. Tarihe karıştı çoktan. Kalbur ne demek diye sorulması an meselesi... Topraktan ve doğal yaşamdan uzaklaşan ebeveynlerin bu tanımı da yeni nesile yapma zorunluluğu var elbet.
Kalbur mu kaldı ki, kalbur altı kalbur üstü olsun?
Global bir dünyada kardeşçe yasamak ütopyası; her bir ülkenin arazi kavgasından önünü göremediği köylere dönüştüğüne şahit oluyoruz. Toprağın sükunetine ihtiyacımız var demek isterken suskunluğun feryadında nefes alamadığımız geliyor aklıma.
"Güzel İnsanlar" Geçmişte Şimdi ve Gelecekte
Türkan SEZER
Yorumlar