'Bir kahkaha, bir kilo pirzolaya bedeldir' , 'Gülme bir hürriyet patlamasıdır' gibi sözler edilir. Tabii bunlar rastgele söylenmiş sözlerdir. Gülmek çok karmaşık bir olaydır. Birbirlerinden kesin olarak farklı olan gülme çeşitlerinin bazısı faydalı, bazısı da zararlıdır. Çılgınca gülmeler, kalpte hasar meydana getirir. 1988`de Danimarka`nın başşehri Kopenhag`da M. Crichton, bir komedi filmi seyrediyordu. Adamcağız öyle bir gülme krizine tutuldu ki, yıldırım çarpmış gibi ölüverdi. Gerçi, kendisi kalp hastasıydı, ama ölümüne çılgınca gülüşünün sebep olduğu anlaşılmıştı. Tabii, kapitalizm bunu da ticarete ve reklâma döktü. Bu acıklı olaydan sonra film çok meşhur oldu ve kapalı gişe gösterilmeye başlandı.

İnsan davranışlarını tetkik eden mütehassıslar çılgın gülme, kahkaha ve gülümsemeyi birbirinden net olarak ayırıyorlar. İngiliz Cambridge Ü niversitesinden Prof. Van Hoof, gülme çeşitlerinin bir katalogunu hazırlamıştır. Çılgınca gülmede göz yaşarır. Yüzde kızarma ve terleme başlar. Hatta kalp atışlarında hızlanma görülür. Diğer gülme şekli, gürültülü kahkaha patlatanların ağızları iyice açılır. Başlarını da arkaya iyice attıklarından, gülmelerine sebep olan insana ve başka şeylere dikkatlerini veremez hale gelirler. Bir de dişlerin iyice göründüğü orta dereceli gülme (tebessüm) var ki Van Hoof, 'bunu diğer aşırı gülmelerle karıştırmamak gerekir' diyor.

Hz. Peygamber (s.a.s.), 14 asır evvel gülme hususunda da rehber olmuş, tebessümden daha ileri bir gülme göstermemiştir. Hadis kitaplarının rivayetine göre, Peygamber Efendimiz(s.a.s.), sadece  dişleri görülünceye kadar güler, daha ileri gitmezdi. Hz. Â işe (r.a.), O`nun hiçbir zaman kahkahaya varan bir gülüşünü görmediğini bildirir. M. Crichton`un çılgınca gülüşü, ölümüne sebep olmuştu ama tebessüm öyle değil. Bugün Güney Koreli yoga ustaları, açtıkları kurslarda gülümsemeyi öğreterek çağımızın hastalığı olarak bilinen strese çare bulmaya çalışıyorlar. Peygamber`imizin niçin sadece tebessüm edip daha ileri bir gülme göstermediğinin bir hikmeti böylece anlaşılmış oluyor. Gülümseme, bazen küçümseme ve alay etme olarak kullanılır. Mü`minleri inciten böyle bir davranıştan şiddetle sakınmalıdır. Çünkü Müslüman, bir din kardeşine eziyet etmez onu ancak sevindirmeye çalışır. Tebessüm, genel olarak memnuniyetin, hoşgörü ve sevincin bir belirtisidir. Hz. Peygamber, şefkat ve sevgisinden mü`minlere tebessüm etmiştir. Ü mmetine de tavsiye ederek, 'Kardeşine tebessüm etmen sadakadır' buyurmuştur. Aşırı derecede gülmenin bedenî zararı yeni anlaşılırken, Hz. Peygamber 14 asır önce, 'Kahkaha kalbi öldürür' buyurarak ümmetine böyle bir gülüşü tavsiye etmemiştir. Çılgınca veya kahkaha ile gülüşün iman mahalli olan manevi kalbe zararı çok önemlidir. Çünkü bu dünyadaki gaflet, ahirette ebedi bir sıkıntıya sebep olabilir.

Kalın sağlıcakla;