Hasta, hastalık ve mizaç ilişkisi

Abone Ol

Tıpta klişe bir ifadedir bu: 'Hastalık yoktur, hasta vardır'

Ne yazık ki uygulamada bu ifade, hoş bir söylemden öteye gitmiyor. Sağlık sistemi, insanı genel olarak bir 'makine' gibi algılıyor.

Oysa her insanın yapısı, bağışıklık sistemi, beslenmesi, coğrafyası ve mizacı farklıdır.

Tıpkı tuttuğu takım, sevdiği yemek, hoşlandığı hobi gibi.

Hani deriz ya 'zevkler ve renkler tartışılmaz' işte onun gibi.

Ama tedavi protokolleri bu çeşitliliğe göre, yani kişiye göre değil de konfeksiyon tip veya fastfood türü bir tedavi yaklaşımı uygulamakta.

En basitinden tansiyon hastalığını ele alalım. Tansiyonun bir sürü sebepten kaynaklandığını biliriz. Buna rağmen tedavi aşamasında hiçbir sebebi hesaba katmadan hastamıza hapı yuttururuz!

Oysa o hastanın tansiyonu, düne kadar sorun değilken niçin şimdi sorun oldu bunun nedenini sorgulamak gerekmez mi? Gerekir ama sistemin kendisi ayaküstü ve seri olarak çalışmaktadır. Yukarıda bahsettiğimiz kişisel farklılıklara, mizaçlara girmek bu sistemin yapısına uymaz.

Bakanlıktan güzel bir adım

Geçen hafta, Sağlık Bakanlığı ülkemizde ruhsatlandırılmış bitkisel tıbbi ürünlerin sayısının artırılması için güzel bir çalışma başlattı. Anadolu topraklarında 3 bini bulan endemik bitki türü zenginliğini tıbbın ve insanların yararına kullanmak için kollar sıvandı.

Bu konuda henüz çok yeniyiz. Ü lkemizde daha 26 ürün ruhsat almış. 42 ürün ise henüz ruhsat aşamasında. Peki, Almanya`da durum nasıl? Ruhsatlanmış bitkisel ürün sayısı 700.

Bakanlık artık hekimlerin bu ürünlere ilgisini artırıp hastalarına reçete edilmelerini isteyecek. Ancak baştan belirtmekte fayda var. Bu sefer de bitkisel ilaçları ruhsatlandırırken tek düze olmamasına özen gösterelim.

Ne yapalım? 'İnsanı' ve 'mizacını' merkeze alalım. Reçete edilecek ürünün aynı zamanda hastanın mizacına uygun olup olmadığını da belirledikten sonra reçete edelim.

Örneğin Kedi otu olarak bilinen Valeriana officinalis bitkisi fitoterapide duygu durum değişikliklerinde, tansiyonda, uykusuzlukta, kalp sağlığında, gerilim tipi baş ağrılarında, migrende, adet sancılarında vb. kullanılan en bilindik bitkisel bir ürünlerden birisidir.

Ama reçete edilen bu bitki, hastaların kiminde fayda sağlarken, kiminde etki yapmadığı gibi kiminde yan etki, hatta toksik bir durum oluşturabilmektedir.

Mizaçbilinmeden ilaçverilmez

Burada öne çıkan konu mizaçtır işte.

'O bitkisel ilaç, kişinin mizacına uygun mu değil mi?'

Bu sorunun cevabı verilebilmeli. Bir ikincisi de hastanın mizacına uygun olsa bile ne kadar dozda ve ne kadar süre ile kullanılacak olduğu belirlenmeli.

Bir üçüncüsü de diğer ilaçlar (özellikle psikiyatrik ilaçlar) ile etkileşimi, güneş ışığına olan hassasiyeti vs. dikkate alınmalıdır.

Bakanlığın bu konuya dikkat etmesi son derece önemlidir.

Mizaca uygun, bitkisel ürün hazırlayabilmek için mizaçilminin bilinmesi gerekmektedir. Dolayısıyla yine hekim dünyasından bu konuda yetişmiş uzmanlar değerlendirilmeli bir ekip kurularak sisteme start verilmelidir.

Geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamaları ile modern tıbbı tam anlamıyla ancak bu sayede bütünleştirebiliriz.

Sağlık turizmi projelerimize bunu da dâhil ederek bölge hastanelerinde bu hizmetlerin en iyisini sağlayabiliriz. Ü çbinden fazla endemik bitki havuzu olan güzel ülkemizi Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamaları konusunda da Dünyanın merkezi yapabiliriz.

Geleneksel bilgi birikimimiz, coğrafi iklimsel konumumuz, medeniyetlerin beşiği oluşumuz bunu sağlamaya yeter de artar bile...

Herkesin mizacı kendine özeldir

Kişilerde mizacın gerek kendini bilmede gerek tedavi sürecinde ne kadar önemli olduğundan söz ettik. Mizaçkonusunda önce bir uzmana müracaat ederek kendi mizacınızı öğrenebilirsiniz. İnsan mizacını yani kendi bedenini tanımadan sağlıklı beslenmeyi sağlayamaz.

Mizaçgenel olarak dört kategoriye ayrılır:

1- Su grubu olanlar bu gruptaki insanların bedenleri soğuk ve nemlidir.

2- Toprak grubu olanlar bu gruptaki kimselerin bedenleri soğuk ve kurudur.

3- Ateş grubu olanlar bu grupta olanların bedenleri sıcak ve kurudur.

4- Hava grubu olanlar bu grupta olanların bedenleri sıcak ve nemlidir.

Siz de mizacınızı öğrenip vücudun dengesini sağlamak üzere, gerek yiyecek içeceklerinizi gerek yaşam şartlarınızı kullanacağınız bitkisel ilaçlarınızı ve çaylarınızı mizacınıza göre seçebilirsiniz.

Örneğin Osmanlı tıbbında sağlıklı gıda ve sağlıklı besin olarak Osmanlı tabipleri, gıdaları temel kategorilere ayırmıştır. Bunların en başında tam buğday ekmeği gelmektedir. Ama bu ekmek ekiminden harmanlanıp öğütülüp pişirmesine kadar nasıl pişirileceği anlatılan bugünkü fabrikasyon ekmek gibi olmayan bir ekmektir. Eski ekmeklerden söz ediyoruz. Bu ekmekler her türlü vitamin mineral ve maddeyi ihtiva etmektedir. Temel gıda olarak ikinci sıraya bir yaşını geçmemiş erkek koyun etini koyuyorlar. Bunun içindeki doymamış yağ oranı daha yüksektir. Aksine damar açıcı özelliği vardır. Ü çüncü sıraya kaymağı koyuyorlar ki kaymak uzun süre dayanmadığı için tereyağına dönüştürülüyor. Sonra tereyağına sıra geliyor. Sonra bal, ardından kuru üzüm, kuru incir, tahin, pekmez gibi yedi sekiz temel gıdayı sıralıyorlar. Kuru gıdalara aynı zamanda zencefil, zerdeçal çayları, çemen otu çayı da eklenebilir.

Sağlıklı ve dengeli yaşam için

Mizacımıza uygun sağlıklı ve dengeli yaşamak için bir örnek verecek olursak, örneğin Romatizma hastalığı genel olarak mizacen enflamasyon, rutubet ve nemi barındırır.

Bu hastalık mizacının ortadan kaldırılması için de tabiatı sıcak ve kuru gıdaları hastaya vermek lazım gelir. Böylece vücuttaki rutubet, nem ve enflamasyonun ortadan kaldırılması gerekir.

Burada bir konuyu daha öğreniyoruz ki insanların mizaçları olduğu gibi hastalıkların da mizaçları var.

İşte fototerapide bahsettiğimiz de bundan ibarettir. Fitoterapik ilaç, hastadaki hastalık mizacının karşıt mizacında olmalıdır. Bu şekilde olursa, hastalık yapan mizacı düzeltici fitoterapik ilaçkullanılacağı için hastaya uygun olan ilacı vermiş oluruz.

O halde 1-İlacın mizacı, 2- Hastalığın mizacı, 3- Hastanın mizacı;

Bu üçünü bir araya getirerek ilaçreçete edilmesi gerekiyor.

Bunun beraberinde, beslenmenin de yine mizaca göre uyumlu bir şekilde düzenlenmesi gerekiyor. Bunlarla birlikte yapılacak tıbbi tedavi ile hastanın sağlığında en üst seviyede başarı elde edilmiş oluyor.

&nbsp