Değerli okuyucularımız, hastalarımızın şikâyetleri ile ilgili sohbetimize devam ediyoruz. İşte Dr. İsmail Maraş Hocamızın sözünü ettiği, tedavi olan hastalarımızdan bir tanesinin mektubu:

Adı Soyadı: Feyza P.  '16.12.1975 doğumluyum. Ordu`nun Fatsa ilçesinin Dağ Güneşi köyünde doğup büyüdüm. 5 kardeşiz. Çocukluğum kavgalı bir ortamda geçti. Hani derler ya, 'Perşembe`nin gelişi Çarşamba`dan belli olur.' Geçmişe baktığım zaman bugünkü rahatsızlıklarım hiçde beni şaşırtmıyor. 

9-10 yaşlarında gözlerim çok ağrırdı. Kulaklarım çok ağrırdı. Kulak ağrısından sabahladığımı bilirim. Çenemde o yaşlarda takılmalar başladı. 12 yaşındayken eklemlerim yani omuzlarım, dizlerim hareket ettirirken çok acırdı. 

`height=

Nasıl oldu bilmiyorum ama doktora götürdüler. Doktor, gelişme çağında olduğum için ağrıdığını söyledi. Ama hâlâ o ağrılarım bugün de devam ediyor. Aynı şikâyetlerden 1997 senesinde doktora gittim. Bir de boyun ağrısı vardı. Doktor kireçlenme dedi. (Yaş 22) Bir iki egzersiz önerdi o kadar. 

Yine çocukken saçdiplerim çok acırdı, dokunamazdım. Karın ağrısı şikâyetlerim çok olurdu. Bağırsak parazitlerim bile vardı. Yok yoktu yani.

Çok aşırı derecede duygusallık vardı. Ü züldüğüm zaman her şeyi siler, üzüntüme odaklanırdım. Bir de her şeyden çok aşırı korkardım. Kavga olduğu zaman elim, bacaklarım aşırı şekilde titrerdi. Sağ olsunlar ailem kavgayı hiçeksik etmezlerdi. Hâlâ yüksek sesle konuşulduğu zaman bile kalbim fırlayacak şekilde atıyor, nefesim kesiliyor. 

Kendime hiçgüvenim yoktu. Çok bunalım takılıyordum. Her konuda başarısız olduğuma inanıyordum. Hayatımda hep bir eksiklik vardı. Çok mutsuzdum. Bazen büyükbabam Peygamber Efendimizle ilgili menkıbeler anlatırdı, çok hoşuma giderdi. Bir de 16 yaşındaydım. Sabahları kalktığımda sağ ve sol boşluklarım çok ağrırdı. Gözlerim yanar, sonra yapışkan bir şekilde yaşarırdı. 

1994 senesinde görücü usulüyle evlendim. Evlendikten sonra birkaçhastalık daha eklendi. Sıkça idrar yolu enfeksiyonu, sonra sırt ve boyun ağrılarım başladı. Sorumluluğum arttığı için şikâyetler manen ve bedenen ikiye katlandı. Aslında benim kendimle çok sorunum vardı. Kendimle barışık değildim. Bir de başkalarıyla uğraş, hep mahvoldum. Sessiz biri olduğum için çok yıprandım. 

`height=

Sıkça sinir boşaltırdım. Psikiyatriye gittim. İlaçverdi. Bol bol uyudum. Hiçbir sonuçalamadım. 

Bir de iki tane erkek evladım var. Hani psikiyatriye gidiyorum ki kendimi düzelteyim onlara iyi bir anne olayım. Gittikçe daha çok bunalıma girdim. Her şeye ağlayan (biri olup) ölmeyi arzulardım.

Rabbime şükür olsun ki beni dostunun kapısına nasip etti. Rabbimi buldum. Resû lullah`ı buldum. Ben huzuru buldum. Bunalımlarım, aşırı duygusallığım yok denecek kadar az. Elhamdülillah kendime güveniyorum. Benim aradığım rabbimmiş. Allah efendimden razı olsun. 7 yıldır kahrımı çekiyor. Onun duası ve himmetiyle çok şeyler aştım. 

Beni uğraştıran ilaçları 7 yıldır ağzıma almadım. Kendimle barışık bir insanım. Şerde hayır aramayı kâinatın güzelliğini huzurun İslam olduğunu bu kapıda öğrendim ve yaşadım. Sıkıntı içerisinde bile huzuru buldum. Vatanımı insanlarımızı seviyorum. Tanıyayım tanımayayım, vatanına insanına hizmet edenlere hep dua ediyorum.

İlk oğlum üçyaşlarında falandı. Bende aşırı öksürük uyku, halsizlik çok olurdu. Çok doktora gittim. 'Bronşit olmuşsun' deyip gönderiyorlardı. Hatta hastanelik olmadan 20 gün önce doktora gittim. Yine aynı şekilde geri döndüm. Grip olduğumu zannettim. Bir hafta evde yattım. Ama nefesimi azıcık alabiliyordum. Fazla alırsam çok canım yanıyordu. Birkaçgün tedaviye cevap veremedim. Allah razı olsun doktorum çok iyiydi. Yüzümde şişlikler vardı. Ayakta gezenlere gıpta ediyordum. Çünkü oturamıyordum bile. Sonra birden hızla iyileştim. 12 gün sonra taburcu oldum.

Aklıma gelmişken ekleyeyim. Sinir krizi geçirdiğim zaman çenem kilitlenirdi. 1996 senesinde daha da arttı. Çenemde hep problem vardı. Ama ağzımın gittikçe kapandığını son iki senede fark ettim. Diş doktoruna sorduğumda 'yapılacak bir şey yok' dedi. 'Sakız çiğneme' dedi. Ağzım açılamadığı için iki dişimi kaybettim. Dolgu yapılmadı. 

Benim size (Maraş Akupunktur) gelmem Rabbimin ikramı. Çünkü çok üzülüyordum. Rabbimin sizin ve sizin gibilerin önü açık etsin ve sayılarınızı artırsın. Allah yar ve yardımcınız olsun. (Bu mektup 2010 yılında yazılmıştır)