Yeşil Sol Parti’nin yayın organı Yeni Yaşam gazetesinden Nezahat Doğan’ın sorularını yanıtlayan gazeteci Hasan Cemal sözde “Kürt Meselesi”ne dair yaptığı değerlendirmelerinde şu ifadelere yer verdi: “Türkiye’de Kürt meselesi çözüm rayına oturmadan hiçbir şey yapılmaz. Bugüne kadar da bunu gördük. Ne demokrasi, ne hukuk devleti, ne kalkınma, ne ekonomik istikrar… Birinci öncelikli çözülmesi gereken sorun Kürt Sorunu. Bunun için kolları sıvamak lazım.”

Kendilerini sol yahut sosyalist zeminde gösteren sözde siyasi isimlerin, Türkiye’yi kutuplaştırmaya doğru sürükleyen açıklamaları bitmek bilmiyor. Muhalefetin “aydın” sıfatıyla aday gösterdiği gazeteci Hasan Cemal ilginç bölücü açıklamalarda bulundu. Partisinin yayın organının kendisiyle yaptığı söyleşideki sözde “Kürt Meselesi”ne dair ifadelerini paylaşıyor ve okurun yorumuna bırakıyoruz:

-Daima “Kürt meselesi çözülmeden ülkede demokratikleşme olmaz,” dediniz. Bugün Kürt meselesinin çözümü için umutlu musunuz?

Türkiye’de Kürt meselesi çözüm rayına oturmadan hiçbir şey yapılmaz. Bugüne kadar da bunu gördük. Ne demokrasi, ne hukuk devleti, ne kalkınma, ne ekonomik istikrar… Hiçbir şey yapılamaz. Birinci öncelikli sorun, çözülmesi ya da çözüm rayına oturtulması gereken sorun Kürt sorunu. Bunun için kolları sıvamak lazım. Yeni dönemde çok daha yakınlaşıyoruz buna.

-Nasıl bir yakınlaşma?

Çünkü bugün Kılıçdaroğlu’nun liderliğinde kurulan Millet İttifakı ve Demokrasi İttifakı bunun farkında. Bu konuda “öyle diyorsun ama orada şu var, bu var” gibi farklı birçok şey de söylenebilir. Çok fazla katılmıyorum bunlara. Yıllar öyle izler bıraktı ve öyle tecrübeler edindik ki, insanlar artık Kürt meselesini şu yana bu şekilde bir yere oturtmak gerektiğinin farkında. Türkiye’yi yeni baştan inşa edeceksek, demokrasiyi kurmak istiyorsak Kürt meselesini öncelemek zorundayız.

-Geçmişteki çözüm sürecine baktığımızda nasıl bir çözümsüzlükle karşı karşıya kalındı. Eksikliler neydi, ne yapılması gerekirdi? Bugün Kürt meselesinin Meclis’te çözülmesi gerekir derken, nasıl bir diyalog, müzakere ve uzlaşma dilinin oluşturulması lazım?

Bu işin özünde uzlaşma yatıyor. Türkiye her alanda bir yere ulaşmak istiyorsa, bu uzlaşma ruhunu yakalaması lazım. Türkiye uzlaşma geleneğini ya da kültürünü yakalayamazsa, dün olduğu gibi bugün da hiç bir şey yapamaz. Geçmiş çözüm süreci bir şekilde berhava oldu gitti. Yeni dönemde buna çok dikkatle ve suhuletle bakmak lazım. Bunun liderleri kimse önce bir masaya oturacaklar, onların arkasında yer alacak uzmanlar ise “sorun budur, sorun şu parçalardan meydana geliyor ve oluşuyor” diyerek bir yol haritası çıkaracak. Bunu kolayından zoruna kadar, adım adım çözmemiz lazım.

PKK İLE TEMASLARIYLA BİLİNİYOR

HDP’li Hasan Cemal PKK’lı teröristlerle olan hatırasıyla da hafızalara kazınmıştı. Sık sık terör örgütüyle görüşmesiyle de bilinen Hasan Cemal bir hatırasında itiraf niteliğinde şu ifadelere yer vermişti:

“Dağa gittiğim vakit erkek gerillalar kadın gerillalara karşı çok dikkatlilerdi. İzmirli bir gerilla ile tanıştım. Konuşurken ona “genç” ya da, “kız” diye hitap ettim. Hemen bana dönüp, “hayır biz kadın gerillayız ” dedi.' ifadeleriyle anlattı. Cemal geçtiğimiz günlerde de yaptığı açıklamada; 'Bu düzeni değiştirmek için geliyoruz. Bunun için de elbette Kürt sorununu çözmek var. Elbette hapisteki bütün tutsakların salınması var. Her şeyi yeni baştan inşa etmek zorundayız.”

İttifakgazetesi.com

Editör: Mehmet Poyraz