Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Toplu Konut İdaresi Başkanlığında (TOKİ) düzenlenen iftar programına katıldı. Kurum, burada yaptığı konuşmada, Ordu'nun Aybastı ilçesinde Şubat'ta meydana gelen ve etkisi devam etmekte olan heyelan nedeniyle Sağlık Mahallesi'nde 41 bina, 2 cami ve bir lojmanın boşaltıldığını anımsattı. Kurum, "İyi ki de boşaltmışız. Bu tespitlerimiz neticesinde, dün meydana gelen heyelanda 22 bina ve 1 camimiz maalesef yıkıldı. Sevindirici olan tarafı, bu alanda yıkılan binaların içinde hiçbir vatandaşımızın yaşıyor olmaması" dedi. Ordu'daki heyelan nedeniyle Bakanlığa bağlı Yapı İşleri Genel Müdürlüğü ekiplerinin, zemini incelemek üzere sahaya ulaştıklarını ve detaylı bir zemin incelemesi yaptıklarını belirten Kurum, Ordu Valiliği, Büyükşehir Belediyesi, Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü ve AFAD ekiplerince de sahada tespit çalışmaları yapıldığını aktardı. Bakan Kurum, bu süreçte vatandaşların mağdur edilmeyeceklerine işaret ederek, şöyle konuştu: "Afete maruz alanla alakalı tespitlerin yapılmasına müteakip, vatandaşlarımızı mağdur etmeyecek şekilde konutların inşasına en kısa sürede girmiş olacağız. Bu sürede vatandaşlarımızı misafirhanelerde, otellerde misafir etmek suretiyle, akabinde de kira yardımı yapmak suretiyle konutları en kısa zamanda yapıp vatandaşlarımızı sağlam, güvenli konutlarına oturtmak istiyoruz. Ordu Aybastı ilçemizdeki vatandaşlarımıza tekrar geçmiş olsun dileklerimizi de iletiyoruz. Burada acil öncelikli alanların yapılması çok önemli. Biz bu projeleri tespit edeceğiz. Acil alanlardan başlamak suretiyle kentsel dönüşüm sürecini hızlı bir şekilde yapmış olacağız." TOKİ'nin, Türkiye'nin her yerinde önemli işlere imza attığını vurgulayan Kurum, afetten zarar gören bölgelerde de birçok konut ürettiğini hatırlattı. Kurum, TOKİ tarafından ayrıca sosyal konuttan, okul ve üniversite binalarına, yurtlara, spor salonlarından stadyumlara, kamu binalarından hastanelere 842 bin 324 konut ve 14 bin 703 sosyal donatı projesinin hayata geçirildiğini anlattı. Valiliklere verilen süre 19 Mayıs'ta doluyor Kurum, 17 yıl önce başlatılan "Planlı Kentleşme ve Konut Üretimi Seferberliği"nin de devam ettiğini dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü: "'Yatay Şehirleşme ile Yükselen Türkiye' sloganı ile çıktığımız yolda 2023 yılına kadar 250 bin sosyal konut projesini gerçekleştirmek istiyoruz. Bunun ilk etabındaki 50 bin konutluk projemiz için 636 bin 737 başvuru aldık. Bu da konut sayısının 12 katına geliyor. Ülkemizde sosyal konut anlamında ihtiyaç var. Hem kentsel dönüşüm hem depremle alakalı o riskli binaların dönüşümü, alt gelir grubu vatandaşlarımızın yaşam kalitesini yükseltecek bu projelerin gerçekleştirilmesi de bu anlamda çok önem arz ediyor. 67 ilde 50 bin konut projesini gerçekleştireceğiz ve etaplar halinde de bu projeleri yapmaya gayret göstereceğiz." 7 bin 179 konutun yapım süreci başladı 50 bin konutluk projenin 3 bin 880'inin ihalesinin tamamlandığını, 3 bin 300 konutun da ihale aşamasında olduğunu bildiren Kurum, toplamda 7 bin 179 konutun yapım sürecinin de başladığını kaydetti. Kurum, kentsel dönüşüm çalışmaları kapsamında 81 il valisine genelge gönderdiklerini de anımsatarak, "Valiliklerimiz bu noktada, tüm şehir genelindeki en riskli alandan başlamak suretiyle tespit çalışmalarını yürütüyorlar. Genelgede ilan ettiğimiz 3 aylık süre 19 Mayıs'ta doluyor. Bu süre dolduğu zaman gelecek verilerle biz, tüm ülke genelindeki acil öncelikli alanların dönüşümünün tespitini yapmış olacağız. Her yıl 300 bin konut yapmak suretiyle önümüzdeki 5 yıllık süreçte de bir buçuk milyon konutun dönüşümünü gerçekleştiriyor olacağız" dedi. Kentsel dönüşümde İstanbul çok önemli bir şehir Kentsel dönüşümde İstanbul'un çok önemli bir şehir olduğuna dikkati çeken Kurum, Kartal'da ve Kağıthane'de yıkılan binaların inşaatına başlandığını ve yıl sonuna kadar binaların teslim edileceğini söyledi. Kurum, öte yandan Kağıthane'de riskli binaları boşaltma işlemlerinin tamamlandığını, 40 dönümlük alanda riskli ne kadar bina varsa orada da kentsel dönüşüm sürecinin başlatılacağını sözlerine ekledi. İftara, TOKİ Başkanı Ömer Bulut'un yanı sıra bazı bürokratlar da katıldı.