Beşşar Esed rejimi ve destekçilerinin saldırılarında yerlerinden edilen 119 bin 583 sivil, 6 Mart'ta yürürlüğe giren ateşkesten sonra evlerine dönerken, toprakları rejimin kontrolündeki bölgede kalanlar ise Suriye-Türkiye sınırındaki kamplarda barınmayı yeğliyor.

Bölgede göç verilerine ilişkin çalışma yürüten Suriye Müdahale Koordinatörlüğü Müdürü Muhammed Hallaj yaptığı açıklamada muhabirine açıklamalarda bulundu.

Esed rejimi ve destekçilerinin askeri operasyonlarının durması ve ateşkes sağlanması sonucunda, daha önce göç etmek zorunda kalan sivillerin bir kısmının evlerine geri döndüğünü belirten Hallaj, "Ateşkesin üstünden geçen yaklaşık 1,5 ayda 21 bin 500 civarı aileden oluşan 119 bin 583 sivil, İdlib ili ve kırsalıyla Halep kırsalındaki yerleşimlerine geri döndü." dedi.

                    

Hallaj, sivil toplum kuruluşlarına "geri dönen sivillere yardım faaliyetlerini artırma" konusunda çağrıda bulunurken, sivilleri de döndükleri bölgelerde, savaş kalıntılarına dikkat etmeleri konusunda uyardı.

"Daha çok sivil yurduna geri dönecektir"

Esed rejimi ordusu ve İran destekli terörist gruplardan oluşan rejim güçlerinin, karadan ilerlemesiyle büyük sivil yerleşimleri ele geçirdiğini vurgulayan Hallaj, yüz binlerce sivilin ise rejimin ele geçirdiği bölgelere dönmek istemediğini ve bunların Türkiye-Suriye sınır hattındaki kamplarda yaşamlarına devam edeceğini söyledi.

Hallaj, "Ateşkes sonrası yerinden edilen sivillerin sınır hattındaki kamplar bölgesinden, Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekatı bölgelerinden peyderpey geri dönüşleri sürüyor. Uçaklar kalkıp saldırmadığı sürece daha çok sivil yurduna geri dönecektir." diye konuştu.

"Durumlar düzelmeye başladı"

Yaklaşık iki ay önce saldırılar nedeniyle evini terk etmek zorunda kalan ve ateşkes sonucu evine dönen Mustafa Tabşo, duygularını anlattı.

İdlib’in Eriha ilçesinde yaşadığını aktaran Tabşo, "Son saldırılardan sonra Afrin’e göç ettim, şimdi inşallah dönüyoruz." dedi.

Tabşo, çok sayıda sivilin evine dönmeye devam ettiğini, ramazanı evlerinde geçirmek istediklerini söyledi.

Evine dönenlerden Ebu Teym de şimdi durumların düzelmeye başladığını vurgulayarak, "Hal böyleyken evimize dönmeye karar verdik. Sonuçta insan nereye göç ederse etsin, evi gibi yoktur. Ramazan ayı kapıda, inşallah evimizde geçireceğiz, Allah herkese esenlik ve evine dönmeye nasip eylesin." diye konuştu.

İdlib'de durum

Türkiye, Rusya ve İran'ın katıldığı, 4-5 Mayıs 2017'deki Astana toplantısında, İdlib ve komşu illerin (Lazkiye, Hama ve Halep vilayetleri) bazı bölgeleri, Humus ilinin kuzeyi, başkent Şam'daki Doğu Guta ile ülkenin güney bölgeleri (Dera ve Kuneytra vilayetleri) olmak üzere 4 "gerginliği azaltma bölgesi" oluşturuldu.

Ancak rejim ve İran destekli teröristler, ateşkes ilanıyla durumun muhafaza edilmesinin kararlaştırıldığı 4 bölgeden 3'ünü Rusya'nın hava desteği sayesinde ele geçirdi ve İdlib'e yoğunlaştı.

Rejim güçlerinin Eylül 2018'de askeri yığınağına hız vermesi üzerine Türkiye ve Rusya, 17 Eylül 2018'de ateşkesi güçlendirmek için Soçi'de ek mutabakata vardı. Saldırılarına kısa süre ara verdikten sonra yeniden başlayan rejim güçleri, Mayıs 2019'da bölgeyi tümüyle ele geçirmek için kara operasyonu düzenledi.

Rejim ve destekçileri, bu çerçevede İdlib'in önemli ilçelerinin yanı sıra güneyi ve güneydoğusu, Hama'nın kuzey ve doğu kırsalı ile Halep'in güney ve batı kırsalında çok sayıda yerleşimi ele geçirdi.

Soçi mutabakatından bu yana rejim ve destekçilerinin İdlib'e saldırılarında 1800'den fazla sivil can verdi.

Ocak 2019'dan bu yana göç edenlerin sayısı 1 milyon 942 bini buldu.

Türkiye ve Rusya, 12 Ocak'ta ateşkesin başlaması için mutabık kaldı ancak Esed rejimi ve müttefikleri, ateşkesi hiçe sayarak İdlib'deki saldırılarını sürdürdü. Bunun üzerine Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 5 Mart'ta Rusya'nın başkenti Moskova'da yeni bir mutabakat sağladı, son ateşkes 6 Mart'ta saat 00.01'den itibaren yürürlüğe girdi.

Rejim güçlerinin zaman zaman ihlallerine rağmen ateşkese büyük ölçüde riayet ediliyor.

İTTİFAK-AA