Ü lkemizin müesseseleşmiş sivil toplum kuruluşlarından biri olan İLKE İlim Kültür Eğitim Vakfı pek çok hayır ve hizmet kuruluşunu kurmuş ve destek olmuş iradenin, bu alanlardaki çalışmalarını derinleştirmek amacıyla 2010 yılında tesis ettiği bir çatı kuruluşu.

İLKE kurumlarıyla beraber iş ahlâkı ve girişimcilik (İGİAD), akademik çalışmalar (İLEM-İlmi Etüdler Derneği) ve yaygın din eğitimi (YEKDER-Yaygın Eğitim ve Kültür Derneği) alanlarında faaliyet göstererek bu konularda stratejik bakışı geliştiren öncü çalışmalar, hamle çapında işler ve eserler ortaya koyuyor. Bu çerçevede İLKE kurumlarının çalışma alanlarında bilgi, politika ve strateji üreten, kamuoyunda kurumlarının temsilini sağlayan ve kurumsal ilişkileri geliştiren bir merkez işlevi de üstlenmiş durumda.

İLKE İlim Kültür Eğitim Vakfı`nın kurucuları, geçmişin ihyasıyla geleceğin inşa edilebileceği kanaatinde. Vakıf bu bağlamda geçmişin çok konuşulduğu bugünün ise genel geçer bakış açılarıyla değerlendirilmekte olduğu çalışma alışkanlığının aksine geçmişin birikim ve tecrübelerinin verdiği özgüvenle şimdiyi iyi anlayan fakat aynı zamanda geleceğe dair ufuk ve plan çizen çalışmalarla yalnızca kurumlar bazında değil tek tek insanımızın düşünme beceri ve alışkanlığını da etkileyecek araştırmaları önemsiyor.

`height=

İLKE Vakfı dünyanın nabzını ölçen, aynı zamanda da yerel dinamiklerle beslenen ilke koyucu, çözüm sunan çalışmalarına iki yıl önce 'İLKE Raporları'nı ekleyerek Türkiye`nin gelecek vizyonuna katkı sunmayı hedeflemişti. İLKE, mezkur amaca matuf olarak 'Geleceğin Türkiyesi' adı altında Eğitime, Yönetime, Yükseköğretime ve Sivil Topluma vizyoner çalışmalarla ilave katma değerler üretmek ve vizyon sunmak için raporlar hazırlamıştı. Geleceğin Türkiyesinde Dış Politika İLKE Vakfı`nın beşinci rapor sunumu olarak kamuoyunun dikkatlerine arz edildi.

`height=

Geleceğin Türkiyesinde Dış Politika;

İLKE Vakfı`nın Geleceğin Türkiyesi Projesi kapsamında hazırladığı beşinci rapor olan Geleceğin Türkiyesinde Dış Politika raporu 25 Şubat Salı günü Şişli Grand Cevahir Hotel`de kamuoyuna sundu.

Rapor Güder, Çemrek ve Mercan imzalı;

Rapor ülkemizin önde gelen akademisyenlerinin uzun süren çalışmalarıyla hazırlandı. İstanbul Ü niversitesi Dr. Öğr. Ü yesi Süleyman Güder, Konya Necmettin Erbakan Ü niversitesi Öğretim Ü yesi Prof. Dr. Murat Çemrek ve Ankara Yıldırım Beyazıt Ü niversitesi Dr. Öğr. Ü yesi M. Hüseyin Mercan tarafından kaleme alınan Geleceğin Türkiyesinde Dış Politika raporu gönlünde Türkiye ve Ü mmet-i Muhammed sevdası bulunanlara dış politika alanında net ve reel perspektifler, analiz ve değerlendirmeler sunuyor.

İnsani ve kalkınmacı diplomasi odaklı dış politika;

Rapor, yapılan analiz ve değerlendirmeler ışığında Geleceğin Türkiye`si için dış politika vizyonunda ortaya konulan temel ilkeleri ve temel sabiteleri içerirken çok boyutlu-çok aktörlü, değer merkezli, yumuşak güç-sert güçdengesine dikkat eden, insani ve kalkınmacı diplomasi odaklı bir dış politikanın yanı sıra savunma sanayii ve teknolojide bağımlılığın azaldığı bir dış politika vizyonunun olması gerektiğine vurgu yapıyor.

`height=

Doç. Sunar: Senaryo değişmeli.

İLKE Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Lütfi Sunar rapor sunumunda yaptığı konuşmada katılımcıları 'Bu rapor Türkiye`deki meselelere belirli bir perspektiften, belirli bir bakış açısından bakmanın lüzumu ve ihtiyacı çerçevesinde ortaya çıktı. Dünü konuşmanın, sürekli geçmişle cebelleşmenin ve bu anlamda yaraları sürekli taze tutmanın ülkemize faydasının olmadığını aslında son 20 yıllık süreçte çok ciddi bir biçimde gördük. Hayaletlerle boğuşan, çözümü imkânsız problemler çerçevesinde enerji harcayan ve çoğu kez de birbirine çelme takma çerçevesinde yürüyen bir kamuoyumuz var. Biz kamuoyunun tıkanmış halini aşmak, bir gelecek perspektifi, gelecek vizyonu oluşturma çabasıyla bu projeyi başlattık. Bu minimalde de çalışmalarımızı devam ettiriyoruz.' cümleleriyle selamladı.

Konuşmasında, küreselleşen, gittikçe birbirleri ile etkileşen devletlerin bulunmuş olduğu bir dünyada dış politikanın sadece dış politikadan ibaret olmadığını belirten Sunar, 'Bizler belirli bir hissiyatla Türkiye nin dünyada bir rol oynaması gerektiğini düşünüyoruz. Türkiye nin dünya sisteminin pasif bir bileşeni olmaması gerektiğini, kendisine sunulan seçenekler içerisinde sınırlı bir alanla oynayan bir oyuncu olmaması gerektiğini, hakkın ve adaletin sesi olması gerektiğini düşünüyoruz. Bu düşüncenin sadece söylemle olmayacağını, kapasitenin geliştirilmesi gerektiğini, taşıyıcı kolonların oluşturulması gerektiğini düşünüyoruz. Bu çerçeveyi dış politika alanına başarılı bir şekilde taşıyabilmek için kurumsal ve fikri altyapının, insan kaynaklarının geliştirilmesi gerektiği aşikâr. O anlamda bazı söylemleri dile getirmek, bazı fikirleri ortaya atmak, bir vizyon, hedef oluşturmak çok önemli. Daha da önemlisi bu hedefin altını doldurmak.' şeklinde konuştu.

`height=


Prof. Erdoğmuş: Bağımsız dış politika.

İLKE Vakfı Mütevelli Heyet Başkanı Prof. Dr. Nihat Erdoğmuş da yaptığı konuşmada, 'Günümüz uluslararası sistemi küresel düzeyde belirsizlik, düzensizlik ve ilkesizlik üzerine inşa edilmiş durumda.

Erdoğmuş: Müstekbirlerin hudut tanımadığı bir dönemdeyiz.

Küresel güçlerin uluslararası hukuk ve teamülleri açıkça çiğnemekten çekinmediği, müstekbirlerin hudut tanımadığı bir dönemi yaşıyoruz. Böyle bir dönemde dış politika yapımı çok sayıda küresel, bölgesel, ulusal ve yerel dinamiğin etkisi altında gerçekleşmekte. Çok karmaşık ve çok katmanlı süreçlerin eşzamanlı yürütülmesi bir başka zorunluluk. Dış politikada başarı için devletlerin uluslararası sistemdeki konumları ve sahip oldukları unsurları yine eş zamanlı bir biçimde harekete geçirmek bir mecburiyet. Bağımsız, tutarlı, uygulanabilir ve sürdürülebilir dış politika yapımı her gün biraz daha güçleşmekte. Türkiye`nin tarihi, coğrafi ve kültürel dinamikleri dış politikada atılacak adımları ve verilecek kararları etkilemekte. Bu bağlamda Türkiye sahip olduğu tarihi, kültürel ve coğrafi zorlukların yanında yine bu unsurların sağladığı imkânları da kullanarak dış politikada etkili olmaya çalışmakta. Türkiye için dış politikada kararlılık, proaktiflik, çok yönlülük, yumuşak güçunsurlarını kullanmak ve kamu diplomasisi araçlarını çeşitlendirme gereği dikkat çekmekte.' dedi.

`height=

Dr. Süleyman Güder: Değer temelli dış politika.

Konuşmaların ardından Dr. Öğr. Ü yesi Süleyman Güder, Prof. Dr. Murat Çemrek ve Dr. Öğr. Ü yesi M. Hüseyin Mercan yazdıkları raporu sundu. Raporda, Geleceğin Türkiyesinde dış politika nasıl olmalı? sorusuna odaklandıklarını anlatan Dr. Süleyman Güder, raporda birtakım varsayım ve parametreler oluşturduklarını söyledi. Güder, 'Raporda, dış politikanın uzmanlık ve tecrübeler gerektiren bir alan olduğunu, dış politikanın çok boyutlu, çok katmanlı, geniş çaplı perspektifle ele alınması gerektiğini belirttik. Dış politikada bir meseleyi ele alırken bunun içsiyaseti de ilgilendiren kısmının olduğunu ifade ettik. Uluslararası sistemin yapısı ile ilişkili olduğunu ve bunu bütün kararlarda uygulamamız gerektiğinin altını özellikle çizdik. Eşit egemenliğin soyut bir ilke olduğunu, prensipte böyle bir ilke olsa da realitede böyle bir şeyin olmadığını belirttik. Özellikle küreselleşme ve iletişim teknolojilerinin gelişmesi ile birlikte dış politikanın hızlı ve ekiple karar alınması gerektiğine dikkat çektik. Bazen 1-2 saat bile sizin tepki vermenizde çok geçolabilir. Dünya ve olaylar o kadar hızlı gelişiyor ki olaylar sizin kontrol edemediğiniz bir yöne evrilebiliyor. Son olarak dış politikada reel politik düzlemde değer temelli bir dış politika yapılması gerektiğini düşünüyoruz.' dedi.

GÜ ÇLÜ , ETKİLİ VE BAĞIMSIZ BİR DIŞ POLİTİKA İÇİN 'BÜ YÜ K BİR STRATEJİ'

Geleceğin Türkiyesinde Dış Politika Raporunda, yapılan analiz ve değerlendirmeler ışığında sunulan Geleceğin Türkiye`si için dış politika vizyonunda ortaya konulan temel önerilere değinerek yazımıza nihayet verelim.

Büyük strateji oluşturulmalı.

-Güçlü, etkili ve bağımsız bir dış politika için 'büyük bir strateji' oluşturulmalı ve genel çerçevesi kamuoyu ile paylaşılmalıdır.

-Batı yönetimli dış politika anlayışı çok yönlü bir yaklaşımla değiştirilmelidir.

-'Dünya beşten büyüktür' söylemi işe şekillenen 'yeni bir dünya sistemi' arayışını destekleyecek şekilde Çin, Hindistan, Rusya, İran ve Brezilya gibi ülkelerle güçlü ve kalıcı ilişkiler tesis edilmelidir.

-Uygulanabilir ve geçeceğe odaklı bir dış politika için rasyonel, öngörülebilir, kurumsal, pozitif ve katılımcı bir karar alma süreci işletilmelidir.

-Dışışleri Bakanlığı`nın kurumsal yapısı ve insan kaynakları tüm boyutlarıyla çok boyutlu ve çok katmanlı bir dış politika yapım sürecine uygun hale getirilmelidir.

-Diplomatik kanallar sürekli ve sürdürülebilir bir şekilde kullanılmalıdır.

Ü lkemizin ara bulucu rolü pekiştirilmelidir.

-Bölgesel ve küresel çalışmalarda 'ara bulucu' rolü pekiştirilmeli ve 'kriz yönetimi' süreçleri geliştirilmelidir.

-Türkiye, bölgesel güçolmaktan küresel bir güçolmaya dönüştürülmelidir.

-Türkiye, yumuşak gücünü akıllı güce dönüştürmelidir.

-Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine uygun olarak oluşturulan katılımlı karar alma modeli amaca yönelik olarak uygulanmalı ve kurumlar arasında eş güdüm sağlanmalıdır.