MÜJDEM ÇETİNKAYA

Yapılan araştırmalar, Ankara’ya has bir keçi türü olan tiftik keçisinin Hazar'dan İç Anadolu Bölgesi'ne geldiğini gösteriyor. 13. yüzyılda Türkmen aşiretlerin temel geçim kaynağı olan Ankara tiftik keçisi, Türklerin Anadolu’ya göçüyle bu coğrafyayla tanındı. Her gittikleri yere tiftik keçilerini de götüren Türkmen aşiretler, bu mirası kendilerinden sonraki beyliklere de bıraktı. Tiftik keçileri, Selçuklu’dan Osmanlı devletine miras kalarak yüzyıllar boyu Anadolu’nun en önemli gelir kaynaklarından biri oldu.

Kaliteli tiftik için sayısız denemelerde bulundular

Zamanla ünü Osmanlı'yı aşarak dünyaya yayılan tiftik keçisinden elde edilen kaliteli iplik ve kumaşlar Avrupalı tüccarların büyük ilgisini çekmeye başladı. 16. yüzyılda Hollandalı ve İngiliz tüccarlar tiftik için Anadolu'ya geldi. Çok geçmeden bu pazarın en iyi alıcısı olan Avrupalılar ham tiftik yününü satın alarak, kendi dokuma atölyelerine götürmek istedi. Tiftik yününün önemini son derece iyi bilen Osmanlı, dışarıya tiftik keçisinin ve ham yünün çıkışını yasaklamıştı. Bu kararla beraber Batılı ülkeler Ankara keçisine sahip olmak için denemeler yapmaya başladı.

600 tiftik keçisini gizli yollarla İngiltere’ye kaçırdılar

Gizli yollarla önce Fransa’ya oradan da İngiltere’ye kaçırılan 600 tiftik keçisi, iklim koşullarına adapte olamadı. Bu olay Ruzname-i Ceride-i Havadis gazetesinin 1869 yıl ve 1286 nüshasında haberle belgelendi. Haberde, Ankara tiftiklerinden 800 başlı bir sürü Samsun tarikiyle Ümitburnu’na götürüldüğü, yolda 76’sının telef olduğu belirtildi. Her iklimde yaşayamayan ve çok kaliteli bir yüne sahip olan Ankara keçisini Anadolu’dan koparma çabaları yanlış iklim seçilmesi nedeniyle ilk başlarda başarısız oldu. 1711 yılında da Almanya’nın Pfalz bölgesinde Ankara keçisi yetiştirme çiftliği kuruldu ancak keçiler iklime uyum sağlayamadı.

Keçiler Avrupa iklimine uyum sağlayamadı

1740 yılında İsveçlilerin denemesi ise dönemin padişahı tarafından engellendi. 1778’de Venedikliler bir teşebbüste bulundu ancak bu defa da adeta iklime uyum sağlamamak için direnen Ankara keçisi Venediklilerin pes etmesine neden oldu. 17. yüzyılda keçileri farklı yollarla ülke dışına çıkarmayı başardılar ancak bu sefer de yetiştirmede başarılı olamadılar.

Uygun iklim koşulları arandı

Kaliteli yüne sahip olmayı kafasına koyan İngilizler ise daha önceki denemelerden ders alarak planını kurguladı. İlk etapta Ankara keçisinin uyum sağlayabileceği coğrafyalar incelendi. Güney Afrika Karo Bölgesi, Yeni Zelanda, Avustralya ve Amerika kıtasının güneyi gibi coğrafyalarda yetiştirilebileceği tespit edildi. 830’da 12 erkek,1 dişi Ankara keçisi çalan İngilizlerin sevinci uzun sürmedi. Çünkü İngilizlerin kaçırma planını öğrenen dönemim yöneticileri keçilerin gizlice kısırlaştırılmasını emretti.

Her yolu deneyen İngiltere tiftik pazarındaki üstünlüğü ele geçirdi

Dünya iplik pazarını ele geçirmek için Ankara keçisine sahip olmanın önemini bilen İngilizler, bu yolda en önemli adımı 1838 Baltalimanı anlaşmasıyla attı. Anlaşmaya ham tiftik ve damızlık hayvan satışının yabancılara serbest bırakılması maddesini koyduran İngilizlerin keçiye sahip olması için engel kalmadı. Ankara’daki çiftliklerden en iyi cins damızlık keçeleri seçen İngilizler Güney Afrika’da kurdukları çiftliklere hayvanları götürdü. Bu gelişmenin ardından seri üretime geçen İngilizler dünyanın en kaliteli tiftik üreticisi haline geldi ve dünya tiftik pazarındaki üstünlük Osmanlı’dan İngilizlere geçti.

Kol gücü makine gücüyle rekabet edemedi

İngilizlerin dünya tiftik pazarına hakim olmasını bir diğer sebebi de sahip oldukları teknolojik imkanlar oldu. 1800’li yıllarda Osmanlı'da elle dokuma yapan tiftik atölyelerine karşı, İngilizler buharlı dokuma makineleriyle seri üretim yapıyordu. Dolayısıyla kol gücünün makine gücüyle rekabeti mümkün olmadı. Yüksek teknolojiyi kaliteli tiftikle birleştiren İngilizler dünya pazarını ele geçirmiş oldu. Seri üretim nedeniyle fiyatı da daha ucuzu olan İngiliz malı olan ucuz tiftik kumaşların ülkemizde de satılmaya başlaması sonucu Ankara'da bulunan tiftik atölyeleri iş yapamaz hale geldi ve birer birer kapanarak emperyalizme yenik düştü.

Ankara tiftik keçisinin özellikleri

Ankara keçisinin en önemli özelliği tiftiktir. Beyaz, dayanıklı, parlak, elastik, nem çekebilen, ısıya dayanıklı, yüksek yalıtım özelliğine sahip, kolay boyanabilen, düzgün ve kaygan yapısı nedeniyle tiftik, kolayca işlenebilir. Tiftikten; peruk, oyuncak, köşemelik kumaş, elbiselik kumaş, triko şeklinde dokuma, battaniye yapılabilir. Ankara keçisinin tiftiğinin yanında eti de çok lezzetlidir. Vitamin ve demir açısında zengindir. Birçok günlük eşyanın yapımında derisinden de yararlanılır.

Günümüzde yetiştiricilere teşvik verilmektedir

Ankara tiftik keçisi İç Anadolu bölgesinde ve Türkiye genelinde Konya, Karaman, Eskişehir, Afyon, Çankırı, Çorum, Kastamonu, Kırşehir, Kütahya, Niğde, Yozgat, Bolu, Siirt, Mardin, Bitlis ve Van illerinde de yetiştirilmektedir. Şu an Ankara ilindeki Tiftik keçisi sayısı 1970'lerdeki sayılarının onda birinin altındadır. Bu oranın yükseltilmesi amacıyla yetiştiricilere teşvik verilmektedir.