Bugün tüm Dünya da ki en önemli konu ve tek gündem maddesi Koron virüs salgını; Ne bir ülkenin başka bir ülkeye ambargosu, ne mülteci sorunu, ne siyasi ve ekonomik savaşlar, ne operasyonlar vs.

Tüm Dünya insanları olarak yeni vizyona girmiş yeni nesil virüs salgın konulu filmi izliyoruz. Bu bildiğimiz Holywood filmlerinden çok farklı. Bu yeni vizyona girmiş filmin yapımcısı ve yönetmeni ile oyuncuları bilindik dışı. Bu inananlar için yüce yaratıcının var ettiği gözle görülemeyen bir canlının insanlığa verdiği büyük korku, büyük endişe ve büyük imtihan;

Bu filmde alışıldık düzen dışında başka bir şey de var. O da şu, bu filmin iyi taraf oyuncusu ve/veya oyuncuları kim henüz belli değil. Başrolü Covid 19 virüsü ve tüm insanlık oynuyor. Bu filmin seyrine göre iyi taraf ve kazanan tarafı tarih kaydedecek;

Allahü teâlâ Secde Suresi 4. Ayetinde mealen

'Gökleri, yeri ve bunların arasındakileri altı günde yaratan, sonra arşa istiva eden Allah`tır. Onsuz size ne bir dost ne bir şefaatçi bulunur. Hâlâ düşünüp ders almaz mısınız?'

Secde Suresi 6. Ayetinde mealen

'İşte O, duyular ve akılla idrak edilemeyeni de edileni de bilmektedir, izzeti sınırsız, rahmeti boldur.'

Secde Suresi 7. Ayetinde mealen

'O yarattığı her şeyi güzel yapmış ve ilk başta insanı çamurdan yaratmıştır.'

Secde Suresi 9. Ayetinde mealen

'Sonra ona düzgün bir şekil vermiş ve ruhundan ona üflemiş sizi kulak, göz ve gönüllerle donatmıştır. Ne kadar da az şükrediyorsunuz!'

Hicr Suresi 29. Ayetinde mealen

'Onun şeklini tamamladığım ve ona ruhumdan üflediğim vakit siz de hemen onun için secdeye kapanın.' buyurmaktadır.

İnsanın asıl değerini âlemlerin rabbinin ona değer vermesinden ve onu duyduklarını anlama, gördüklerinden sonuççıkarabilme ve idrak kabiliyeti gibi sorumluluk gerektiren melekelerle donatmasından kaynaklanmaktadır. Yani ademe ruhundan (bilgisi ve ilminden dilediği miktar) vererek diğer yaratılmışlardan farklı bazı sıfatlar vererek insanın en güzel şekilde halk etmiştir. İnsana yaratılmışların en şereflisi ve üstünü olan eşrefi mahlû kat denilmiştir.

***

Allahü teâlâ yarattığı her şey hikmetin gereklerine ve maksada uygunluk ilkesinin icaplarına göre düzenlemiştir. Fiziği, kimyayı da yaratmış ve yarattığı her şeyi fiziksel ve kimyasal bir kanuna göre dizayn etmiştir. Güzellik bakımından kendi aralarında derecelendirilebilirse de bütün yaratılmışlar güzeldir. Yaratıcı çirkin ve/veya kötü, lanetli, uğursuz hiçbir şey yaratmamıştır. Güzel-çirkin, iyi-kötü, sıcak-soğuk, gece-gündüz vs. her şeyi zıtlıktaki bir denge (yin - yang = zıtlıklar dengesi) içerisinde tayin ettiği fiziksel ve kimyasal kanunlar ile çerçevesini belirlemiştir.

O her şeyi uygun biçimde ve yerli yerince yaratmıştır, Yarattığı her şeye muhtaçolduğu bilgiyi, ilhamı, içgüdüyü, fonksiyonu vermiş canlı cansız insan-hayvan-nebatat-Dünya-Güneş-Ay-gezegenler-galaksiler-evren-makro kozmos-mikro kozmos her şeyi fonksiyonlarına uygun biçimde programlamıştır.

Yazımızın başında da belirttiğimiz gibi vizyona 3-5 ay önce sahne alan bir film girdi ve devam ediyor. Bu filmin bir farkı da ne zaman biteceği de meçhul. Hal böyle olunca bu filmin süresini ve kazanacak tarafın hangi iyi taraf olacağını biz insanlar belirleyeceğiz. Çünkü bu filmde karşı tarafta olan ve henüz iyi taraf mı, kötü taraf mı bilemediğimiz Covid 19 virüsünün rolü açık ve net. Biz insanlar üzerimize düşen rolü nasıl oynayacağız o meçhul...

İnsan kendi cevherini kirletti

Son 150 -200 yılda, özellikle son yüzyıl içerisinde ve günümüzde bilim ve teknoloji alanındaki gelişmeler artarken öte yandan insanlıktan uzaklaşma konusunda da zirve yaptık. Yaratıcının yüce kitabı Kur`an-ı Kerim inde ve İslamiyet`ten önce hükmü devam eden daha önceki tüm kitaplarında belirttiği temel kaideyi yok saydık. O da şu Salih amel işlemek. Dünya hayatında iken doğru ve faydalı işler yapmak.

İnsanoğlu ise sözüm ona bilim ve teknolojideki tüm gelişmelerini bu temel doktrini uygulama yerine yaratıcının nimetlerini en güzel şekilde kullanarak insanca yaşama yerine üst sınıflar, alt milletler türeterek yeryüzünde kargaşa ve bozgunculuk meydana getirdi. Önce kendi cevherini kirletti, sonra çevresini. En sonunda yaratıcının yaratmadaki tüm fiziksel ve kimyasal döngülerine adeta savaş açtı. Oysa biz insanoğlu çok zayıf bir varlık olduğumuzu unuttuk. Bilimin ve teknoloji zamanında kutsal kitaplar eski çağlarda geçerlidir, günümüzde gerek yok dedik. Oysa ruhundan üfleyerek ilmi ve bilgisinden sınırlı miktarda dilediği kadarını verdiği yaratıcı, insanoğlunun sınırını da elbet en iyi bilendir. Biz bunu unuttuk. Dağları yerinden oynayacağımızı sandık.

İşte tüm bu süreçlerin sonucunda insan cevherinin düzeltilmesi için yaratıcı şefkat tokadı olarak Dünya sahnesinde yeni bir film vizyona koydu. Çünkü sınırları hudutları belirleyen odur. Ve onun muradı dışında bir yaprak bile kıpırdamaz. Bu âlemi yaratan elbet bu bozulmuşluğa müdahale edecektir. Ve etti de...

Enam Suresi 32. Ayetinde mealen

'Dünya hayatı bir oyun ve eğlenceden başka bir şey değildir. Muttaki olanlar için şüphesiz ki ahiret yurdu daha hayırlıdır. Hâlâ akıl erdiremiyor musunuz?'

Buradaki oyun ve eğlenceden kasıt ise inananlar için sınırlı olan bir sürede faydalı işler yapmaktır. Hatta Anadolu kültürümüzde çalışan birisine 'nasılsın' denildiğinde çalışmasına kasıtla 'oyalanıyoruz işte' derler.

Yunus Emre`nin dediği gibi

Yunus Emre nin dediği gibi: 'Mal da yalan, mülk de yalan, gel biraz da sen oyalan.'

Hem de öyle bir müdahale etti ki gözle görülmeyen bir virüsü sadece insanlara hastalık ve ölüm yapmasıyla değil yarattığı fiziksel ve kimyasal kanunlara ters düşen her şeye karşı kullanılabilir bir silaha çevirerek yaptı bunu. Bu silahla şımarmış sözüm ona kocaman! Kocaman! Dünya devletlerini bir anda tepe taklak eden bir silah oldu, bozgunculuk yapanları kendi dertleriyle baş edemez hale getiren bir silah oldu, ekonomileri yok eden bir silah oldu, maneviyatı, değerleri yok sayanları yok eden bir silah oldu, çevreyi kirletenleri yok eden bir silah oldu, suyu kirletenleri yok eden bir silah oldu, havayı kirletenleri yok eden bir silah, sanal büyümeleri ve rantçılığı yok eden bir silah oldu sözün özü adem cevherini kirleten her şeye karşı bir silah oldu. Yüce Allah`ın şanı ne büyük... Biraz tefekkür ile her şeyin hakkın apaçık karşımızda olduğunu görüyoruz. Bu dönemde peygamber gelmeyecek bunu biliyoruz ama zamanındaki peygamberlerin Allah`ın izniyle ortaya koydukları mucizeleri Allah`ın izniyle bugün bilimle de değerlendiriliriz elbet.

Yasin Suresi 82. Ayetinde mealen

'Bir şeyi istediğinde, O`nun buyruğu 'ol!' demekten ibarettir hemen oluverir.' Tüm insanlık bir araya gelsek çalışsak her bilimi ortaya koysak böyle bir silah yapabilir miyiz? Elbette hayır.

Bugün yaşadığımız hadisenin tüm insanlık tarihi boyunca birçok benzerlerini bildiğimiz tarihten, bilmediklerimizi de kutsal kitaplardan okuyoruz.

Kıyâmet Suresi 36. Ayetinde mealen

'İnsan, kendisinin başıboş bırakılacağını mı sanır?'

Bakara Suresi 30. Ayetinde de mealen

'Hani rabbin meleklere, 'Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım' demişti. Onlar, 'Biz seni eksiksiz bilirken ve durmadan övgü ile tenzih ederken orada fesat çıkaracak ve kan dökecek birini mi yaratacaksın?' dediler. Allah 'Şüphe yok ki, ben sizin bilmediklerinizi bilirim' buyurdu.'

Hiçbir şey başıboş değil ve biz her ilme vakıf değiliz. Bugünkü Covid 19 virüsü de sebepsiz değil elbet.

Nasıl ki çocuklarımızın beğenmediğimiz davranışları olduğunda onların bu hallerini düzeltmek için eğitmek için biraz disiplin içerisinde zorluyor isek burada da durum bundan farklı değil. Yaratıcı adem cevherinin bozulmasına izin vermiyor, kıyamete kadar da vermeyecek çok şükür. Bu yaşadığımız sıkıntılar adem cevherinin kirini temizlemek için. Saadeti edebiye için bu cevherin kıyamete kadar temiz kalması yaratılmış bir kanundur.

İnsan çok ilginçbir varlık

Yaşadığımız hayatta eğitimlerimiz, inançlarımız, aile içi terbiye, örf adet ve ananelerimiz, yaşadığımız coğrafya, sosyokültürel ekonomik durumlarımız, sosyolojik ve psikolojik davranışlarımız, vicdanımız vs... hepsi özde insan cevheri korunmuş ise bir anlam taşır. Eğer o cevher bozulmuş ise en iyi eğitim vs... de alınmış olsa bile insanlıktan fersah fersah uzaklaşılması işten bile değil.

İnsan çok ilginçbir varlık. Yanlış anlaşılmasın ama hayvanın doğasını ve davranışlarını sınırlarını vs. bilip ölçebiliriz ama insanın tüm psikolojik sosyal davranışları öz cevheri bozulduğunda yerle yeksan olabiliyor. Allah`ın diğer canlılardan farklı olarak akıl vererek eşrefi mahlû kat olarak yarattığı insan aklıselimi ve insanlığını bir tarafa bırakırsa da yaratılmışların en aşağılık olanı olabiliyor.

Bu noktada her şey cıva oluyor. En basitinden sokağa çıkmama konusunda mülki idari amirlerin uyarısı olmasına rağmen birçoğumuz ancak metazori ve yasak kullanıldığında bu kurala uyuyoruz. Yasak olmadığında insanlar sokaklarda fütursuzca başkalarını riske atıyorlar. Buna benzer görüntüleri de Dünyanın her yerinde görebiliyoruz. En medeni toplumlarda da, en cahil toplumlarda da benzer olduğunu görüyoruz maalesef.

Oysa bizim inancımızda ve kültürümüzde ulu`l-emre itaat vardır. Anadolu da okul okumamış ama cevheri temiz olan Ayşe teyzelerimiz, Ahmet amaçlarımız ev hanelere diyorlar ki 'ey evlatlar... Dışarı çıkmak zorunda değilseniz çıkmayın ki kimsenin vebali olmayasınız'

Bu konuda sevgili eczacı abim Ali Murad Duman ın İnsan Ol Corona Gider yazısında dediği gibi

'Oysa birincil ilacın, gerçekten İNSAN olmak

Bence, Yüce Yaradan mesaj gönderiyor...

Dünya insanları!

Vücudunuzu, ruhunuzu kirlettiğiniz yetmedi, dünyayı da pislettiniz...

Sizi, ordularınızın, paranızın, füzenizin koruyamayacağı küçücük bir yaratıkla terbiye edeceğim...

Aranızda aşırı gidip ölçüyü aşanların yüzünden bozulan dengenin sonuçlarından, masum insanlar da zarar görecek

Aklınızı başınıza alın!'

Yazımızın başında da belirttiğimiz gibi biz insanoğlu bunları anlar tekrar idrak eder ve gereğini yaparsak bu filmde kazanan iyi taraf hiçşüphesiz biz olacağız. Bu idraki da ne kadar erken kavrar isek filmin süresi de o kadar kısa olacak.

Aklımızı başımıza ya alacağız, ya alacağız...