Kurtuluş Mahallesi Şehit Pamir Caddesi'nde 1954'ten bu yana hizmet veren firmanın bulunduğu 5 katlı bina, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat'taki depremler nedeniyle yıkıldı.

Büyük dedesinden bu yana tatlıcılık yapan ailenin son temsilcisi Mehmet Eroğlu ise yaşadığı apartmanın enkazında 3 saat kaldıktan sonra ailesiyle kurtarıldı.

Vefat eden yakınlarını defnettikten sonra dükkanını yeniden ayağa kaldırmaya karar vererek personelini toplayan Eroğlu, çevresindekilerin de desteğiyle temin ettiği iki aracı seyyar tatlıcıya çevirdi.

Araçlardan birini yıkılan dükkanın enkazının kaldırıldığı boş alana, diğerini de sanayi sitesi civarına getiren Eroğlu, müşebbek (halka tatlı), taş kadayıf, lokma, tulumba, kabak, Şam tatlısı ve şekerpare gibi şerbetli lezzetler üreterek satışa sunuyor.

'Yıkılabiliriz, umutsuzluğa düşebiliriz ama bir yerden başlarsak umut biz oluruz'

Mehmet Eroğlu, dedesinin babası tarafından kurulan ve ilçenin alanında en eskilerinden olan mesleği 4'üncü kuşak olarak sürdürdüklerini söyledi.

Yıkılan dükkanlarının, kentte 'buluşma noktası' diye tarif edilen yerlerden olduğunu belirten Eroğlu, 'İki araç aldık. Biri dükkanın yıkıldığı yerde, diğeri de sanayi postanesinin üst kısmında duruyor. Nerede yoğunluk varsa oralarda tatlı yapmaya başladık. Sağ olsun halkımız bizi candan karşıladı tekrar geldiğimiz için. 'İyi ki geldiniz.' diyenler o kadar çoktu ki bizi o gururlandırdı, umutlandırdı.' ifadesini kullandı.

Eroğlu, tatlı üretip satış yapmaya ramazan dolayısıyla normalden geç çıktıklarını dile getirdi.

Hazırlıklarının sabah erken saatlerde başladığını, saat 22.00'ye kadar hizmet verdiklerini ifade eden Eroğlu, şunları anlattı:

'Çocukluktan başlar bizde müşterilerimiz. Çocukken babasıyla dedesiyle gelmiştir. Arkadaşlarıyla okul çıkışı gelmiştir. Hep o anılar olduğu için biz de burayı en kısa zamanda ayağa kaldırmak istiyoruz. Çünkü durmakla yıkılmakla bitmememiz lazım. Yıkılabiliriz, umutsuzluğa düşebiliriz ama bir yerden başlarsak umut biz oluruz.

Büyük dedem mesleğe seyyar olarak başlamış, öyle satarmış tatlıyı. Ondan sonra ufak bir dükkan tutmuş. Oradan buraya, buradan oraya; şimdi sil baştan tekrar başlıyoruz. Dedemizin hatıralarını bir nevi yaşatıyoruz. Biz de çocuklarımıza anlatacağız. Diyeceğiz ki 'Biz böyle başladık.' Allah izin verirse onlar da bizim yolumuzdan giderlerse bu işi bu şekilde devam ettireceğiz. Çünkü biz 4 nesildir bu işi yapıyoruz.' (A.A)

Editör: Özner Berber