Her yıl ramazanın son 10 günü itikâfa girilerek, bir camide, namaz kılınır, Kur-an-ı Kerim okunur, zikir, tefekkür, tezekkürle vakti değerlendirilirdi. Türkiye genelinde 11 bin 216 camide ramazanın önemli sünnetlerinden itikâfın yapılırdı. Bu yıl Koronavirüs tedbirleri sebebiyle diğer ibadetler gibi, camilerde yapılmayacak.
Allah`a tam bir teslimiyet içerisinde ibadet ve taatte bulunmak amacıyla zamanının belirli bir kısmını ayırması ve bu esnada meşrû bile olsa her türlü nefsânî ve şehevî arzulardan uzak durması kişinin mânen olgunlaşması için önemli vesilelerden biridir. Zorunlu ibadetlerin yanı sıra nâfile ibadetler de bu konuda önem taşımakta, dinî duygu ve düşüncenin yoğun bir şekilde yaşandığı, mümkün olduğu ölçüde maddî ilgilerden uzaklaşarak yüce yaratıcıya yönelinen bir ortam insana derin bir mânevî ufuk ve imkân sunmaktadır. Bu bakımdan itikâf yalnız İslâm ümmetine has bir ibadet olmayıp vahiy geleneğine sahip hemen bütün dinlerde muhtelif şekillerde gerçekleştirilen köklü bir gelenektir İslâmî öğreti içinde de Hz. İbrâhim ve oğlu İsmâil zamanından beri devam edegelen bir sünnet olarak bilinir.
Peygamber Efendimiz, Medine-i Münevvere döneminde Ramazan ın son 10 gününde Mescid-i Nebevi ye girip vaktini ibadetle geçirmiş. Esasen Mekke döneminde de bu uygulamayı daha farklı biçimde görmekteyiz. Allah resulü, Mekke-i Mükerreme ye 5 kilometre uzakta Hira Dağı nın zirvesinde bulunan Nur Mağarası nda, insanlardan uzaklaşarak, inzivaya çekilerek ibadet etmiş. Ü mmetin sorunları için neler üretebiliriz diye düşünmüş. Vaktini tefekkürle geçirmiş. Daha sonra Medine ye hicret edince uygulamayı Mescid-i Nebevi de devam ettirmiş. Vefat edeceği sene 20 gün itikâfta kalmıştır.
Evvelden beri, irfan ehli, gönül ehli kişiler itikafa girmek suretiyle nefislerini terbiye ederlerdi. Bu tasavvufta az uyumak, az konuşmak, az yemek ve çok ibadet demektir. Tasavvufta senede bu şekilde bu ibadet 40 gün yapılırsa buna da erbain deniyor. İrfan ehli, gönül ehli kişiler, bu odalardan birinde erbaine girerek vaktini ibadetle geçiriyor.
İtikaf eden kişiye 'mutekif' denilir.
İtikâf adeta bir nefis eğitimi ve terbiye sistemidir.
İbadetin kabulü için gösterişten, riyadan korunmak, haram ve helale dikkat etmek, kul hakkına riayet etmek, zan ve gıybetten dilini muhafaza etmek, Kur-an ı Kerim e, sünnet-i seniyyeye uymak gerekir.

Koronavirüs tedbirleri kapsamında evden çıkamadığımız bu günlerde, hepimiz için nefis terbiyesi için büyük fırsattır. Vakitlerimizi, adete itikafa girmiş gibi  tefekkür, tezekkürle girebiliriz. Bu bizim için manevi bir tedavi ve uyanış olur. Ramazan-ı şerifin feyz ve bereketiyle, dünyanın içinde bulunduğu bu salgında kurtuluruz inşallah. Maddi tedbirlerin yanında manevi olarak da tedbir almakta her zaman fayda vardır.
Hadisi şerifte peygamber efendimiz 'Ramazan ayının evveli rahmet, ortası mağfiret sonu ateşten korur.' buyuruyor. Ramazanın sonunda bu salgın hastalıktan kurtulmuş oluruz.