İttifak Gazetemizin Sözlü Tarih Vâlâ Sidar yazı dizimize devam ediyorum. Beşinci bölümün öznesini Vâlâ Sidar`ın at yetiştiriciliği ve Türk atçılığına kazandırdığı Yalel nâm safkan Arap atı teşkil ediyor.

İbrahim Ethem Gören: Kaan Bey, Vâlâ Sidar`ın sahip olduğu ilk safkan atı hangisidir? 

Kaan Sidar: Babamın sahip olduğu, daha doğrusu Kenan Atan ile birlikte ortak oldukları ilk yarış atı Heidi adında 1967 doğumlu safkan İngiliz tayı idi. Bu kısrak bazı sorunları nedeniyle yarış kariyerinde başarılı olamadı. Bu vesileyle merhum Kenan Atan`dan da bahsetmek isterim.  

Lütfen, buyurunuz;

Kenan Atan aslen Abhaz kökenliydi ve İzmit`in Büyük Derbent Köyü doğumluydu. Babamdan yaşça büyüktü ve aralarında tam bir ağabey kardeş ilişkisi vardı.  Atan ailesi atıcılık ve güreş alanında nam yapmıştır. Kenan amcanın amca oğulları Adil Atan, İrfan ve Fethi Atan namlı pehlivanlardı. Adil ve İrfan Amcaların Olimpiyat ve Dünya şampiyonlukları vardı.  Fethi Atan da Kırkpınar Ağalığı ve Atıcılık Federasyonu Başkanlığı yapmıştı. Atan Kardeşler Otobüs İşletmesi`nin sahipleriydiler.  Onlar da at meraklısıydılar, bilhassa Fethi Amca güzel bir hara kurdu ve yine bir Büyük Derbentli olan, eski jokey ve antrenör Kemalettin Ezgi`nin yönetiminde başarıdan başarıya koştu. Bu arada yine şampiyon güreşçiler Gazanfer Bilge ve İsmet Atlı da atçıydılar ve babamın yakın dostu idiler.  Kenan Atan& Vâlâ Sidar ortaklığı Nadide adındaki İngiliz kısrağı ile devam etti.

Nadide neler yaptı?

Nadide orta sınıf bir attı, kendi grubunda güzel yarışlar kazandı.  Daha sonra bu ortaklık bitti. Sonrasında babam kendi ekürisini kurdu, ancak Kenan Atan ile dostluğu Kenan Amca`nın 1978 yılındaki vefâtına kadar devam etti. Ben de sürekli babamın yanında olduğum için başta Kenan Amca olmak üzere hepsini çok yakından tanıdım.

`height=

Vâlâ Bey`in hipodrom macerası nasıl başladı?

Babamın hipodrom macerası daha önce de belirttiğim gibi centilmen koşularında at binmesi ve Ölüm Yarışı adlı filmde başrolü üstlenmesiyle  başlamış. 

Centilmen Koşuları!

Centilmen Koşuları amatör binicilerin katıldığı yarışlardır ve bugün de seyrek de olsa  programda yer almaktadırlar. Akabinde babamın Kızıltoprak`tan arkadaşları Hilmi ve Kemal Atakul kardeşler vardı ki onlar da bir dönem büyük bir eküriye sahiplermiş, babam da onlarla birlikte hipodroma gidip gelmeye başlamış. Babam Kenan Atan ile de onların vasıtasıyla tanışmış. 

Sonrasında Vâlâ Bey`in atçılık kariyeri nasıl devam etti?

Babamın atçılık kariyeri eski arkadaşı olan Behzat Başaran ve onun kayıbiraderi Afak Günyaşar`dan satınaldığı (her ikisini de rahmetle anıyorum)  Al Capone adlı kır aygır ile devam etti. 

Al Copene için de bir söz açalım dilerseniz;

Al Capone aslında ekmeği yenmiş bir attı ama babam bir müddet dinlendirip yeniden idman ederek artık bitti` denilen Al Capone`a ikinci baharını yaşattı. 

Sonra;

Al Capone`dan sonra Kızıltopraklı, Kıymetli, Yalel, Royal Dancer, Segah, Zühtüm, Akbulut ve diğerleri geldi. 

Ekürinizin yarış karnesini de konuşalım;

Ekürimizin sahip olduğu atlarla kazandığı toplam birincilik sayısının 85-90 civarında olduğunu düşünüyorum. Kesin sayıyı arşivlere bakarak bulabiliriz. Bunun yanı sıra sayısını bilemeyeceğim kadar çok derece de buna eklenebilir. 

`height=

Büyük yarışlarda durum nasıldı?

Kazandığımız büyük yarışlar arasında başta 3 yaşlı Arap atlarının en büyük koşusu olan  Hatay olmak üzere Cahide, Alemdar, Tomurcuk, Enver Akdoğan, Sava ve Bozkurt koşuları (Yalel) ve Türkiye Spor Yazarları Kupası (Royal Dancer) sayılabilir. Royal Dancer`in  Kraliçe 2. Elizabeth koşusunda sakatlığına rağmen elde ettiği ikincilik de bizim için birincilik kadar değerlidir.

`height=

Ve binicilik; Vâlâ bey 60-70 yıl öncesinin ülkemizin en mahir binicileri arasında gösteriliyor. Vâlâ Beyin binicilikte bir ustası var mıydı? At binmeyi kimden, nasıl öğrenmişti?

Babamın binicilik yeteneğinin doğuştan geldiğini daha önce söylemiştim. Tabii temel kuralları önce dedem daha sonra çevresindeki tecrübeli kişilerden öğrenmekle birlikte aslında binicilik, at bakımı ve idmanı ve yetiştiricilik bakımından kendi kendini geliştirmişti. Atları çok iyi tanıması ve iyi bir gözlemci olmasının da bunda etkili olduğunu düşünüyorum. Bizim ekürimiz butik bir eküriydi, dolayısıyla hiçbir zaman her sene sahaya onlarca tay getiren, büyük haralara sahip, çok sayıda damızlık aygır ve kısrakları olan köklü eküriler kadar çok sayıda at koşma imkânına sahip değildik. Ancak sınırlı sayıda at koşup sürdürülebilir bir başarı yakalayıp uzun yıllar boyunca pistlerde varlık gösterebilmek herkesin harcı değildir.  Babam da camiada yer edinmesini bu başarısına borçludur.

`height=

Vâlâ Bey`in başarısına kimler ilave katma değer sağladı?

Bittabi elde edilen bu başarılı sonuçlarda ekibin üyeleri olarak pay sahibi olan başta değerli antrenörlerimiz Ali Beydil,  Abdullah Akalp, Kemalettin Ezgi Ekrem Kurt, Ahmet Atçı, Mehmet Bayram, Mustafa Yüksel, Halil Kaya ve diğerleri olmak üzere kıymetli jokeylerimiz emektar seyislerimiz Mehmed Efendi, Abdurrahman Efendi, Kör Bedri ve hasseten Sivaslı Ahmet Poyraz ve adlarını sayamadığım diğerlerini minnetle anıyorum. Ayrıca atlarımıza büyük emeği geçmiş olan Haydarpaşa Veteriner Okulu Müdürü ve TJK At Hastanesi kurucu Başhekimi Veteriner Hekim Ali Akşit`i de unutmamak gerekir. Vefât edenlere Allahtan rahmet, hayatta olanlara da sağlıklı günler diliyorum.

Rahmetler olsun; Unutamadığınız atlar hangileri?

Koştuğumuz atlar içinde Araplarda YALEL, İngilizlerde ise Royal Dancer`in yerleri ayrıdır. Yalel ile başlayalım. 

Dinliyorum Kaan Bey;

Babamın Ali Afet Ersöz adında bir dostu vardı. Bu zatın bugün Göztepe Soyak Sitesi`nin olduğu yerde Ankara asfaltından başlayan ve Küçük Çamlıca eteklerinde Bulgurlu mevkiinde biten çok geniş bir arazisi ve çiftliği vardı. Meyve yetiştirir, inekçilik yapar ve hobi olarak da at beslerdi. Babam Afet Bey ile meşhur Veteriner Ali Akşit vasıtasıyla tanışmıştı. Afet bey bizi sık sık çiftliğine davet eder, ağırlardı. Bir gün Afet Bey aniden vefat etti. Kızları atları satılığa çıkardılar. Atların arasında Cihangir kızı Mah adında bir İngiliz tayı da vardı. Babam daha önce gördüğü ve çok beğendiği Mah`ı satın almak istedi. Ali Amca ile birlikte çiftliğe gidip Mah`a talip oldular. Fakat varisleri çok yüksek bir fiyat isteyince babam almaktan vazgeçti. O sırada sütten henüz kesilmiş, anasından yeni ayrılmış olan Yalel`i gören babam 'elim boş dönmeyeyim Kaan bununla oyalanır ' diye düşünerek çok az bir bedel ödeyerek Yalel`i satın almış. 

`height=

Safkan Arap atı değil mi Yalel?

Evet; Bakanlığın vermiş olduğu safkan Arap atı olduğuna dair resmi pedigrisi de mevcut. Bizim Merdivenköy de akü imalatı yapılan bir tesisimiz vardı. 

Bahsetmiştiniz buradan;

Babam oraya ahır ve küçük bir padok yaptırmıştı. Yalel`i ip yularından yedekleyerek oraya getirmişler. Akşam babam eve geldiğinde 'sana bir tay aldım' diye müjdeyi verdi. Ertesi sabah tayı görmeye gittim.

Kaçyaşlarındaydınız?

Orta birinci sınıftaydım. 

Yalel`in huyu nasıldı?

Yalel çok sokulgan ve munis bir attı. Birbirimize hemen ısındık. Yularına ip bağlar, bir nevi köpek gibi yanımda gezdirirdim! Yatılı okuduğum için hafta sonlarını iple çekerdim. Yalel iyi bakımla zamanla gelişti, serpildi, bambaşka bir tay haline geldi. Babam 'bunda sanki bir cevher var' diyerek Yalel`i hipodroma nakledip idmana aldı. 

Yalel`in yarış hayatı hangi yıla tarihlenir?

1976 yılına. Bu senenin yaz mevsimi başında yarış hayatı başlayan Yalel, ilk yarışlarında 3.lük, 2.lik gibi dereceler elde ettikten sonra formunun zirvesine ulaştı ve yılın bütün grup koşularını kazanarak önde gelen tayları geride bırakmayı başardı. Sonunda 1976 yılının Şampiyon 3 Yaşlı Arap Tayı unvanını elde etti. Bu bazı at sahiplerinde bir rahatsızlık ve kıskançlık oluşturdu.  Aslında Yarımkan olduğu iddiasıyla Yalel`i Tarım Bakanlığı`na şikâyet ettiler. O zamanlar Bakanlığın Atçılık Şubesinin başındaki şahıs da bu güruha destek çıktı. O yıllarda Arap atı yetiştiriciliği devletin teklindeydi ve özel hara yetiştirmesi Arap taylarına hoş gözle bakılmazdı.

Yalel`le ilgili hangi gerekçeleri ileri sürdüler?

Gerekçe, Yalel`in babası Hilalüzzaman 41/64 ve Anası Zühal 1`in o güne kadar sahalara gelmiş bir tayının olmamasıydı. Hâlbuki Hilalüzzaman kan hattı Türkiye`nin en başarılı Arap kan hatlarından biridir ve içlerinden birçok şampiyon çıkmıştır. Babam uzun süre bunlarla mücadele etti ve sonunda hak yerini buldu ve şikâyetçiler mahçup oldular. 

Az önce yarımkan deniniz. İstirham etsem bu tabire açıklık getirir misiniz?

Tabii ki, bilmeyenler olabilir yarımkan nedir onu açıklayayım. İngiliz atı Arap atından daha süratli olduğu için bazı sahtekârlar Arap kısraklarını İngiliz aygırlarıyla çiftleştirip sahte pedigri tanzim ederlerdi. Bu şekilde yetiştirilen taylar safkan Arap atlarından daha süratli oldukları için üstün performans gösterirlerdi. Devlet haralarında yetiştirilen taylara damga vurulur, özel haralarda yetiştirilenler ise damgasız olduklarından eğer at başarılıysa yarımkan olduğu dedikodusu başlatılırdı. Bugün dna ve kan testleriyle, chip uygulamalarıyla atın gerçek baba ve anasını tesbit etmek mümkün. Eskiden bu yapılamadığı için yarımkan iddiasıyla şikâyet konusu olan atları özel bir heyet muayene eder, vücut ölçülerini alır, koşturarak ve eşkâline bakarak Arap atı özellikleri taşıyor mu bakılırdı. 

Peki, Yalel`in eşkâli?

Yalel eşkâl bakımından Arap atı özellikleri taşıyan çok güzel bir attı. Tam 3 kez muayene edildi. Tüm muayeneleri başarıyla geçmesine rağmen 'yenilen pehlivan güreşe doymaz' misali ikramiyelerini bloke ettirip müşterek bahis harici koşturdular. 

`height=

Vâlâ Bey bu keyfiyete nasıl tepki verdi?

Rahmetli babam bu işin peşini bırakmadı. Ankara`ya gidip dönemin Tarım Bakanı Korkut Özal ı ziyaret etti ve durumu anlattı. 

Nasıl bir netice alındı?

Sonunda hak yerini buldu. O zaman için büyük bir meblağ tutan bloke ikramiyelerimiz nakden ve defaten ödendi. Babam toplu olarak eline geçen bu parayla ne yaptı derseniz?

Ne yaptı? 

Tabii ki yine at aldı. O at 1977 yılının rekor fiyatla satılan tayı Royal Dancer`dı. Yalel,  devam eden çeşitli engelleme girişimlerine rağmen A Grubu`nda da başarılı yarışlar koştu ve o dönemin ünlü atlarını defalarca mağlup etti. Sonunda taylığından beri zaman zaman nükseden tendon problemi kronik hale gelince idmandan çektik ve Kıbrıslı bir çiftlik sahibine satıldı. 

Yalel`den nasıl ayrıldınız!

Yalel, Kıbrıs`a doğru yola çıkmadan önce ona sarılarak vedalaştım ve kuyruğundan kestiğim bir tutamı da hatıra olarak saklıyorum.

YARIN: At ahırda koşar`, yahut Vâlâ Sidar`a rahmet;