Ülkemizde taşkömürü üretimi tüketimi karşılayamamaktadır.

Milyonlarca yıl önce dünyamız üzerindeki kara parçala­ rının uçsuz bucaksız dev ağaçlardan oluşan orman­ larla kaplı olduğu bilinmektedir. Ancak aradan geçen zaman zarfında dünyanın altını üstüne getiren şiddet­ li depremler, denizlerin taşması, buzulların erimesi gibi tabi­ at olayları ile bu dev ağaçlarla kaplı olan ormanlar da topra­ ğın derinlikleri arasında gömülüp gitti ve böylece büyük or­ man mezarları meydana geldi.

O dev ağaçlar simsiyah bir kömür halini aldı. Bu gün 'taş kömürü' adını verdiğimiz o simsiyah madde, milyonlar­ ca yıl önce toprak altında kalan bir takım fiziksel ve kimyasal etkilerin altında önce linyit, sonra da taş haline gelen ağaç­ lardan başka birey değildir.

İnsanlar bugün 'kara elmas' adını verdikleri bu cevheri 1113 yılında keşfedebildiler ve 1556 yılında Agricola nın bul­ duğu pratik bir sistem sayesinde de bu kömürleri kolaylıkla topraktan çıkarttılar. Memleketimizde ise yegane taş kömü­ rü üreten Zonguldak kömür havzasında 148 yıl önce bulunan ilk taşkömürü bir deniz eri olan Uzun Mehmet tarafından, Ka­ radeniz Ereğlisi nde Köseâğzı mevkiinde Niren deresi yata­ ğında ortaya çıkarıldı(1829).'

DÜNYANIN EN GÜÇMESLEĞİ

Dünyanın en güçmesleğinin yeraltı madenciliği olduğu inkâr kabul etmez bir gerçektir. Çeşitli madencilik kol­ ları arasında da en ağırı, kuşkusuz kömür madenciliğidir.

Özellikle kömür madenciliğinin yoğun bir teşebbüs ol­ ması mesleğin teknik ve idari problemleri arasında gerekli dengenin sağlanmasında büyük güçlükler doğurmaktadır. Bu nedenle diğer teknik kollarından farklı olarak maden­ cilik mesleğinde teknik ve idari problemler içiçe ve karmaşık­ tır. Bu durum madenciliğin özelliği gereğidir ki bu madenci­ liğin her meslekten apayrı tabiatla ve onun amansız güçlük­ leri ile her an karşı karşıya oluşu-ve mücadele etmek zorunda olmasından doğar.Madencilikte maden sahasının değerlendirilmesinden başlayarak madencilik faaliyetlerinin her safhasında sürüp gi­ den riskler ve güçlükler, kesinliğin son bulduğu yerde tahminlerin başlaması bu mesleği oldukça güçbir duruma koy­ maktadır. Diğer taraftan madencilik mesleği diğer kardeş teknik mesleklerle karşılaştırıldığında ekonomi, idare, jeoloji, to­ pografya bilimleri ile inşaat, elektrik, makine mühendislik bil­ gilerini de kapsadığı görülür. Ekonomi, madencilik mesleği­ nin temeli denilebilir. Hiçbir meslekte ekonominin rolü madencilikteki kadar olamaz. Çünkü riskli işlerin en büyük yar­ dımcısı ekonomi bilgisi olmaktadır.

MADEN KÖMÜRÜNÜN ÖNEMİ

Son yıllarda, dünya kömür üretimi ve tüketimindeki azalma eğiliminin geçici olduğu ifade edilmektedir. Çün­ kü dünyanın birçok yerlerinde bulunan kömür rezervlerinin diğer tüm enerji rezervleriyle karşılaştırılmayacak kadar bü­ yük olduğu bilinmektedir. Maden kömürlerinin dışında diğer birincil enerji kaynaklarına ait rezervlerin bir ölçüde daha kı­ sa zamanda tükenecekleri anlaşılmaktadır. Buna karşılık kömür rezervleri daha binlerce yıl dünya ihtiyacını karşıla­ yacak büyüklüktedir. Dünya tahmini enerji kaynakları ise aşağıdaki şekilde tahmin edilmektedir.

TAHMİNİ DÜ NYA ENERJİ KAYNAKLARI Eşdeğer Kömür (Milyon Ton)

Kaynaklar

1-Kömür (Linyit ve Taşkömürü 3.000.000

(Yıllık tüketimin yaklaşık 1200 katı. 1 ton taşkömürü 7.000 kcal/kg)

2-Turb 100.000 25 esas alınmıştır. Muhtemelen yetersiz ara­ ma nedeniyle tahmini rezerv düşüktür.

3-Petrol 90.000 (Yıllık üretimin yaklaşık 60 katı)

4-TABİİ GAZ 90.000 (Yaklaşık olarak 30 milyar tonu ekonomik üretime el­ verişli)

5-NÜ KLEER YAKITLAR Ekonomik olarak üretim olunabilecek rezerv uran­ yum oksit için 5.000 milyon ton, thoryum oksit için 1 milyon ton. toplam olarak 1.000 milyon Kw/s eş değer

6-HİDROELEKTRİK 2.600/sene (Tükenmeyecek kaynak)

Yukarıdaki rakamlardan da anlaşılacağı gibi su enerji­ sinden sonra maden kömürlerinin diğer birincil enerji kaynak­ larına oranla üstünlüğü bilinen bir gerçektir.

MODERN MEDENİYET ÇAĞI İÇİN ÇOK ÖNEMLİ

Maden kömürünün her parçasında milyonlarca yıl önce güneşten çekilmiş enerji deposu bulunmaktadır. Kömürlerin bünyelerinde bulunan karbonun oranı arttıkça daha fazla değer kazanırlar. Kömürlerin havadaki oksijenle birleş­ meleri sonucu yanmalarında içlerindeki güneş ışınlarından birikmiş olan yoğun ısı açığa çıkar. Kömürlerin bünyesinde birikmiş olan ve yanma olayı nedeni ile açığa çıkan ısı mo­ dern medeniyet çağı için çok önemlidir. Bu nedenle maden kömürlerinin tarihin akışı içinde önemlerini sürdürdükleri bir gerçektir.

ENERJİ TÜKETİMİ İÇİNDE MADEN KÖM RÜNE DÜŞEN PAY

1900 yılında 762 milyon ton taşkömürüne eşdeğer enerji tüketimi içinde maden kömürüne düşen pay 700 milyon ton taşkömürüne eşit değerde olmuştur. 1980 yılında ise dünya toplam enerji tüketiminin 100.000 milyon ton taşkömürüne eşit olacağı öngörülmektedir.

Yurdumuzda ise, taşkömürü eşdeğeri olarak 1950 yılında 10 milyon ton, 1960 yılında 16 milyon ton, 1970 de 30 milyon ton, 1972 yılında ise toplam olarak 33,2 milyon ton enerji tüke­ tilmiştir.

Bu miktar içinde maden kömürüne düşen pay ise 1950 yılında yüzde 33.8, 1960 yılında yüzde 32.4, 1970 yılında 27.5, 1971 yılında ise yüzde 26.7 olmuştur.Yeni petrol ve tabii gaz kaynaklarının keşfi kömürün ge­ nel enerji tüketimi içindeki payını azaltmaktadır. Örneğin 1970 yılında ticari enerji tüketiminde petrol ürünleri yüzde 53.3, taşkömürü 23.2, linyit yüzde 17.9, hidrolik enerji yüzde 5.6 oranındadır. 1950-1970 yılları arasında ticari enerji için­ deki petrol ürünlerinin tüketiminde 13, taşkömüründe 1.6, lin­ yit kömüründe 7, hidrolik enerjide 25 katı bir artış olduğu gö­ rülmüştür. Böylece son yıllarda gelişme daha çok hidrolik enerjide, petrol ürünleri ve linyit kömüründe olduğu görülmüştür.

ÖZELLİKLE İKİ SORUN ÇÖZ MLENMELİDİR

Kömürün dünya ekonomisinde önemini sürdürebilmesi için özellikle aşağıdaki iki önemli sorunun çözümlenebilmesine bağlı olduğu ifade edilmektedir:

1- Ü retim maliyetini düşürücü tedbirlerin alınması, tek­ nikte yeni gelişmelerin, organizasyon gelişmelerinin ücretle­ rin kontrolü gibi tedbirlerin alınması.

2- Kömürlerin ve yan ürünlerinin kullanılmasında en ras­ yonel şeklin uygulanması.

TÜRKİYE'DE TAŞKÖMÜRÜ ÜRETİMİ

Türkiye nin yegâne taşkömürü üreten, iş hacmi ve bün­ yesinde çalıştırdığı işçi ve memur sayısı bakımından da ülkemizin başta gelen kuruluşlarından olan Ereğli Kömür­ leri İşletmesi Müessesesi 37 yıldan beri Zonguldak taşkömü­ rü havzasını başarı ile işletmektedir.

Taşkömürü üretimi yalnız Zonguldak havzasında yapıl­ mamaktadır. Havzanın imtiyaz sahası 10.070 kilometre kare­ dir. Yine havzanın rezervi 186.156.430 ton görünür, 255.234.513 ton muhtemel, 834.609.566 ton mümkün olmak üzere toplam 1.276.000.509 tondur.

E.K.İ. Müessesesi üretim faaliyetleri bakımından Armut­ çuk, Kozlu, Ü zülmez ve Amasra olmak üzere 4 üretim bölge­ sinden ibarettir.

TAŞKÖMÜRÜ ÜRETİMİ

Yurdumuzda taşkömürü ihtiyacı, üretimi aşar bir duruma gelmiştir. Ü retimin devamlı olarak artmasına rağmen ihtiyaca yetmemektedir. Örneğin Havza da 1957 yılında 4.011.494 ton olan satılabilir taşkömürü üretimi giderek artmış, 1976 yılında 4.631.854 tona ulaşmıştır. Son 7 yılda yapılan Taşkömürü üretimi ve müessesede çalışan işçi sayısı.aşağıdaki gibidir:

Yıllar

Satılabilir üretim (TON)

Çalışan işçi sayısı (AD)

1970

4.572.966

33.664

1971

4.638.721

33.520

1972

4.641.461

36.154

1973

4.642.394

37.591

1974

4.965.469

39.399

1975

4.812.934

40.002

1976

4.631.854

41.348

Kurum taş kömür üretiminin tümünü yeraltı madenciliği ile sağlamaktadır. 4 ana üretim bölgesinden mostro/485 M. arasındaki seviyelerden kömür istihsal edilmekte ve deği­ şik kapasiteli kuyularla yüzeye çıkarılmaktadır. Taş kömür üretiminin tümü 3 ana lavarda (1 adette Amasra da kurulma­ sı devam etmekte) yıkanarak değişik piyasaya verilmektedir.

NERELERDE KULLANILIYOR

Zonguldak taş kömür havzasından üretilen taşkömürü, DDY, Demir Çelik fabrikalarına, elektrik santrallerine, gazhanelere, D. Deniz Yolları gibi büyük tüketicilerle küçük sanayii gibi çok çeşitli alanlarda kullanılmaktadır.Havza dan üretilen kömürün koklaşır nitelikte olması ay­ rı bir önem taşımaktadır. Demir Çelik fabrikalarımız, hava­ gazı tesislerimizin kömür ihtiyacı bu havzadan sağlandığı gi­ bi 1978 yılına kadar Demir Çelik Tesislerindeki gelişme sonucu artacak kömür ihtiyacının karşılanması üzerine etütler sürdürülmektedir.

ÜRETİMİN ARTTIRILMASI İÇİN YAPILAN ÇALIŞMALAR

Taşkömürü havzasının tümü devletleştirildiğinde en bü­ yüğü günde 1.600 ton olmak üzere 31 ocaktan yılda toplam 3.019.626 ton Tüvenan (Yeraltı ve yerüstü ocakların­ dan taş, toprak vs. ile karışık olarak elde edilen ve herhangi bir işleme konu olmamış bulunan cevher) 2.124.995 ton satı­ labilir taşkömürü üretilmekte idi. Çalışmalar bu 31 Ocak ağzı­ nı, 6 ocağa indirmeyi ve yıllık Tüvenan üretimini 9.500.000 to­ na ve satılabilir üretimi de 1978&ndash 1980 yılına kadar 5.849.000 tona yükseltmeyi hedef almıştır. Tabiî ki bu hedeflerin zamanında gerçekleştirilebilmesi yatırımların zamanında yapıl­ masına bağlıdır.

Diğer taraftan Alman hükümeti ile yapılan anlaşma ge­ reğince (bedelsiz) Zonguldak Taş kömür havzasında bir mekanize ayak teçhizatı alınmış ve bu teçhizatın tatbikatına 1977 yılı sonunda başlanılacaktır. Bundan alınacak neticeye göre havzanın ihtiyacı tespit edilecek ve ayrıca gelişen maden makine ve teçhizat ihtiyacı da tespit edilerek havzanın mekanizasyonuna geçilecektir. Ayrıca havzada arama ve sondaj çalışmalarına devam edilecektir. Bu suretle yeni kömür re­ zervi ihtiva eden sahaların bulunması ve yeni üretim bölgele­ rinin teşekkül ettirilmesi suretiyle havzanın üretiminde de artış sağlanmış olacaktır.

YATIRIMLAR BAKIMINDAN MADENCİLİK MESLEĞİ

Yatırımlar bakımından madencilik mesleği ele alınacak olursa gene bu mesleğe özel olan bazı problemlerle karşılaşılır. Madencilik, azalan oranda kar sağlayan bir te­ şebbüstür. Yeraltında daimi uzayan, eskiyen galeriler, tesis­ ler ve yıpranan malzeme zamanla daha az kâr sağlanmasına sebep olmaktadır. Bu durum mesleğin en önemli özellikle­ rinden biridir. Şu halde tesislerin en uygun zaman ve yerde daima yenilenmesi, modern teknolojinin yakından izlenerek zamanında uygulamaya geçilmesi zorunludur. Eskiyen yıp­ ranan malzeme ve tesislerle işe devam etmek, zamanla kârı ve iş emniyetini azaltacağı gibi çok büyük zararlara ve nihayet iflasa da sebep olabilmektedir.

Memleketimizin kara ve deniz ulaşımında demir çelik ve enerji üretimi ile yakıt ihtiyacının karşılanmasında taşkömürünün önemi herkes tarafından bilinmektedir. Özellikle İskenderun Demir Çelik fabrikalarının kapasitesinin 1 milyon tondan 4 milyon tona çıkarılması ve Sivas ta 4 üncü Demir Çelik tesislerinin önümüzdeki yıllarda üretime geçmesi ile taşkömürüne olan talep artacağı için dolayısıyla tüketimi de arttıracaktır. Günümüzde üretim, tüketimi ancak karşılayabildiğine göre önümüzdeki yıllarda gerekli olan yatırımlar ya­ pılmadığı ve zorunlu önlemler alınmadığı takdirde istihsal de düşeceği için dışarıdan ithal etmek zorunluluğu ile karşı kar­ şıya kalacağız.

SANAYİNİN İHTİYACINI KARŞILAYABİLMEK İÇİN

Bu konuda yapılan bir araştırmaya göre, sanayinin taş­ kömürü ihtiyacının tam olarak karşılanabilmesi aşağı­ daki konuların gerçekleşmesine bağlı bulunmaktadır:

1- Halen yılda yaklaşık 750.000 ton taşkömürü tüketen Devlet Demir Yollarının önceden planladığı gibi yıllık tüketimin en fazla 400.000 tona düşmesini sağlayacak tedbir­ ler alınmalıdır.

2- En iyi cins kömür yakan Silahtarağa santralinin koklaşmaya elverişli olmayan kömürlerle veya başka tür yakıtlarla beslenmesi olanakları araştırılmalı ve bu santralden sağlanacak iyi vasıflı kömür tasarruflarının metalürji sa­ nayi sektörüne aktarılması sağlanmalıdır.

3- Bu gün diğer sanayi kuruluşlarına yakıt olarak verilen taşkömürleri yerine başka yakıt türleri kullanılarak koklaşabilir kömürlerin özellikle ağır sanayiye verilmesi ola­ nakları araştırılmalıdır.

Dördüncü beş yıllık planın sonlarına doğru varılması ön­ görülen hedef üretimi olan 5.849.000 ton satılabilir taşkömürü, bugünkü şartlar ve bilinen kömür varlığı açısından azami bir miktarı ifade etmektedir.

Bu sebeple Batı Karadeniz karbonifer sahalarında daha fazla üretim olanaklarının araştırılması için ilave çalışmalara başlanmıştır. Planlanmış dördüncü Demir Çelik sanayimizin kömür ihtiyacının karşılanması için anılan çalışmaların bir an önce sonuçlandırılması gerekmektedir.

TEHLİKE ÇANLARI ÇALIYOR

Bugünkü dünyada enerji üretiminin hammaddesi kömür petrol, su ve tabii gazdır. Bunlar da insanoğlunun ih­ tiyaçlarına sonsuzluğa kadar cevap verecek çoklukta değildir. Mevcut enerji hammaddelerinin rezervleri bugünün bilim adamlarınca bilinmekte ve ne kadar olduğu hesaplanabilmektedir. Bilinen tabii gaz rezervleri önümüzdeki 10 sene içinde tükenecektir.

Bilinen petrol rezervleri ise 1993 yılında bitmiş olacak­ tır. Kömür ise insanoğluna ancak bir yüzyıl daha enerji sağ­ layabilecektir.Gaz, petrol, kömür ve sudan üretilen enerjinin yerini neyin alacağı konusunda çeşitli görüşler or­ taya atılmaktadır. Dünya nüfusunun süratle artışı ve şimdiki refahın daha ileri düzeylere çıkarılması ile önümüzdeki yüzyıllarda enerji talebi daha da artacak ve bu talebi karşılamak üzere hammad­ de kaynakları büyük ölçüde tüketilecektir. Özellikle petrol ve doğal gaz kaynakları bu tükenmeden en çok etkilenen kay­ naklar olacaktır. Tükenen kaynakların yerine yeni imkânların aranması teknolojinin genel uğraşısı olacaktır.

(Bu yazı 1977 yılının ağustos ayında kaleme alınmıştır.

www.huseyinbasusta.com )