16 TEMMUZ 2005

Bari bu-günkü yüzü kalsın İstanbul`un. Bu cümleyi 2005 yılında yazmıştım. Çünkü gün gün derinlere işleyeduran üzüntüden, payıma düşeni almaktayım.

İstanbulumun.

İstanbulumuzun.

İstanbulların: Çocuklarımızın İstanbullarının...

Kokuşma!.. İstanbul onur ve zevki nasıl kendini muhafaza edebilsin ?

Anlamların kokuşması... Acımızı dile getirdiğinizde, size diyenler olur: Yeni kuşaklar bu haliyle de seviyor!!

İnsanı insan, hayatı hayat yapan bize ait değerlerin 'kurtulunacak birer utançsebebi olarak algılandığı bir yeni, bir sinsi, bir beton çölleşmesi hengâmesinde... İstanbul bu durumdadır. İstanbul`u NewYork silüetine kavuşturma hastaları var.

BÜ YÜ KSÜ N.

BÜ YÜ K İSTANBULSUN.

Tam da pragmatist-liberal devrimciliğin pervasızca ortaya sürdüğü şu liman projelerinin anlamını soranlara 'korkunçbir aşağılık duygusu' cevabını veriyoruz.

Şu kentsel dönüşüm sloganı, korkarım, ardında başka birşey de yaşatıyor.

HABİTAT uygulaması, kalbi açıkları, fena halde düşündürmemiş miydi?..

Değişim için söz verilmişlikle, sen boş veriliyorsun İstanbul!..

Dönüşüme ayarlanmışlıklarla seni dönüştürmek istiyorlar!..

İstanbul, büyük İstanbul, seni kovmak istiyorlar!..

Evet, İstanbul, büyüklüğü tevazuunda maya tutmuş, onuru vakarından belli büyük İstanbul, onu hiçanlamayanların, hiçbir zaman da anlayamayacak olanların elinde, ruhundan edilmek üzeredir. Büyük İstanbul iştahla 'Newyorklaştırılmak' isteniyor!.. Sağduyunun sesi mahkû m.

Durmayın, azmanlaştırın İstanbulumuzu. Büyük iddia anıt, Newyork 'kızının' özgürlük imgesi çoktan kırıldı. Hem de büyük tarrakalarla. Azmanlaştırılmış özgürlük imgesinin karanlık bakışlarından yeryüzüne yayılan tehdit İstanbulcağıza bulaşmasın.

Bulaştırılmasın. Azmanlık bulaşmasın sana.

Bu çağda, ne çağıysa, bu kadar sünepe bir liman girişi birilerine giran gelebilir! Ayrı düşmüşlere öyle gelecektir.

Kızkulesi özgürlük çağının estetiğine uymaz! Birileri, budur işte.

Anıt dediğin Newyork`taki 'kız' gibi olmalı!..

Biraz emperyalist tehdidi kokmalı!!..

İstanbul`un 'kızı' gibi meryemsi olmamalı!..

Anıt dediğin modern bir 'amazon' olmalı. Ezen, sömürünün yılmaz gözcüsü...

Uygarlık aldatmacasında yeni asurlaşmanın gerekleri, son derece yeğnileştirilmiş imgelerle Türkiye`nin bağrına bir damga gibi vurulmak isteniyor.

Çağdaş ekonomi verileri, yayılan yabancı sermaye vs. vs...

Eski dünyanın 'en güzel yerinde' yeni bir Newyork!..

İşte inceliklerin sırça sarayına, edindirilmiş yeni balyozlarla, oldu bitti balyozlarıyla darbelerini indirmeyi ilerlemek sanan karanlık uyku.

Bir şehrin, bir milletin hâtıralarından rahatsız olan karanlık uyku!..

Modernizm denilegelmiş olguyu, varlığı ile bize bir var oluş doğallığı yaşatan maşerî birikimimizi yoka çevirmek sanan ya da öyle kullanan karanlık uyku!..

Benim Selimiye`m senin imgelerine köstek, öyle mi karanlık uyku!.. Kış kışla gitsin Selimiye Kışlasını!..

Benim Haydarpaşa`m bir takım post-modern heyulâ alıp vermelerinin montecarlosu geliyor sana, öyle mi karanlık uyku!..

Sen masum bir gençkızı ihtiraslarının, ölçüsüz sahte sevecenliklerinin kurbanı edeceksin, öyle mi karanlık uyku!..

Milletin kızına, milleti kullanarak manevî işkenceler organize edeceksin, öyle mi karanlık uyku!..

Gökdelenler, öyle mi!..

Ya gökdengeleri?..

Peki o heykel fırtınaları neydi o geçenlerde!..

Yassıada`ya semazen?..

Şimdi de Haydarpaşa mendireğine Fatih heykeli?..

Ah ifrit gibi bırakmayan Newyork girişi bilinçaltı maceraları!.. Azmanlık uzmanlığı!.. Hangi Avrupa şehri bu kadar değişime, değiştirime uğramıştır acaba?.. Söyle karanlık uyku!..

Söyle, Newyork şube mi açıyor benim İstanbulumda!..

Bilmem kaçdoğumlularla yeni bir milât açıyorsun da haberimiz mi yok karanlık uyku!..

İstanbul`un, büyük İstanbul`un devasâ Newyork silüetlerine ihtiyacı mı var sanıyorsun karanlık uyku!..

Aşağılık duygusu yellerini estiren yeni dünya hülyaları, senin kendinin doğal ve yeterli varlığını sana köhne gösteriyor galiba karanlık uyku!..

Şu yeni despotizme bu kadar uyarlı olmak nedir karanlık uyku!..

Onlar gelip geçicidir...

Bırak İstanbul kalsın...

Sen de geçicisin karanlık uyku...