'Kemal Çiftçi`nin ardından; ' başlıklı yazımızda merhuma rahmeti vesile kılmak niyetiyle arkadaşları Doç. Dr. Abdulhamit Avşar, Bilal Arıoğlu, Erhan Erken, İhsan Kabil, Dr. İsrafil Kuralay, Prof. Dr. Ömer Bolat ve Şamil Kucur`un şahitliklerini aldık. 

30 Aralık Çarşamba günü Esenyurt`ta kalıcı yurduna ebedî âleme yolcu edilen Kemal Çitfçi`ye İttifak Gazetesi camiası olarak Allah`tan rahmet niyaz ediyoruz, kederli ailesine, arkadaşlarına ve yakınlarına sabırlar niyaz diliyoruz. 

Bir değer daha yitti.

Doç. Dr. Abdulhamit AVŞAR

Akademisyen-Yazar-Yapımcı

C:UsersPCDesktopittifakKemal ÇiftçiAbdulhamit Avsar.JPG`height=

O gün sosyal medyaya biraz geçgöz atabilmiştim. Neredeyse öğle saatleriydi. İlk olarak değerli dost Ekrem Kaftan`ın mesajında gördüm vefat ettiğine dair haberi. Birden, tarifi mümkün olmayan bir sızı peyda oldu içimde. Ve içimden, yanlış ümit ederim ki yanlış anlaşılmıştır diyerek, bir grup dostla aramızda haberleşmek için oluşturduğumuz ÇKP vatsap grubuna baktım. Neyleyeyim ki, doğruydu! Çeyrek asırdır tanıdığım, kendisine gönülden gelerek 'abi' dediğim Kemal Çiftçi, geçici âlemden, daimi konaklayacağı dar-ı bekaya göçmüştü.

Ölüm kavuşmadır.

Elbette, ölüm bir ayrılık değil, kavuşmadır. Gurbetten sılaya dönüştür. Ne var ki, dostların, sevdiklerin ayrılık haberleri, insanın gönlünde bir hicran, bir üzüntü, bir boşluk duygusu uyandırıveriyor, insanı hareketsiz, mecalsiz bırakıveriyor. Bu da insan yaratılışının kontrol altına alınamaz bir özelliği olsa gerek. 

Peki, niçin her ölüm haberi, aynı tesiri yapmaz insanda, acaba?  Niçin Kemal abinin vefatında olduğu gibi, kimi insanların ayrılığı, yürekleri böylesine burkar, derin kedere itekler? Sanırım bu, iyi insanların gönüllerde silinmez bir tesir bırakmasından ve buna bağlı olarak insan ruhunun - farkına vararak ya da varmayarak- fıtrata uygun davranışlara meyil duymasından, sevgisinden kaynaklanıyor. Çünkü insanın cevheri olan ruhu, Allah üflemiştir âdemoğlunun içine; Hücrelerinde hakikatin bilgisini ve aynasını taşır, sonuçolarak;

Doğrusu Kemal abi ile ilk nasıl tanıştığımızı, nasıl ünsiyet kurduğumuzu hatırlamıyorum. Bildiğim, kendisini Yedirenk`in iyi insanlarının arasında tanımış olduğumdur. İlk gördüğüm zamandan itibaren hiçyitirmediği, daima muhafaza ettiği hususiyeti ise şuydu: Bir defa konuştuğu herkesi dikkatle dinliyor, muhatabına önem verdiğini hissettiriyordu. Ne kadar ilgili ya da ilgisiz, uzun ya da kısa konuşmasına bakmayarak mümkün olduğunca sözünü kesmemeye çalışıyordu. 

Sabır ve hoşgörü timsali insanlardan biriydi;

Görüşlerini ifade ederken de, en hiddetli konuşmalar esnasında bile, sükû netini koruyabiliyor, en karmaşık ve tartışmalı konuları sakin bir ses tonu ve güven veren yüz ifadesi ile öfkesine yenilmeden anlatabiliyordu. Polemiğe girdiğine şahit olmadım hiç. Sabır ve hoşgörü timsali insanlardan biriydi; Ancak inandığından da geri adım attığını hiçgörmedim, aynı şekilde;

Kemal abinin benim hafızamda yer eden silinmez görüntülerinden biri de her daim tevazu okunan yüzüdür. Gerçekten de onun en önemli vasıflarından biri son derece alçakgönüllü olmasıydı. 

Kırılsa bile kimseyi kırmazdı.

Muhatabına karşı davranışında son derece nazik davranır, kırılsa bile kimseyi kırmazdı. Mütevazılık, sadece hal-hareketleriyle sınırlı değildi. Bildikleri, yazdıkları, ürettikleri konusunda da aynı hassasiyeti gösteriyordu. Yaptığı işleri,  yazdığı eserleri, başarılarını çoğu kez başka kanallardan, başka yerlerden öğrenmişimdir. 'Ben yaptım', 'benim sayemde' benzeri bir ifadesine hiçşahit olmadığımı söyleyeyim. Ama öğreniyorsunuz ki önemli bir organizasyon yeteneği var, birçok sivil toplum teşkilatının kurucuları arasında yer alıyor, fikir babalığı yapıyor. Bunu da şayet o teşkilatlar içinde yer alan kimselerle karşılaşırsanız, bir vesileyle bunlarla ilgili konuşmalara şahit olabilirseniz öğrenebiliyordunuz. Bunun da onun erdemliliğinden, kişisel başarı öyküleri peşinde olmak yerine inançları için, değerleri için faydalı olacak birliktelikleri önemli görmesinden kaynaklandığını ancak onu yakından tanıyınca anlayabiliyordunuz.

C:UsersPCDesktopittifakKemal ÇiftçiKemal Çiftçi ve Arkadaşları TYB İstanbulC:UsersPCDesktopittifakKemal ÇiftçiBilal Arıoğlu.jpg`height=

Doksanlı yılların başı, TGRT Yenibosna`daki binasına taşınıyor. Bir tarafta marangozlar bir tarafta bizler yeni bir kanalın heyecanı ile koşuşturuyoruz. Çekiçseslerinin VTR kasetlerinin çınlamasına karıştığı bir ortam. TGRT`nin (şimdi FOX olan) ilk genel müdürü Resul İzmirli Türkiye gazetesinden de bazı arkadaşların televizyona geçtiğini onlara yardımcı olmamız gerektiğini söylüyor. Herkes bir koşuşturma içerisinde ilk uydu test yayınına çıkacağımız günlerin heyecanında. İnsanüstü fedakârlıklarla yoğun bir çalışma temposu. Ü çgünde bir eve gidebildiğimiz çalışma azmi. İşte böyle bir ortamda bir kişi gözüme takılıyor. Çekimde, montajda, hatta gece saatlerinde yabancı uydu kanallarından görüntü indirmeye çalışan azimli bir insan. Herkesin asistanlarla çalıştığı ortamda o hem kendi işinin asistanı hem yapımcısı, hem de yönetmeni. Onu hep yalnız bir adam olarak zihnimde canlandırdım. Meğerki ne kadar yanılmışım. Oysa ne kadar çok insana dokunmuşun be Kemal ağabey. Tanıdıkça bir yönünü keşfettiğiniz bir insan, sadece bir gazeteci değil, turizm rehberliğinden bankacılığa, eğitimcilikten, çevirmenliğe, yazarlığa geniş bir alanda bizzat tecrübesi olan isim. 

Bilimsel ve teknolojik gelişmeleri yakından takip ederdi. TGRT`deki programının adı da Bilim Magazindi. Bunların hepsinin ötesinde de her camiadan birçok insana dokunmuş bir dosttu 

Kemal Çiftçi. 

C:UsersPCDesktopittifakKemal Çiftçiİhsan Kabil, Kemal Çiftçi, İsrafil Kuralay, Bilal Arıoğlu, İlyas Ertemur .jpg`height=

Bir TV kanalında başlayan bu dostluk 1996 yılından itibaren ortaklığa da dönüştü. Yedirenk`in ilk işi Kartal Devlet Hastanesi`nin tanıtım işiydi. Hem beni asiste ediyor hem tanıtım filminin metnini yazıyordu. Yedirenk`in bir rengi oydu. Kabri başında Selçuk kardeşimin dediği gibi 'Kemal abinin vefat haberini yazdığımda ilk gelen mesaj. Yedirenk Kemal abi mi vefat etti?' sözü bunun açık göstergesi idi. 

Yedirenk`in renklerinden birisi olan Ü mit Şimşek mesajında şöyle tanımlıyor Kemal`i: 'Onu tek bir sözle tarif etmek gerekirse, 'kavgasız adam' demek yetecektir sanırım, onu tanıyan herkes de buna hak verecektir.' Kemal bey içinde fırtınalar kopsa da dışına o sakinliğini naif yapısını muhafaza eden bir kişiliğe sahipti. Vefatı üzerine taziye veren dostların çoğu 'daha geçenlerde beni aramış halimi hatırımı sormuştu' sözü oluyordu. Birbirimizden biraz da zorunlu koptuğumuz şu şartlarda onun bu alicenaplığı 'Kemal' ismine yakışan ne büyük bir incelik. Bunun için belki de her camianın onu kendinden görmesi. 

O, bir fikir ve kültür insanı idi.

İstanbul Edebiyat Derneği`nde (İSEDER) başkan yardımcılığı, Uluslararası Sinema Derneği`nde genel sekreterlik gibi, farklı birçok organizasyonda yer alması sosyal işlere ve ilişkilere verdiği önemin bir parçası idi. Buna rağmen ailesine de zaman ayıran üççocuğunu da iyi yetiştiren bir aile babası olmayı da başarmıştı. 

Otuz yıla varan bir dostluk, çeyrek asırlık bir ortaklık; O, bir fikir ve kültür insanı idi. Her türlü sosyal organizasyonlarda önde olan, her zaman arkamızı toparlayan gerçek bir dosttu. Allah rahmet eylesin.

Olaylara daima müsbet bakardı.

Erhan Erken

Görüntünün olası içeriği: 1 kişi`height=

Ölüm hepimize hayat kadar yakın olmakla birlikte nedense bazı dönemlerde onu sanki daha uzağımızda imiş gibi algılıyoruz. Dünyanın birbiri peşi sıra karşımıza çıkan meşgaleleri çoğu zaman önüne katıp sürüklüyor bizleri. Fakat geçen Mart ayından bu yana Corona salgını ile birlikte ölüm gerçeği tüm insanlığın gündeminde daha da önemli bir yer edinmeye başladı. Vak`a/Hasta sayısı, karantina, entübe, yoğun bakım ve günlük vefat oranları gibi kavramlarla adeta hemhal olduk.

Dikkatlerimiz yoğunlukla bu konulara teksif olmuşken geçen sabah Kemal Çiftçi ağabeyin ani ölüm haberi ile sarsıldık. Bu sefer ölüm gerçeği farklı bir sebep arkasından yaklaşarak yakın bir dostumuzu ahiret âlemine yolcu etmişti.

Kemal ağabey ile 25 yıla yaklaşan bir tanışıklığımız vardı. Gerek iş, gerekse de gönüllü teşekküller çerçevesinde birçok çalışmada beraber olduk. Bu çalışmalarda edindiğim izlenimlere göre kendisini tarif etmeye kalksam bir kaçcümleyle şöyle ifade edebilirim: Rahmetli Kemal Çiftçi, olaylara daima müsbet tarafından bakan, az, ama gerekli zamanlarda ve gerektiği kadar konuşan, samimi, çalışkan ve çok uyumlu bir insandı.

Etrafına huzur ve güven veren bir kişiydi.

Onu ben en sıkıntılı zamanlarda bile hep mütebessim çehresi ile görmüşümdür. Etrafına sıkıntı değil huzur ve güven veren bir kişiydi.

C:UsersPCDesktopittifakKemal ÇiftçiErhan Erken, İSEDERC:UsersPCDesktopittifakKemal Çiftçiİhsan Kabil.JPG`height=

Rahmetli Kemal Çiftçi`yle daha önceki yıllara varan tanışıklığımız, çalışma ortamı anlamında 2013`te birlikte düzenlediğimiz Gelişen Ü lkeler Film Festivali ve 2014`te, Eskişehir Türk Dünyası Kültür Başkenti faaliyetleri kapsamında yaptığımız Uluslararası Turkuaz Sinema Günleri programı vesilesiyle pekişmişti. 

Kemal bey, kendini, potansiyelini pek olduğu gibi ortaya koymayan tavrıyla, aslında tevazu, ciddiyet ve olgunluğun mücessem bir timsali gibiydi. Fazla konuşmaktan hoşlanmayan ancak yerine göre konuya ilişkin anlattığı anekdotlarla, nükteli anlatım ve yaptığı latifelerle konuşmalarını süsler, ortamın ciddi havasının bir nebze olsun dağılmasına yardımcı olurdu. Aslında camianın sıkı bir entelektüeli, birçok basın yayın kuruluşunda aldığı görevlerle, yaptığı çeviriler ve yazdığı kitaplarla fazla bilinmeyen ama yaptığı okumalar ve hayatın bilim ve teknoloji boyutunu insan varoluşunun iman müktesebatıyla birleştirmesi ve hayatın maddi yanı uğruna manevi buudunu asla feda etmemesi, onun insani ve irfani yanının en önde gelen vasıflarındandı. 

Eğitim formasyonuna bir göz atacak olursak; ODTÜ `de başladığı Kimya eğitimini bırakıp, İÜ İngiliz Dili ve Edebiyatı`ndan mezun oldu. TGRT`de ve Türkiye gazetesinde yaptığı çalışmaların yanında, aynı yayın grubunun İnsan ve Kainat dergisinin editörlüğünü üstlenerek, bilimle iman çizgisinin adeta kesişmesi yönünde önemli bir mesai ortaya koydu. 

İslam dünyasının önemli mütefekkirlerinden Mevdudi`den Kur`an mealini tercüme etmiş, Ergun Göze`nin Çanakkale Destanı`nı ise İngilizceye çevirmiştir. Diriliş ve Kültür Dünyası gibi dergilerde yazan Çiftçi, Türkiye`nin medeniyet algısı ve kültürel dokusuyla mütenasip çalışmalar üreten Yedirenk İletişim`in sacayağından biri olarak önemli yapımlara imza attı. Dünyanın değişik yerlerinden belgeseller ürettiler Elcezire televizyon kanalına ilk katkıları sağlayıp, Doha`da düzenlenen Elcezire Belgesel Film Festivali`ne birçok kez katıldılar. 

2000`li yılların ortasında Beyoğlu`nda kurdukları BFS (Bilim Felsefe Sanat) Akademi`de, mütedeyyin camianın gençlerine merkezde medya ve sinema olmak üzere günümüzün dilini işleyen seminerlerin verilmesine, güçlü bir eğitim alınmasına vesile oldular. Aslında bugünden bakıldığında, Yedirenk`in kendisinin bir ilim ve irfan ocağı olduğu söylenebilir mekâna uğrayan birçok kişi oradaki bilgi kaynağından beslenmiş, orası fikirlerin buluştuğu ve değişik görüşlerin paylaşıldığı bir odak olmuştur. 

Bu yıl içinde, Uluslararası Sinema Derneği`nin de kurucuları arasında bulunan ve ilk faaliyetimiz olarak Korkut Ata Türk Dünyası Film Festivali`ni düzenleyeceğimiz Kemal bey, kendini pek dışa vurmayan dervişane tavrıyla, kendisiyle ünsiyeti olan kişilere belki onlar farkında bile olmadan dokunmuş, ince ve düşünceli kişiliğiyle emsal bir duruş sergilemiştir. Ruhu şad, makamı ali olsun.

Dostun ölümü;

Dr. İsrafil Kuralay

Yapımcı-Yönetmen-Yedirenk İletişim Yapım Ortağı

C:UsersPCDesktopittifakKemal Çiftçiİsrafil Kuralay.jpg`height=

Kemal Çiftçi ile 30 yıla yaklaşan hukukun 25 yılı iş ortaklığı şeklinde oldu. Kemal Abi vefat edince ortaklığın ne büyük değer olduğunu bir kez daha anladım. Ortaklık bütün akrabalıkların önüne geçiyor. Hele çağımızda birçok akrabamızı uzun zaman göremediğimiz hayat biçimi içinde ortak olmak daha büyük manalar taşıyor.   

Mütevazı ve çalışkan bir adamdı.

Kemal bey iyi bir ortak, iyi bir insan,  mütevazı, çalışkan bir adamdı.  Gazeteci, yazar, çevirmen, yapımcı gibi çok sayıda görevi bir arada yapabilen biriydi. Yeni Şafak ve Yeni Söz Gazetelerinde köşe yazarlığı, İnsan ve Kâinat Dergisi`nde yazı işleri müdürlüğü yaptı. Telif ve tercüme eserlere imza attı.

MÜ SİAD Yayın Kurulunda, İstanbul Edebiyatçılar Derneği`nde, Uluslararası Sinema Derneği`nde, Bilim ve Teknoloji Derneği`nde önemli görevler üstlendi. 

Derdi ve davası olan adamdı.

Kemal Abi, kavgasız, gürültüsüz, sessizce çalışırdı.  Herkesle ve her kesim insanla barışık yaşamasını bilirdi. Aynı zamanda derdi ve davası olan adamdı. Dünyanın gidişatını yakından takip ederdi. Özellikle bilim tarihi ve teknolojik yeni gelişmeleri yakından takip ederdi.

Ölümün ardından ne kadar çok insan biriktirdiğini, ne kadar insana dokunduğunu hem cenazesine gelenlerden hem de arayıp soran ve hakkında yazı yazanlardan bir kez daha anladık. 

Kemal Abi, gök kubbede hoş bir sada bırakarak ayrıldı bu fani dünyadan. Mekânı cennet olsun.

Kemal Çiftçi insan-ı kâmil bir zattı.

Prof. Dr. Ömer Bolat

Albayrak Şirketler Grubu-CEO

Image`height=

Kemal Çiftçi kardeşimizi kaybetmiş olmanın derin üzüntüsü içerisindeyiz. Çok severdim kendisini. Hazret-i Allah gani gani rahmet eylesin, cennetiyle müşerref kılsın, ailesine, sevenlerine, arkadaşlarına sabırlar ihsan eylesin. 

25 yıldır tanıyorum kendisini. Yedirenk İletişim Grubu`nun 3 ortağından biriydi. Şirketin 3 ortağı da benim değerli arkadaşlarımdır. Kendisini MÜ SİAD`ın çalışmaları sırasında iş ortağı olarak çeşitli projelerde bize yaptığı değerli katkılar vesilesiyle yakından tanıma fırsatı buldum. 

Sakin, düzgün, doğru bir insandı.

Gerçekten sakin, düzgün, doğru bir insandı. İşini en iyi bir şekilde yapmaya çalışan bir şahsiyetti. Onda hiçbir zaman yanlışlık, biri hakkında dedikodu, iftira, en ufak bir hamaset görmedim. Kendi işiyle ilgiliydi, işini en iyi bir keyfiyette yapmaya çalışan, uyumlu, dava ehli, insan-ı kâmil bir zattı.

Gençyaşta aramızdan ayrılması acıya yol açtı. Demek ki Rabbim onu çok seviyormuş ki yanına aldı. Allah mekânını cennet eylesin, geride kalanlarına sabırlar ihsan eylesin. 

Ü züntümüz, acımız büyük. Ama her şey fani, ölüm gerçek. Kemal Çitçi kardeşimiz de bu gerçekle tanıştı. Hakikaten içimiz yanıyor. Camiamız açısından önemli bir kayıp, yerini doldurmak zor. Hz. Allah bu dünyada yapıp ettiklerini ahirette mutlaka karşısına olumlu olarak çıkacak, buna inancımız sonsuzdur. Rahmet olsun.

Ayrılık hüzün, vuslat huzurdur;

Şamil Kucur

Araştırmacı-Gazeteci-Yazar

C:UsersPCDesktopittifakKemal ÇiftçiŞamil Kucur.jpg`height=

Kemal Çiftçi bâki kalan bu gökkubbede bir hoşsada bıraktı. Çağın en geçerli iletişim unsurları olan kültür, sanat, yazılı, sesli, görsel, belgesel, film vb. çalışmalar ile geleceğe, emek vererek, günümüzün mütevazı, bir alp eren i daha dostlarını hüzün ile bırakıp Sevdiklerine vuslat eyledi. 

Ayrılığın hüznü yürekleri yakarken, iman sahibi her kulun, bu âlemden göçüp de, Cenab-ı Hakk`a vuslata erdiğine inanmanın verdiği gönül ferahlığı bir yana, hayr ile ömrünü milletine ve insanlığa hizmet ile vakfeden Kemal Çiftçi Bey, hüsn ü hatime ile inşallah, vaktini doldurdu ve veda eyledi, selâm olsun... 

Hayr ve huzur ile ömür geçti gitti lakin, fani âlemden bâki âleme göçtükten sonra da, hayatta iken de uzun yıllara dayanan iş ya da sosyal ilişkilerde kardeş ve dost olabilmenin güzelliğini, çok farklı muhitlerden gelen iyiliğine şehadet edilen mesajlar ile bize ölümün, ölüm olmadığını, hakiki insanın nefes kesildikten sonra da, varlığının yaşadığına, en güzel örneklerinden, bir müstesna insan idi Kemal Bey;

Kemal` ehli, mütedeyyin, mütefekkir, vatanperver, münevver olup, adeta Anadolu Müslüman Türk ilim ve irfanını, bütün Türk İslam âleminde, günün teçhizatı ile adeta bir Çiftçi` gibi bütün gönül coğrafyamıza sevgi, muhabbet tohumları ekmişti, sevgi ile aşk ile sabır ile. Ve inşallah o tohumlar, gün gelir filizler verir, yeşerir, ülkemizi, gönül coğrafyalarımızı yeniden şenlendirir, muhabbet ocakları kurulur;

C:UsersPCDesktopittifakKemal ÇiftçiKemal Çitçi foto-2.jpg`height=

Ve bir insanı görür tanır konuşursunuz lakin aslında ezelden dost olduğunuzu hisseder ve yaşarsınız ama bunu kelimeler ile ifade etmekte zorluk çekersiniz ya, ancak ne kadar kaleme ve söze hâkim olsanız da, o demde konuşan dil midir, işiten kulak mıdır bilmem!   

Hazreti Yunus, Bizim Yunus, Koca Yunus Asırlar evvelinde ifade buyurmamışlar mı!

Dilsizler haberini, kulaksız dinleyesi

Dilsiz kulaksız sözün, can gerek anlayası

Dinlemeden anladık, anlamadan eyledik

Gerçek erin bu yolda, yokluktur sermayesi

Biz sevdik âşık olduk, sevildik mâşuk olduk

Her dem yeni dirlikte, sizden kim usanası; `

Velhasıl bizler de, sohbetimizde de, sükû tumuzda da, işimizde de, aşımızda da, Kemal Çiftçi Dostları ile Dost dili söyleşti, Dost kulağı ile işitti;  

Ü midim odur ki, kardeşlik, dostluk ve arkadaşlıktan öte, ayrı bedenlerde olsa da bir olmuş vefakâr gönüller, Onun ardından, Onun güzel hasletlerini, hizmetlerini anlatacak, yazacak ve hayır ile adını ve ideallerini yaşatacaklardır. 

Cenab-ı Hakk rahmet eyleye, mekânı nû r ola;

Kemal Çiftçi

Gazeteci-Yazar-Çevirmen-Yapımcı

1959-2020

Görüntünün olası içeriği: 1 kişi`height=

5 Eylül 1959, Göle-Ardahan doğumlu Kemal Çiftçi, Erzurum Lisesi (1975) ve İstanbul Ü niversitesi Edebiyat Fakültesi İngiliz Filolojisi Bölümü (1982) mezunu. Çeşitli kurumlarda İngilizce öğretmenliği yapan Çiftçi, yazılarına 1973`te Hür Söz (Erzurum) gazetesinde başlayarak İnsan ve Kainat, Diriliş, Kültür Dünyası ve Yeşilay dergilerinde ve Yeni Asya gazetesinde yayımladı.

Türkçeye ve İngilizceye birçok eser çeviren Çiftçi, Bilimin Penceresinden` (1990) röportaj, Uzayda Hayat Var` (1997) deneme, Bilim Nereye Koşuyor (2004) kitaplarını yayımladı. Biraderli`k (Stephan Knight` tan, 1989), Asil Nadir Olayının İçyüzü` (Tim Hinddle`dan, 1992), The Holy Quran` (İngilizceye, Ebu`l A`la el Mevdudi`den, 1996), Çanakkale Destanı` (İngilizceye, Ergun Göze`den, 2000), The Garden of Besmeleh, Yüce Kur`an Meali` (Mevdudi`nin İngilizce mealinden), Bilim Nereye Koşuyor` (2004) çevirilerine imza attı.