Yazarların çocuklarıdır kitapları. Aylarca, yıllarca ve aslında doğduklarından beri yazmaya başlar onlar. Daha da ileri gidelim anne karnında başlarlar kurguya, insanı anlamaya çalışmaya.

İlk nefeste başlar bilinçaltı dolmaya. Planlarında yoktur yazmak aslında. Ama size o yetenek verildiyse bir karşınıza iri çıkar ve 'yazmalısın' der. Ve ondan sonra kendinin dahi hayal edemeyeceği cümleler ve karakterler dökülür zihninden. 'Nereden geliyor tüm bunlar' derken aslında hepsi hayata 'merhaba' dediği ilk günden başlar oluşmaya.

Kerim adlı roman benim yedinci çocuğum. Yaşanmış bir hikâyeden esinlenerek yazdığım hikâyenin başrolünde gençbir dede ve torunu var. Kerim ve Yusuf. Psikolojik gerilim türünde ola romanda özellikle bir çocuğun psikolojisini ve aile kavramının nasıl oluştuğunu, nasıl olmasını gerektiğini görüyoruz.

Birçok insan hayatının roman olduğunu söyler. Bu kimi zaman sadece bir iddiayken kimi zaman da gerçekten birkaçömürde yaşanacak olayları bir kişide bulabiliyoruz. Kerim`de biraz öyle gibi. Küçük bir çocuğun omzuna yüklenen yük ve tüm hayatını etkileyecek olan bir adamın varlığı. Severek okuyacağınızı tahmin ediyorum.

Kitaptan:

Hayatımı ikiye ayırmalıyım belki de Kerim`den önce ve Kerim`den sonra diye; Çamura bulanıp, çamurdan çekildim yapış yapış ve ben halâ orada yaşıyorum kendimi bulduğum yerde. Küçücükken birden kocaman bir adam olduğum o küçük taşlı köy yolunda; Ve şimdi yıllar sonra gelip gördüğüm manzara çalı çırpı arasında kalmış taş bir köprü ve ben yumruklarını sıkmış, yağmurun altında hislerini kaybetmiş bir şekilde ağlıyorum adam akıllı; Ve adam aklımda hala çocuk olduğumu hissediyorum gizliden gizliye;

`src=

Ayak izlerimi gördüğümü söylesem kim inanır, lastik pabuçlarla tozu dumana kattığımız, Nurdede`nin leblebi tozlarını kendimize oyuncak ettiğimiz o günlerin gölgesinde hala büyümeye çalışan bir ben var desem kim inanır; Hiçkimse!

Ve Kerim! Tanımak için çabaladığım ama hiçbir zaman tam manasıyla tanıyamadığım Kerim dedem!

Şimdiyse siyah bir kuzgun gibi ağır ağır teker izi bıraktığım şu tozlu yollar bana gerçeği fısıldıyor acımazsızca hiçbir şey sana ait değil, sen bile.

Ben Yusuf, Pelvan ve Kerim`in torunu Yusuf.