Kırıkhan, tarihinin en büyük felâketiyle yüzleşiyor.

Abone Ol

Değerli okuyucularımız, İyilik sağlık hizmetlerinde bulunak ve âfet bölgesindeki kardeşlerimize borçlarımızı ödemek bâbında literatüre 'asrın felâketi' tanımlamasıyla giren Kahramanmaraş depremlerinin ardından 11 gün süren Kahramanmaraş, Adıyaman ve Hatay ziyaretlerimize yönelik intibalarımızı (Kahramanmaraş ve Adıyaman) 5 bölüm halinde yayınlamış, dizinin, 4 Mart tarihli 'Nizip ve Ahmey Cuma serlevhalı ' yazısını 'Şimdiki zaman vakitlice Hatay`a Kırıkhan`a gitme zamanı; ' cümlesiyle nihayete erdirmiştik. Vakitlice Kırıkhan`a gittik lakin Kırıkhan intibalarımızın gazetemizin hoş kokulu satır aralıklarına derçedilmesinin vakt-i merh&ucirc nu bugüneymiş;


Kırıkhan dan hazin bir deprem manzarası

(; )

Her şehrin mânev&icirc bir büyüğü, ulu şahsiyeti vardır ve dahi Kırıkhan`ın ulu şahsiyeti Bâyezid-ı Bistâmi Hazretleri`dir (ks). 9`uncu yüzyılda Kırıkhan`da yedi yıl boyunca ikamet eden, şehrin irfânına hizmet eden, Nakş&icirc bendi Silsilesi`nin kutbu Hazret`i, şehre adım atar atmaz Darb-ı Sakk kalesindeki merkad-i mübareklerini ziyaret ettik;


Bâyezid-i Bistâmi Hazretleri nin Kırıkhan daki merkad-i mübarekleri

-1348 tarihli Halep Vilâyeti Salnâmesi` nâm kitabın 238`inci sayfasında Bistâm&icirc Hazretleri`nin (ks) Kırıkhan`daki makamına dair şu cüml mukayyettir: 'Belen kasabasına beş saat mesafede Alaybeyli karyesi kurbinde bir kale harabesi dâhilinde Kâb bin Ebniye der&ucirc nunda, evliya-i kirâmdan Bâyezid-i Bistâmi Hazretleri`nin merkad-i mübârekleri olan mescid-i mezk&ucirc r zamanla harab olmuş iken (H.) 1306 senesinde Mursalzâde Saadetlu Mustafa Şevki Paşa Hazretleri tarafından mescid tamir, tevs&icirc ve tefriş ettirilmiştir.'-

Depremde maalesef Hazret`in türbesi ve çevresi çok büyük hasar görmüş, yollarıyla birlikte türbenin damı da çökmüş. Bistâmi Hazretleri`nin sandukası ve duvarda asılı 7-8 kadar orijinal hüsn-i hat levhasının dışında merkâdde ne varsa hepsi alt üst olmuş.

Sırlı Süleyman Efendi ile birlikte ziyaret ettiğimiz makamda yana yakıla dua eden bir zat gözümüze ilişti. Dua arasında selâmlaştığımız, hâlini hatırını sorup 'geçmiş olsun' dileklerimizi ilettiğimiz 'Allah`ın Habeş' kuluna Kırıkhan`ı ziyaret niyetimizi aktardığımız zaman 'aradığınız ailelerden biri bizim ailemizdir. Bir gecekonduya beş aile sığındık, 30 kişilik nüfusun 16`ısını çocuklar teşkil ederken bir de hamilemiz var' cevabını aldık. Böylelikle Kırıkhan ziyaretimize Hazret-i P&icirc r`in huzurunda bir zuh&ucirc râtla başladık.&nbsp


Her şehrin manevi bir büyüğü vardır

(; )

Boğaziçi Yöneticiler Vakfı`ndaki uzunca hizmet dönemimizde Boğaziçi Ü niversitesi İnşaat Mühendisliği bölümünde tahsil görmekte olan akl-ı selim tab-ı müstakim bir Anadolu evladını Muhammed Aydın`ı vakfımızda (BYV) part-time istihdam etmiştik.&nbsp

Muhammed, Kırıkhanlı bir yiğit;

Muhammed kardeşimiz Kırıkhanlı bir yiğit. BÜ `nün büyürülü rüyasına elini, eteğini, gönlünü kaptırmamış bir muvahhit. Kendisiyle irtibatımız devam ediyor. BYV`den sonra tesis ettiğimiz İyilik Sağlık Vakfı`mızın gönüllüsü olan 'Efe' nâm Muhammed Aydın Kırıkhanlı olunca Hatay`ın dişçileriyle maruf kadim ilçesinde kalacak yerimiz de az çok tebellür etmiş oldu.&nbsp

İlyas Aydın: Evimiz biiznillah oldukça sağlam ve güvenilirdir.

Muhammed kardeşimiz bizleri babası, emekli sınıf öğretmeni İlyas Aydın ile irtibatlandırdı. İlyas Aydın`ın ilk görüşmemizdeki mukabelesi, eskilerin, 'Kerem biküm fur&ucirc biyâ ki hâne hâne-i t&ucirc st/Hoşgeldiniz, ev sizin evinizdir' sözünü çağrıştırdı. Aynı zamanda şair olan İlyas Muallim sözlerini 'evimiz biiznillah oldukça sağlam ve güvenilirdir' cümlesiyle tamamladı.&nbsp

Kırıkhan`a vardığımızda 'Yüzyılın &Acirc feti'nin büsbütün yıktığı bir şehirle karşılaşacağımızı beklemiyorduk tabii ki. Gece vakti olmasına rağmen Anadolu`nun pek çok vilayetinden nüfusça büyük olan kentteki yıkımla gönüllerimiz h&ucirc n oldu. &nbsp

(; )

Kırıkhan`da İlyas Hoca`nın evinde yeni bir güne uyandığımızda ilk işimiz terasa çıkıp şehrin depremle imtihanını gözlemlemek oldu. İlyas Hoca ne demişti: 'Evimiz biiznillah oldukça sağlam ve güvenilirdir.' Eyvallah, İlyas Hoca`nın evi gerçekten tarif ve tavsif ettiği gibi. İhlâs ve samimiyetle yapılan evde herhangi bir hasar söz konusu değil. Lakin komşu apartmanların neredeyse tamamı ya yıkılmış ya da ağır hasarlı; İlyas hocanın evinin bulunduğu sokakta depremde 15 vefât gerçekleşmiş; Cenab-ı Hakk cümlesine rahmet nazarıyla muamele buyursun. &Acirc min.

(; )

Şimdi; Depremden en çok etkilenen vilayetlerden Kahramanmaraş ve Adıyaman`da yıkılan evler kadar yıkılan ev gördük Kırıkhan`da. Alüvyon taban üzerine zemin+ 7/8 kat imar izni verilmiş burada. Evler yan yana, sırt sırta, ard arda sıralanmış.&nbsp

Kahramanmaraş merkezli ilk depremde gevşek zemin üzerine kurgulanan binalar tabir caizse el ele tutuşarak yerle bir olmuş. 120 bin nüfuslu ilçede binden fazla kayıp var. Bir nevi her yüz kişiden biri vefât etmiş.&nbsp


Kırıkhan da bina enkazları peyder pey kaldırılıyor

(; )

Depremin ardından Kırıkhan`da neredeyse kimse kalmamış. Hali vakti yerinde olanlar şehri terk etmiş. Kalanlar da çadırlarda ve henüz yeni yeni kurulmakta olan konteynır kentlerde hayata tutunmaya, acılarını sarmaya çalışıyor.

(; )

Arz ettiğimiz üzere Kırıkhan`a çok büyük kayıp söz konusu. Dolayısıyla hasar bir hayli fazla. Az önce, ilçenin zeminine vurgu yapmıştık. Zemini sağlam olan Barbaros ve 408 Evler mahallelerinde gözle görülür bir hasar yok. Kayıpların yoğun olduğu bölgelerde ise yıkılmayan binalar ya tek katlı yahut iki-üçkatlı binalar. Mezk&ucirc r binaların yıkılmaması da müteahhit işi olmamasıyla tevil edilebilir. Nitekim, İlyas Hoca`nın 3 katlı evinde herhangi bir sıkıntı bulunmuyor. Gölcük depreminden sonra ilgili deprem yapı yönetmeliklerine uygun bir keyfiyette inşa edilen bina 'işini doğru yapma'ya dair müstakil bir numune olarak Cumhuriyet mahallesinin orta yerinde duruyor.

(; )

Yol yorgunuyuz, İlyas Hoca`nın hânesinde vakitlice başımızı yastığa koyduk. Sabaha birkaçsaat kala uyandığımızda Sırlı Süleyman Efendi`yi, İlyas Hoca`nın şiir defterinden Kırıkhan başlıklı şu dörtlüğü okurken buluyoruz:

Nimetin gayet bol geçimin kolay
Kışın yağar yağmur, kar nadir olay
Rabbim saklasın kırılırsa fay
Depremde çok zarar görür Kırıkhan

Fay kırılmasına dair mısraı işitip irkilirken, Sırlı`ya 'hele şu defteri uzat bakalım' cümlesini kurduktan sonra İlyas Hoca`nın, 'Kırıkhan' serlevhalı şiirini 2000 yılında kaleme aldığını altına düştüğü nottan öğreniyoruz. 'Kurban, biraz daha oku bakalım, neler duyacağız başka'dan sonra, Sırlı son olarak şu dörtlüğü fısıldadı:

Mübarek sanki iskân cenneti
Misafire ikram eder hürmeti
'Veli`den, devletten bekler himmeti
Dışarıdan çok göçalır Kırıkhan.

(; )

Kırıkhan`da gün doğumunu müteakiben cadde ve sokakları arşınlıyoruz. Ticaretin nabzının attığı meşhur Kanatlı caddesindeki dükkânların tamamı kapalı. Bir kısmı yıkılmış, bir kısmı ağır hasarlı... İlçede alışveriş yapacak herhangi bir market kalmamış. Depremin ilk gününde -nasıl olduysa- nereden geldiği belli olmayan bir takım haramiler şehirde girilebilir durumdaki tüm dükkânların içini boşaltmış. Mahalle ve sokak aralarındaki küçük esnafın dükkânları bile maalesef yağmalanmış. Kırıkhan gibi Anadolu irfânının önemli merkezlerinden birinde böylesi yağma hareketine haklı olarak taaccüp ettik. El insaf ya hu marketler bir tarafa mobilya mağazaları dahi soyulmuş!

(; )

Bizim bulunduğumuz günlerde Kırıkhan`da asayiş berkemâldi. Polisi, jandarmayı, özel harekâtı ve bekçileri cadde ve sokaklarda sürekli devriye atarken gördük. Banka binalarının ve büyük ticaret işlerinin döndüğü merkezlerde ise sürekli nöbet tutuluyordu.

(; )

Kırıkhan, dişçiliği, havucu ve kavunuyla meşhur. Şimdiki zamanda havuçlar daha ziyade Suriyeli işçilerin eliyle hasad ediliyor. Kavun mevsimine bir hayli zaman var. Diş hekimlerinin ve alaylı dişçilerin muayeneleri ise nisyan karanlığıyla malül... Tabelalar yerlerde, dişçi koltukları eskici arabalarında!

(; )

Kırıkhan`da İlyas Hoca`nın küçük oğlu Mahmud Aydın`ın refakatinde çadırları dolaşıp bir yandan depremzede kardeşlerimize müteveccih borçlarımızı ödeme gayretinde bulunurken diğer taraftan da hastaların ihtiyaçlarını tesbit etik;

(; )

İlk tesbitin ve dahi ziyaretin ardından iki hafta sonra tekrar Sırlı Süleyman Efendi`yle birlikte Kırıkhan`da yine İlyas Hoca`nın evindeyiz. Bir taraftan Mahmud kardeşimizin kömür sobasında demlediği çayı yudumlarken diğer taraftan Kırıkhan tesbitlerimizi kaleme alıyoruz.&nbsp

(,,,)

15 günün ardından Kırıkhan`da gözlemlediğimiz en büyük değişiklik yıkılan binaların, özellikle ana caddelerdeki bina yıkıntılarının büyük ölçüde kalkmış olması. Bununla birlikte esnaf, dükkânlarını büyük ölçüde açmaya başlamış.&nbsp


Kırıkhan da depreme dayanamayan yüzlerce binadan biri Öğretmen Evi

Kanatlı Caddesi eski günlerine özlem duysa da caddede hareketlilik göze çarpıyor! 'Mal canın yongasıdır' demişler. Malını kurtaranlar tezgâhlara dizmeye çalışırken, Kırıkhan caddelerinde sebze meyve satıcılarının âvâzı işitiliyor.

Bazı 'uyanık' satıcılar işin kolayını bulmuş, yağmalanan zincir marketlerin önüne tezgâh kurmuş, üstelik bu güruh fotoğrafta görüldüğü gibi zincir marketleri &ndash Mehmet Nafi Artemel hocanın tabiriyle- 'beleş holding'in deposu olarak kullanıyor. Dükkânları büyük hasar gören kebapçılar masaları kaldırımlara sıralamış, mangallar mütemadiyen körüklenirken, kebaba hasret kalmış ahali daha çok dürümü tercih ediyor.&nbsp

(; )

Binaların, işyeri ve dairelerin neredeyse tüm camları kırılmış. Camcılar 24 saat mesaide; . Bununla birlikte dükkân sahipleri kırılan camları yerli yerine koydurmak için sırasının gelmesini bekliyor. İlçede lastik bayii işletmecisi Mehmet Osman Can ağabeyimizin beklediği sıra gelmiş, bir aydır açık tutmaya gayret ettiği dükkânının camlarını depremin 36`ıncı gününde taktırmaya muvaffak olmuş.

Kırıkhan tarihinin en büyük felâketiyle yüzleşirken günün sonunda Sırlı, İlyas Aydın hocanın şiir defterini yine eline geçirmiş:&nbsp

Hacı, öğretmenler canım ciğerim
Aydınlatır ama kendim eririm
&Acirc mirim, bakanım, Cumhurbaşkanım
Öğretmeni mağdur etme ne olur!

-DEVAM EDECEK-

İbrahim Ethem Gören/Kırıkhan-Yazı No: 482