Körfez'de "Altın Kapı" açıldı!

Abone Ol

Arap Körfezi’nde Sular Boğaz’a Akıyor.

2011 senesinde Doha’ya ilk gittiğimizde kimse ilişkilerin bu kadar büyüyeceğine imkân tanımıyordu.

Benim için Körfez’e açılan güvenli liman olan Katar, gelecek Türkiye Yüzyılında yer almaktadır.

Körfez’de Katar, Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan’ın yönünü Türkiye çevirmesi yeni dönemin en önemli işaretlerindendir.

Bir zamanlar şeytanların aralarına girdiği kardeşler artık safları sıklaştırmakta, yeni yepyeni döneme “merhaba” demekte…

“İstikrar ve güven sağlayıcı” rolü ile Türkiye, Körfez’in dengeleyici, başat aktörü olmaya aday.

Televizyon programlarında ısrarla Körfez ve Akdeniz’deki komşularımız ile ilerleyecek iyi ilişkilerin dengeleri değiştireceğine vurgu yapıyordum. Şimdi bir bir bakalım.

Katar, Dünyanın en büyük üçüncü doğalgaz rezervlerine sahip olan ve dünyanın en büyük LNG ihracatçısı konumunda.

2014'te iki ülke arasında Ortak Yüksek Stratejik Komite kuruldu.

Türk Silahlı Kuvvetleri Katar’da konuşlandı.

Katar, 2018'de Türk lirasında görülen gerileme akabinde 15 milyar dolar değerinde yatırım yaptı.

Gelelim, her ay gittiğimde yenilenen ve değişen çehresi ile beni etkileyen Dubai ve başkent Abu Dabi’ye…

Körfez’in tek Marka şehri olan Dubai’de Nusret, Günaydın, Sütiş Emirgan, Czn Burak, Huqqa vs. gibi dev markalarımız yükseldikçe göğsümüz de kabardı.

Özetle; 

Abu Dabi ve Dubai özeldir.

Türkiye’nin geçen sene BAE ile petrol dışı ticaret hacmi 19 milyar dolar iken, iki ülke 5 yıl içinde 40 milyar dolara yükseltecek.

İki ülke arasında imzalanan Türkiye-BAE Kapsamlı Ekonomik Ortaklık Anlaşması, BAE ekonomisinde yaklaşık 25 bin, Türk ekonomisinde ise 100 bin istihdam oluşturacak.

Körfez’in Ağabeyi Suud’dur, geçen eylül ve kasım aylarında ziyaret ettiğimde Suud Yönetimindeki değişimi ve seçim sonrası ise Türklere yönelik yönelimi yakından izledim.

Kısaca dersek;

Türkiye-Suudi Arabistan ilişkileri, stratejik iş birliğine ilerliyor.

Dünya ticareti ve enerji geçişi hususunda iki önemli bölge ülkesi olan Türkiye ve Suudi Arabistan, ekonomik, stratejik ve siyasi alanlarda ortak çıkarlara sahip.

Liderlik kolay değildir ve bir coğrafyanın dengelerini saygıyla taşıyıp tabelada skor değiştiren lider olmak ise hiç ama hiç kolay değildir.

Şükür ki Allah bu imkanı bizlere tanımış durumda.

Evet, bu gidişat milyar dolarlık ithalat-ihracat rakamlarının çok ötesinde katma değerli yeni bir döneme açılan Altın Kapı’dır.

Türkiye, Araplarla Körfez’le paha biçilmez “Altın Kapı”yı açmıştır.

Altın Kapı’nın güzelliklerini ve kazançlarını sizlere yazmaya devam edeceğim inşallah.

Biz bayrağı yükseltirken,

Düşmanlarımız ise gordion düğümü ile meşguldür.

Kâbe’nin Rabbi ne dilerse o olmuştur ve olacaktır bu coğrafyada…

Ankara ve Riyad arasındaki yakın iş birliği, sadece iki ülkeyi değil, tüm bölgeyi etkileyecek. İki ülke ilişkilerindeki olası gelişmeler, Orta Doğu'ya daha fazla istikrar getirilmesine yardımcı olarak Türkiye, Katar, Suudi Arabistan, Kuveyt, Birleşik Arap Emirlikleri ve Mısır arasında özellikle Libya gibi anlaşmazlıkların yaşandığı coğrafyalarda stratejik anlaşmalara/uzlaşmalara varılmasına da zemin hazırlayacak.

Kuveyt, Bahreyn, Umman gibi diğer Körfez ülkelerinin de Türkiye ile ilişkilerini geliştirmesine olanak sağlayarak, ilgili ülkelerle ikili ticaretin artırılmasına da kapı açacak.

Türkiye ve Körfez arasında stratejik rekabetten ziyade güçlü stratejik iş birliğine ihtiyaç var, bu yönde artık “Yallah Habibi” sloganı da yerini buldu…