Gazetemiz yazarı Dr. Göktan Ay ile, son günlerin önemli kararı olan 'Kültür Bakanlığı Koroları`ndaki Değişim ve Revizyon' ile ilgili yaptığımız söyleşiyi veriyoruz.

Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğünün 23.03.2021 tarih ve 1178470 sayılı Bakanlık onayı ile Bakanlığa bağlı Koroların büyük kısmında isim ve yapılarında revizyon yapılmıştır. Sizce amaçnedir?

Kararda, 'yöreselliği', 'verimi', 'küçülmeyi' v.b. ön plana çıkarma adına yapılan bu değişiklikte, 'koroların mevcut kadrolarıyla, repertuvarlarıyla' ve 'gelenekle' uyuşan/uyuşmayan gerçekler vardır. Alınan bilgilere göre değişebilecek/teklif edilebilecek/görüş alınabilecek bir durum söz konusudur, müzik insanı olarak bizde görevimizi yapmak istiyoruz. Amacımız, 'yanlışta' uyarmak, 'doğru yapılanmaya' destek olmaktır.

Sizce, kimler tarafından hazırlanmış, gündeme getirilmiştir?

Önce, her zaman olduğu gibi, bu kararı hazırlayan müzik insanlarımızı ve bürokratlarımızın kimler olduğunu bilmek isteriz; Neden? tebrik etmek veya eleştirmek için; Çünkü, Bakan.Yard. Sn.Özgül Özkan Yavuz Başkanlığında bir komisyonun hazırladığı bilgisi alınmıştır. Bir açıklama yapılırsa memnun oluruz.

Medyanın karara karşı tutumunu nasıl karşıladınız?

Medya konu üzerine atlamış, ancak basında yeteri kadar 'müzik yazarı/araştırmacısı', 'müzik sayfası/bölümü' olmadığı, Müzik Kurumları da suskun olduğu için, değişime sadece 'Türk' kavramı üzerinden bakmıştır; Konu son yıllarda, dağlardan 'Ne Mutlu Türküm Diyene' yazılarının silinmesi ve Andımızın' kaldırılması ile birleştirilmiştir. Bunun altında bir açılım mı geliyor?

Kürt vatandaşı seçmenine selam mı söyleniyor? görüşleri artmıştır.

Elbette, bu çok önemlidir. Hatta, daha ileri gidilerek, acaba 'Türk Müziği Devlet Konservatuvarları`ndan da 'Türk' kelimesi kaldırılacak mıdır? sorularına sebep olunmuştur. Biz, 'Türk' kelimesinin kalkmasına karşı olduğumuzu belirtip, konuyu siyasilerin gündemine bırakarak, mesleki açıdan görüşlerimizi sunmak isteriz.

Kararlarla gidelim. '`İstanbul Devlet Türk Müziği Topluluğu`, Cumhurbaşkanlığı Klasik Türk Müziği Korosu`na devredilip, kapatılacaktır.' Ne diyorsunuz?

'Uyuşum' sorunu ve 'hak kaybı' yaşanmayacaktır. Zaten, CB Korosu kadrosu 'emeklilerden' dolayı azalmıştı, 'sanatçı alımı' istiyorlardı ama kadro açılamıyordu. Hazır/pişmiş kadro gelmiş oldu. Bakanlık artık 'daimi/kadrolu' değil, 'yıllık' sözleşmeli sanatçı çalıştırmak istiyordu.

'Elazığ Devlet Klasik Türk Müziği Korosu Müdürlüğü`nün ismi 'Elazığ Kürsübaşı Müzik Topluluğu Müdürlüğü' olarak değiştirildi.' Görüşünüz!..

Elazığ Musiki Cemiyetinde temelleri atılan, devrin Kültür ve T. Bakanı Sn. N.Kemal Zeybek zamanında kadrolaşan bu koronun yerel mahiyete dönüştürülmesini (Elazığ Kürsübaşı Müzik Topluluğu Müdürlüğü) olumlu ve gecikmiş bir karar olarak düşünmek mümkündür.

Ancak 'kürsübaşı' ifadesinin salt 'müzik yapısı' olarak değerlendirilmesi, gerek koronun bu isimle adlandırılması ve konumlandırılması 'otantik kürsübaşı geleneğinin' muhtevasına uygun bir adım olmaktan uzaktır. Zira 'kürsübaşı' umumun vakıf olduğu üzere, sosyal denge sistemi olarak Harput`ta yaşatılmış ve müzik bu yapıda her vakit kullanılmamıştır.

Kürsübaşı yörede kış gecelerinde köz ile yanan bir 'kürsünün' etrafında Elazığ insanının 'toplandığı, içerisinde yemek, sohbet, istişare, yerel sorunların, yardımlaşma ve dayanışmayı barındıran, sonu da eğlence yani toplu 'müzik ziyafeti' ile biten bir gelenektir.

İshak Sunguroğlu`nun 'Harput Yollarında' isimli eserinde tafsilatlı olarak yazdığı gibi kürsübaşıları sadece 'müzik icra edilen' alan değildir. Ayrıca geniş katılımlı 'kürsübaşılarında' ve 'sıra gecelerinde' kadın-erkek bir arada bulunmamıştır. O zaman mevcut korolardaki mevcut 'kadın kadrolarının' varlığı ne olacaktır? Bunun yerine 'Elazığ-Harput Müziği ve Araştırma Topluluğu Müdürlüğü' ismi daha uygun gözükmektedir;

Günümüzde, Harput Müzik Geleneğinin ağzını, tavrını taşıyan kimse Elazığ Devlet Korosu`nda çalışmamaktadır. Konserlerde gazel, maya, divan, hoyrat v.b. okutabilmek için dışarıdan 'mahalli sanatçılar' davet edilmektedir. Sadece Kürsübaşı türküleri mi okunacaktır?;

'Şanlıurfa Devlet Türk Halk Müziği Korosu Müdürlüğü`nün ismi, Şanlıurfa Sıra Gecesi Müzik Topluluğu` olarak değiştirilmiştir.' Doğru bir karar mı?

Elazığ gibi düşünülebiliriz. 'Sıra gecesi' veya 'Sıra geceleri' ya da Şanlıurfa da bilinen adıyla 'Sıra Gezmek' Şanlıurfa halk kültüründe ses, saz ve söz üzerine sohbet yapılan 'toplantı' ve 'paylaşma' meclisidir. Sıra gecesi tam anlamıyla baştan sona 'müzik, muhabbet, görgü, saygı, çiğ köfte, tatlı ve edebiyat bütünü' olarak ele alınmaktadır. Bütün bu gelenekler yapılabilecek midir? Sadece Sıra Gecesi türküleri mi okunacaktır?;

'Diyarbakır Klasik Türk Müziği Korosu`nun ismi, 'Medeniyetler Müziği Korosu' olarak değiştirilmiştir.' Hatay`da özel bir 'Medeniyetler Korosu' var. Buna mı benzeyecek?

Bilemiyorum. Hatay Korosu, bir çok özel gün/festivalde iyi işler yaptı, başında değerli bir arkadaşımız var; Bu değişiklik 'milli birlik beraberliğimize' en çok ihtiyacımızın olduğu bu günlerde 'suistimale açık bir alan' olarak kullanılabilir. İsim böyle olunca süryani, arap, acem, kürt, zaza, ermeni v.b. eserlere yer verilmesi gerekiyor. Mevcut sanatçılar, bu farklı eserlere yetkin midirler? Burada da mı 'açılım düşüncesi' hakimdir?

'Edirne Devlet Türk Müziği Topluluğu Müdürlüğü`nün ismi, 'Edirne Rumeli Müzikleri Topluluğu Müdürlüğü' olarak değiştirilmiştir.' Bu karar açılım olarak ele alınabilir mi?

Bölgede çok sayıda 'müzik ve oyun topluluğu' var, nerdeyse çalmayan-oynamayan yok gibi; Osmanlı İmparatorluğu zamanında Avrupa topraklarında yaşayan Türklerden olan kimseye Rumeli`li denirdi. Rumeli türküleri, Türk musikisinin önemli bir koludur ve anonimdirler. İstanbul türküleri olarak ta adlandırılır. Bu türkülerin THM`de yer alacağı düşünülebilir, ancak, müzikal anlamda Klasik Türk Müziği ile de örtüşmektedir hicaz, uşşak, hüzzam, saba v.b. bir çok makam kullanılmıştır. Rumeli`de 500`e yakın türkü tespit edilmiştir. Rumeli Eyaletinin kapsadığı alan günümüz Bulgaristan ı, güney Sırbistan, Makedonya, Bosna-Hersek, Karadağ, Arnavutluk, ve Teselya (orta Yunanistan) bölgelerini içermekteydi. Demek ki, bu topluluk, bundan böyle Bulgar, Yunan, Sırbistan, Makedonya, Bosna-Hersek, Arnavutluk v.b. eserlerini de seslendirecektir. Mevcut sanatçılar, bu farklı eserlere yetkin midirler? Sorusu ve repertuvar .ok önemlidir;

Bazı korolara dokunulmamış. Nedeni ne olabilir?

'Samsun', 'Sivas', 'Mersin', 'Bursa', 'Konya', gibi illerdekilerin mevcut isim ve yapılarının korunması kendi içerisinde tezat oluşturmaktadır. 'Samsun Klasik Türk Müziği Korosu`nun' 'Karadeniz Müzik ve Araştırma Topluluğu', Sivas THM Korosu`nun, 'Sivas Aşık Müzikleri Araştırma Topluluğu', Bursa Korosu`nun, Bursa Bengi ve Türk Müziği Araştırma Topluluğu' v.b. talep edilse acaba Bakanlık nasıl karşılayacaktır?

Ayrıca, sorunuzun cevabı olan 'İstanbul Tarihi Türk Müziği Topluluğu' ve İstanbul Devlet Türk Müziği Araştırma ve Uygulama Topluluğu`nun isimlerinde bir değişikliğe gidilmemiş, Türk kelimesi kaldırılmamış, bir birleştirme de yapılmamıştır. Bilemiyoruz;

Devlet Halk Dansları Topluluğu`nun, İstanbul`a alınması doğru mu?

Devlet Halk Dansları Topluluğu`nun, Ankara`dan İstanbul`a nakledilmesi ise geçkalınmış bir karardır. Çünkü, irili ufaklı100e yakın topluluk/dans grubu iş yapmaktadır. Bakanlık Dans Topluluğu, 'aynı anlayışla gidecekse' bunların arasından nasıl sıyrılacaktır?. Anlayış değişecek ise, daha önce ellerini tutan mı vardı? sorusu cevapsız kalmaktadır.

'Türk Dünyası Müzik Topluluğu`na Halk Dansları Topluluğu eklenmesi doğru mu?

Halk Dansları Topluluğu`nun İstanbul`a taşınması ile 'tenakuz' teşkil etmiştir. Oysa, Dans Topluluğu, pekala bu müzik topluluğu ile birleştirilebilirdi. Sanıyorum, bazı dansçılar zaten Ankara`da kalmak isteyecektir. O zaman yeni kadro mu açılacaktır? Türk dünyası kavramı, Türk halklarının Orta Asya, Anadolu, Kafkasya, Rusya-Sibirya, Orta Doğu, İran ve Balkanlar coğrafyasında genel bir yayılım gösteren Türk halklarını ve Türk Devletlerini ifade etmektedir. Türk Dünyası Topluluğu`nun repertuvarı belliydi, devam edecek gözüküyor.

İstanbul Folk Topluluğu ile İstanbul THM Korosu`nun birleştirilmesi hakkında görüşleriniz;

'İstanbul Devlet Modern Folk Müzik Topluluğu Müdürlüğü ve Devlet Türk Halk Müziği Korosu Müdürlüğü`nün 'İstanbul Halk Müziği Araştırma ve Uygulama Korosu Müdürlüğü' olarak birleştirilmesi, doğru kabul edilebilir, elbette 'Türk' kelimesi kalmak şartıyla..

Ancak 'İstanbul Devlet Türk Halk Müziği Korosu`nun' isminden, hepimizi birleştiren 'Türk' ifadesinin alınarak 'Halk Müziği Araştırma ve Uygulama Korosu' olarak değişmesinin, Sayın Cumhurbaşkanımızın 'Tek Devlet, Tek Millet, Tek Vatan, Tek Bayrak' anlayışına uygun görmemekteyiz.

Sonuçolarak toparlar mısınız?

Bu yapısal değişiklik ile ilgili kültür ve sanat camiasında kabul görmüş duayen usta sanatçıların, koro müdürlerinin/şeflerinin/sanatçılarının/ilgili müzik kuruluşlarının, ilgili STK`ların ve diğer paydaşların görüşleri alınmadan yapılmış olmasını da 'eksiklik olarak' ifade etmek istiyoruz. Bu tespitlerimiz ve itirazlarımız kültürümüzün önemli bir parçası olan 'müziğimizin' yarına daha sağlıklı aktarımı temennimizdendir...

Basında ve sosyal medyada, ilkesel davranıp, görüşlerini sunan sanatçılarımıza duyarlılıklarından dolayı teşekkür etmek isteriz.

Bakanlık Güzel Sanatlar Genel Müdürü Murat Salim Tokaç`ın ''sizlerden görüş istiyoruz. Bunlar kesin değil, olabilir de, olmayabilir de' açıklamasında geçkalınmıştır. Keşke, sanatçı arkadaşımız, bu yazıdan önce görüşleri alsaydı; İstişareden, mutlaka 'doğru kararlar' çıkar;

Yetkililere, çok önemsediğimiz Hz. Ömer`in 'bizi uyarmazsanız, sizde hayır yoktur. Uyarınızı dinlemezsek, bizde hayır yoktur' sözünü burada vermek ister, hazırlayan kurul üyelerinin isimlerini bekleriz..

Teşekkürler;