En çok da bayanlar yakınır bitkinlikten, yorgunluktan; Düne kadar dur durak bilmezken, bugün her işi gözünde büyüten kadınlar. Aile içi sıkıntılar, olumsuz hayat şartları, yarın ne olacak endişesi... Ü züntüden ne yapacağını bilemezler. İçinden iş yapmak gelmez. Eskisi kadar verimli çalışamaz. Oysa daha hayatının baharındadır. Ama şimdi saat başı yorulur. Öyle ki dayak yemiş gibi hisseder kendini. Sabah uyandığında bile uykusunu alamamıştır. Sürekli nezle olur. Hapşırık, tıksırık peş peşe gelir... 'Ay bu kıza bir şeyler olmuş' diyecekler korkusuyla kimseyle görüşemez olur. O sevecen, güler yüzlü, çalışkan kadın yerine miskin, uyuşuk, pısırık, tembel biri gelir. 'Ay bana ne oldu böyle?' denilir.

İnsan çağa esir mi oluyor?

İçinde yaşadığımız dünya bizi, bize bırakmıyor. Çağın şartları insanı insan olmaktan çıkartıyor. İnsanın gücü bu çağda yaşamaya artık yetmiyor. Şimdi hayat tersine döndü. İnsanlar üreten değil tüketen birer robot hâline getirildi. Her şey artık hazır olarak alınıyor.

Ev hanımlığı bile tarihe karıştı. Artık ev hanımları bile bu tüketim ekonomisinde para kazanmanın peşinde; Siz sürekli para bulacaksınız. Size sürekli bir şeyler satacaklar. İnsan olarak kendi el beceriniz, marifetiniz, insanlığınız devre dışı; Siz sadece 'tüketici' olacaksınız. Ne kadar kolay değil mi?

Tüketici olmak; Tüketici olmak için çalışmak; İşte çağın, insanı getirdiği nokta bu... Bu sadece Türkiye`de değil. Tüm dünya böyle. İnsanoğlu kendi bulduğu yöntemlerle kendi kendini kördüğüm etti. Şimdi çık işin içinden çıkabilirsen; Dolayısıyla günümüz insanı artık insanlığını unutmak üzere; Ne tatili kaldı ne eğlencesi ne prensibi kaldı ne de özel zevki; İnsan tipik bir makine oldu;

Konuşmalar bile sadece iş durumuyla sınırlı. Sanat, edebiyat, sohbet vs. unutuldu. Ve öyle bir hâle geldik ki artık bu baş döndüren 'hayat oyunu' bizi yordu. Kendimizi dinlemeye bile vaktimiz yok. Sürekli sahada maçediyoruz; Hem de bir ömür boyu; Kolay mı? İnsanız işte. Etten kemikteniz biz de; Nihayet vücut bir noktaya geliyor teklemeye başlıyor.

Sistemler yavaş yavaş laçkalaşmaya, aksamaya, bozulmaya başlıyor; Öyle bir noktaya geliyor ki vücut artık 'bittim!' diyor; İnsanın boğazı yanıyor, kas ve adalelerde güçsüzlük hissediyor, uyku bozukluğu yaşıyor vs. insanlar bu duruma çare olsun diye doktorlara koşuyorlar; Doktorlar bu tür şikâyetlere bir isim veriyor artık: 

'Kronik Yorgunluk Sendromu' 

Bütün dünya yorgun

Dünyanın her yerinde durum aynı. Uzmanlar, İngiltere de her 10 bin kişiden 25`inin, (yaklaşık 150 bin kişi) bu hastalıkla savaşıyor olduğunu belirtiyorlar. Yine bir araştırmaya göre İngiliz halkının %40`ı zaman zaman yorgunluktan şikâyetçi. Sebebi yukarıda saydığımız gibi, bugünün toplumunda insanların, eskiden olduğundan daha çok roller üstleniyor olması. Özellikle kadınlar bu şartlara tahammül edemiyor. 

Çocuk mu bakacak, ev işi mi yapacak, hanımlık mı yapacak, işe mi gidecek; Hangi birini yapacak? Haydi İngiltere`de araştırma yapılmış. Yani şimdi ülkemizde araştırma yapılsa durum farklı mı çıkacak? Hiçsanmıyoruz. Tüm dünyada insanlar, çağın getirdiği şartlara yenik düşüyorlar. Tüm dünya yorgunluğa mahkû m;

Kronik yorgunluk sendromu nedir?

Kişilerde, sebebi bilinmeyen yorgunluk hâlleri, uyku bozukluğu, baş ağrısı, ağız kuruluğu, bitmek bilmeyen gribal enfeksiyon ve nezle gibi şikâyetlerle seyreden bir rahatsızlık. Böyle kişiler kendilerini sürekli yorgun hisseder. Dinlenmek için erken yatsalar bile sabah kalktıklarında dinlenmiş olmazlar. 

Bir süre kendilerini iyi hissetseler bile genelde yorgunluk duyarlar. Bu tür uzun süreli rahatsızlıklar kişide kronik (müzmin) hâl alır. Kronik yorgunluk sendromu, birçok faktörün bir araya gelerek oluşturdukları kompleks bir durumdur.

 

Belirtileri nelerdir?

Kronik yorgunluk sendromunun karakteristik özellikleri saymakla bitmez. Çünkü şikâyet bir değil bir çoktur. Örneğin bu sendroma yakalanan hastalarda  

&bull Sürekli aşırı bitkinlik hâli vardır, 

&bull Geçmek bilmeyen kas ağrıları vardır, 

&bull Şiddetli grip ve nezle türü rahatsızlıklara yakalanırlar, 

&bull Hafıza ve konsantrasyon problemleri olur, 

&bull Zaman zaman denge kaybı yaşarlar, 

&bull Hazımsızlıktan şikâyet ederler, 

&bull Uyku düzensizliği ve bozukluğu vardır,

&bull Kiminde görme bozuklukları olur,

&bull Kiminde ruhsal problemler olur, 

&bull İnsan beyni hem fiziksel hem zihinsel yönden etkilenir.

Hastaların şikâyeti nelerdir?

Bu tür şikâyeti olan hastalar etraflıca dinlenmeli ve teşhiste yanılmamaya özen gösterilmelidir. Sadece fizyolojik ve biyolojik yapısı hakkında sorular değil, çocukluğundan başlayıp yaşadığı ortamları da iş hayatını da sosyal hayatını da öğrenmek teşhis açısından son derece önemli. Yorgunluk sendromundan şikâyet eden bir hasta: 

&bull Geceleri ne zaman uyuyor?

&bull Sağlıklı uyuyabiliyor mu?

&bull Kaçsaat uyuyor?

&bull Uykudan kalktığında kendini dinçhissediyor mu?

&bull Kendine ne kadar vakit ayırabiliyor?

&bull Fazla mesai yapıyor mu?

&bull Kazancı ile rahat geçinebiliyor mu?

&bull Tatile gidebiliyor mu?

&bull Eğlenmeye gidebiliyor mu?

&bull Gelecekten umutlu mu?

&bull İçinde yaşadığı topluma uyum sağlayabiliyor mu?

&bull Yalnızlığı tercih ettiği oluyor mu?

&bull Hayatından memnun ve mutlu mu?

&bull Sürekli ilaçkullanıyor mu?

&bull Daha önce herhangi bir rahatsızlık geçirmiş mi?

&bull Troid hormonları düzenli çalışıyor mu?

&bull Şeker rahatsızlığı var mı?

&bull Bağırsakları düzenli çalışıyor mu?

Bu ve benzeri soruların cevaplarını iyi almak gerekiyor.

 

'Kronik yorgunluk hastası mıyım?'

  Kronik yorgunluk sendromu yaşadığını söyleyen kimselerin şikâyetleri çok çeşitli olmakla birlikte genelde şu ve benzeri şikâyetlerde bulunuyorlar. Bir bakın bakalım sizde bunlardan hangileri var?

&bull Herhangi bir yorulma sebebi olmadığı hâlde, yani sırtında taş taşımadığı hâlde, aylarca süren ve bir türlü geçmek bilmeyen yorgunluklar,

&bull Niçin yorulduğunu, bu yorgunluğun sebebinin ne olduğunu bir türlü bulamıyor olmak, 

&bull Günün yarısından fazlasını yorgun olarak geçirmek,

&bull Uzun süreden beri, sebebinin ne olduğunu bilmediğiniz boğaz ağrısı çekmek,

&bull Boyunda ve omuzlarda, koltuk altlarındaki lifçiklerde sebebi açıklanamayan kas ağrıları,

&bull Vücuttaki bu ağrıların sürekli geziniyor olması, 

&bull Sebepsiz yere başlayan baş ağrıları, 

&bull Ara sıra unutkanlık ya da beyni toparlayamamak, 

&bull Uykudan bir türlü dinçve dinlenmiş olarak kalkamamak, 

&bull Bağırsaklarda sürekli düzensizlik yaşamak, 

&bull Ağız kuruluğu yaşamak, 

&bull Sık sık grip ya da nezle olmak;

 

Kronik Yorgunluk Sendromunun sebepleri?

Bunun sebebini şimdiye kadar net bir şekilde ortaya koymak mümkün değil. Çünkü problem fiziksel ya da biyolojik kaynaklı değil. Ancak bilinen bir gerçek var ki bu tür rahatsızlıklarda bağışıklık sistemi dengesini kaybetmiş demektir. İyi çalışmıyor demektir. Şikâyetler onu gösteriyor.

Bağışıklık sistemini kuvvetlendiren (temiz çevre, temiz gıda, uygun çalışma şartları, alternatif tedaviler vb.) bütün tedaviler çok önemlidir. 

&bull İnsan çok çalıştığında nasıl yoruluyorsa, hiççalışmayınca da öyle yorgun olur. İstirahat uzun sürünce tembellik oluşur. İşi gücü olmayan kimselerin kahvelerde, televizyon köşelerindeki hâlleri hastaların nekahet dönemindeki gibi yorgun ve uyuşuktur.

&bull Eğer insan vücuduna göre dengeli beslenmiyorsa, gerekli mineral vitamin protein benzeri maddeleri almıyorsa, beden güçsüz kalır yorgun düşer,

&bull Troid bezi hormonlarının düzenli çalışması çok önemlidir. Troid hormonundaki bozukluk insanda yorgunluk yapar.

&bull Eskilerin ince ağrı dediği verem başlangıcı, bademcik iltihaplanmaları, boğaz yolu enfeksiyonları, gribal enfeksiyonlar beraberinde yorgunluk yapabilir, 

&bull Şişmanlık da yorgunluk belirtisidir. Bu kişilerin solunum problemi de olursa yorgunluk hiçeksik olmaz, 

&bull Kimi kullandığımız ilaçlar yorgunluğa sebep olurlar. Örneğin, kalp hastalıklarında, depresyonda, alerjide kullanılan ilaçlar, kimi ağrı kesiciler hatta nezle ilaçları yorgunluğa sebep olabilir,

&bull Başta yazısını okuduğunuz hastamız gibi kendi kendini strese sokan, bunalan, ruhsal sıkıntı içinde olan kimselerde yorgunluk görülür, 

&bull Yine vücuttaki organlarımızın görevini tam yapamamaları, örneğin böbrek yetmezliği, kan basıncında azalma, karaciğer yağlanması, bağırsakların iyi çalışmaması, Romatizmal rahatsızlıklar yorgunluğa sebep olabilir,

&bull Stresli iş ortamları, trafik gürültüsü, kirli hava, sigara içilen ortamlar yorgunluk yapabilir, 

&bull Sinirlilik, konsantrasyon bozukluğu, kan şekeri düşüklüğü yorgunluk yapabilir, 

&bull Kafeinli içecekler, sigara, alkol gibi bağımlılık yapan maddeler yorgunluk sebebidir.

 

Kronik yorgunluk sendromu ve akupunktur

Tedavide ilk adım yorgunluğun sebebini bulmaktır. Kişide anemi, hipotiroidi, diyabet, fibromiyalji sendromu, miyofasial ağrı sendromu, kanserler, Parkinson, bağ dokusu hastalıkları, depresyon ve Anksiyete, Multiple Skleroz yorgunluğun diğer önemli sebepleridir.

Kronik yorgunluk sendromunda tedavinin esasını, hastanın semptomlarının tedavisi oluşturur. Tedavinin amacı hastayı daha aktif tutmak ve yorgunluğu azaltmaktır.

Hastalığı tam olarak tedavi edecek bir ilaçhenüz bulunamamıştır. Bağışıklık sistemini kuvvetlendirmek, sinirleri uyarmak, vücudun kan alamayan bölgelerine kan dağılımını ve oksijeni ulaştırmak, boyunda kireçlenme, fıtık, düzleşme gibi problemler varsa onları gidermek kısaca vücudu tepeden tırnağa revizyona almak gerekir.

Bağışıklık sistemini güçlendirmek, hormonal dengeyi kurmak gerekir. Bütün bu dengeleri kurup iyileştirmeyi, mevcut tedavi sistemleri içerisinde en etkin ve yan etkisiz olarak akupunktur tedavisinin sağladığını klinik müşahedelerimizden biliyoruz.