Sinerji son 20 yılın dünyanın sıkça kullandığı bir kavram kelime anlamı,

İşbirliği`` görevdeşlik` olan kavram işletme ve üretim kültüründe büyük ölçüde değişen üretim ve yönetim anlayışı ile yakın dönemlerde  gündeme geldi.

Zamanımızda artık bireysel beceriler artık sorunları aşmaya tek başına yetmiyor,

Yüksek performans ve uyumlu çalışma modeli  

-Bireysel kaliteye,

-Ekip kalitesine,

-Yönetim kalitesine bağlıdır.

Bir başka izahla, Sinerji 2 den fazla kişinin bir araya gelerek çalışmaları sonucu tek ,tek oluşturacakları başarıdan elde edecekleri sonuçtan daha fazlasını elde etmelerini ifade eder, beşeri ilişkilerin sonuçları matematiksel sonuçlar  gibi olmaz, sonuçlar daha farklıdır, matematikte, 20+20 =40 iken sinerjide bu sonuç50 yada negatif sinerjide sonuç30`a yada daha azına  eşit olabilir.

2050 kadar iş trendlerinde ,gelişen ekonomilerde,

-Her türlü işte daha çok ekip çalışması yapılacak

-Her düzeyde daha çok liderlik davranışına ihtiyaçduyulacak

-Etik önem kazanacak,

-Her iş mutlaka elektronik ortamda ölçülecek

-Yapılan her işin etkinliğinin ölçülür olması sağlanacak.

 

Ereğlide her türlü iş organizasyonda ,siyaset dahil,ekip çalışmalarında kentin lehine olabilecek ölçüde ve nitelikte  sinerji yakalanamamakta ise sebebler nelerdir?

Ereğli uzun dönemler boyunca pek çok iş ve oluşumda epey gayret ve çaba  gösterse de bir türlü sonuçalamadı.

1960 yılında Almanyadaki Ereğlili işçiler ve elma yetiştiricilerince kurulan çok ortaklı ERSU örneği, yerel yönetimce işletilen TUĞLA ve ŞİŞELEME tesisleri ile

ETİ BİSKÜ Vİ, BİRSA, DOĞA HASTANESİ, SÜ MERBANKın özelleştirilmesi sürecindeki başarısızlıklara hangi etmenler sebep oldu?

ERSU girişimi ve ETİ BİSKÜ Vİ neden kısa sürede Ereğlilerin elinden çıktı.

Cevap İYİ EKİP ve iyi bir PROFESYONEL YÖNETİCİLER çıkarılamaması  ile alakalı olabilir mi?

Ereğli tarihi, bir asırdır EREĞLİ SÜ MERBANK BEZ FABRİKASI`nın kurucuları gibi dönemin birkaçyerel lider ve önder hariçEreğli, ekonomisini, sanayisini, sosyal ve kültürel hayatın  değişimini dönüşümünü sağlayan ulusal ölçekte ve büyük   iş organizasyonun içine girememekte ise sebepler neler?

Uluslararası ölçekte marka olmuş isim ve holding (Oger Holding-Almanya,Vural Öger) hariççıkamamıştır.

Kalkınma ,sanayileşme  orta Anadolu bozkırının,kentlerinin bir kısmının  hayali gibi  Ereğlininde hayalidir.

 

İyi ekipler oluşturabilmemiz için 2 temel şart esastır.

-Profesyonel olmak

-Olgun insan olmak

Bugün buna  bugünkü tabirle duygusal zeka şekliyle bakabiliyoruz

Duygusal zekada, olgunluk düzeyleri gelişmemiş gelişmesine caba harcanmamış, bu yönde yetişmeye gayret etmemiş    bireylerin İYİ EKİPLER oluşturabilmesi nadirdir,

Ereğli`de iş, sosyal organizasyonlar ve diğer alanlarda karar verici noktadaki insanlarımızın son 50 yıldaki yaptıkları analiz edildiğinde sonuçitibariyle esnek olmayan yapıda olmaları , kentte  gelişimi yavaşlattığı ortaya çıkmaktadır; ..

Buda kentte gelişmesi gereken, oluşabilmesine caba harcanması gereken sinerjiyide  negatif sinerjiye çevirmektedir.

Verimlilik işi doğru yapmaktır, Etkinlik ise doğru işi yapmaktan geçer. Verimli ve başarılı olmada kişilerin bilgi ve kabiliyetleri yetmez, günümüzde insan ilişkilerinde uyum ve hayata bakış acısı duygusal olgunluk ve duygusal zeka ile bireysel başarıyı bireysel kaliteyi büyük oranda belirlerken çok ortaklı girişimler ve yeni iş alanları ve oluşumlarında kaderini etkilemektedir.

Basma kalıp  iş yönetimleri ile dün yaptıklarımızı tekrarlayarak daha çok çalışsak bile başarılı olmak artık mümkün değil,

Kişi duygusal olgunluğa sahip değilse işini çok iyi yapması ya da çok donanımlı olması fazlaca bir öneme haiz değil,

Duygusal olgunluğu olmayan kişi ne kadar zeki ve aktif ise işinde yönetiminde dik rampa çıkarabilir karşımıza.

  Ereğli de 50 yıllık siyaset, ve çok ortaklıklı işlerle ilgili gözlemler, deneyimler, bunu göstermiyor mu?

Çoklu iş organizasyonları ve insan ilişkilerinde zorlanmadan , Zorlamadan istediğini elde edebilmek  yol ve yöntemimiz olmalıdır..

Kültürümüzle ilgili değerlendirme yaparsak cogu zaman uzlaşmacılık bizim kültürümüzde,  sosyal yapımızda her hikmetse  yer almaz yada çok az yer alır diyelim `söke söke almak tuttuğunu koparmak` bizde birer meziyet olmuştur.

Oysa ekip çalışmasında,profesyonellikte, grup çalışması merkezinde ve temelinde uzlaşmaya dayalı,kazan/kazan çözümleri yatar

 

Bireysel kalite iki  yönlüdür.

Türk kültüründe insanlar birilerini kendinden kabul ederlerse  kale alırlar, yani dikkate ve birbirlerini hesaba katarlar Türk kültüründe birliktelik duygusu vardır.

İmece örfümüzdür, adetimizdir, gelenektir.

Ereğli`de uzun dönemlerden beri oluşan zihin haritamızdaki engelleri kaldırabilirsek, büyük ölçüde sinerji oluşturabiliriz, grup çalışmalarında başarı yaptığı işi seven, evdiği işi yapan` insanlarla elde edilebilir.

Grup çalışmasına yatkın olmayanlar

- Neden işe yaramayacağını göstermeye çalışırlar. Karşısındaki fikri çürütmek yönüyle izah ederler.  Söze genelde ama şekliyle girerler.

- Grup çalışmasına uyumlu olanlar

- Nasıl yararlı olacağını göstermeye çalışırlar

- Zorlukların üstesinden geliniş şekillerini izah ederler

- Karşı fikrin işe yarar yönünü değerlendirme taraftarıdırlar

- Kaliteli bireylerden oluşan ekipler kaliteli olur diye bir kural yok. Burada iki temel dikkat noktaya dikkat edebiliriz. 

- Ekip üyelerinin doğruluğunu tartışmayacakları ve kesinlikle uyacakları ortak değer sisteminin varlığı önem taşır, diğer taraftan güven unsuru ile amaçları zorlamadan ve zorlanmadan elde etme becerisi esastır.

Ekip olarak uyumlu çalışma becerilerinin geliştirilmesi olarak ta karar verme ve problem çözme ile alakalı düşünme sistematiğinin bulunması uzlaşmaya dönük çalışma stratejilerinin varlığı, toplantı usulü çalışma modeli, müzakare becerisinin geliştirilmesi  olmazsa olmaz şartlardır.

Güven duygusu iş hayatında beşeri ilişkilerde her türlü ilişkinin temelinde bulunan harçtır.

Başka insanlara beslenecek güven duygusunun temelinde insanın kendine güveni yatar

Kendine güvenemeyen insan başkalarına güvenemez,

Kendisi güvenilir olamayanda başkasını güvenilir bulamaz,

Güven duygusunda 3 boyut şudur.

- Kendine güven duymak

- Güvenilir olmak

- Başkalarına güven duymak

Ereğli`de çok ortaklı oluşumlarda temel problem budur.

Kendine güven güvenilir olanın ve başkalarına güvenmenin temelini oluşturur,

Kültürümüzde ,`kişiyi nasıl bilirsin? kendin gibi` sözü bunu çok iyi anlatır.

Güvenilir olmak ise sözünü tutmak.

Özü sözü bir olmak, bir görevi yapacak yetkinlik ve beceriye sahip olmak, dürüst olmak, sorumluluk sahibi olmaktır. 

Başkalarına güven duymamızı belirleyen faktörler ise  

Beklentiler, kişisel özellikler, dünya görüşü, riskler, çıkarlar,

-Politik görüş farkı,

-Bölgeselcilik,  kıskançlık ,az olsun bizim olsun yaklaşımı,

Başarıyı kabullenememe, haset fesat güven duymamızı zorlaştıran faktörlerdir.

Başarıda, insan ilişkilerinde başarılı olmak mutlak şarttır

Ereğlide 1 asırdır neden  büyüyen esnaf ve yatırımcı ve sanayiciler siyasetçilerimiz ve üst düzey bürokratlar  görevleri sonrası Ereğli`de kalmadılar? 

Bir iki istisna dışında çoğunluk  Konya, Adana, Bursa ,İstanbul, İzmir,Ankara gibi büyük kentlere neden göçtü?

Hoşgörü ve esneklik prensipli olduğu zaman ticarette, siyasette  etkinliği artırır

Esnek olmayanlar yani katı mizaçta olanlar ,işte siyasette beşeri münasebetlerde olmuş olana takılır. İleri gidemezler.

Hoşgörü ve esneklik  grup çalışması içinde uzlaşma ile bütünleşir.

Uzlaşma kültürümüzde taviz veren  şekliyle anlaşılıyor olsa da gereklidir.

Katı mizaçtakiler, işlerini yalnız ve kendi usullerine göre yaparlar ve işi  kendilerinin iyi yaptıklarına inanmak noktasında takılıp kalırlar.