Selahaddin Eyyubi'nin 831 yıl önce 2 Ekim’de Frank haçlılarının işgalinden kurtardığı kutsal şehir Kudüs, uzun yıllardır devam eden Yahudileştirme politikaları sonucu her anlamda tamamen İsrail'in eline geçmek üzere. 1917'ye kadar Müslümanların kontrolünde olan kent neredeyse tamamen İsrail'in eline geçmiş durumda. Şehirdeki Yahudi nüfusunun sayısını artırmak için 1968'den bu yana Doğu Kudüs'te 19 yasa dışı yerleşim yeri inşa eden İsrail, bu yerlere 200 binden fazla Yahudi’yi yerleştirdi. Tüm bu gelişmeler sebebiyle Kudüs'teki Filistinliler ile Yahudilerin nüfus oranındaki denge bozuldu. Bugün itibariyle 850 binden fazla nüfusa sahip şehirde 316 bin Filistinli ikamet ederken, nüfusun geri kalanını ise Yahudiler oluşturuyor.

Filistinli’ye ev yok

İsrail makamları bir yandan Yahudi yerleşim yerlerini genişletirken diğer taraftan da şehirdeki yerleşik Arap nüfusun yeni konut inşa etmesinin önüne türlü engeller çıkarıyor. Bir Filistinlinin İsrailli belediyeden ev yapmak için izin almasının neredeyse imkansız. Şehirde, Filistinlilere ait 20 bin ev "ruhsatsız olduğu" iddiasıyla İsrail güçlerince yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya.Kadim şehir Kudüs belki de bugün tarihinde hiç olmadığı kadar yalnız ve tenha. Çünkü Batı Şeria'da yaşayan 3 milyona yakın Filistinli, İsrail'in etraflarına ördüğü duvardan dolayı Kudüs'e giremiyor. Abluka altındaki Gazze Şeridi'nde yaşayan 2 milyon Filistinlinin de Kudüs'e girişi yasak. Vatanlarından sürülerek dünyanın dört bir yanına dağılan 5 milyon civarındaki Filistinli mülteci de en büyük rüyaları olan Kudüs'e dönme imkanından mahrum.