Araştırmacı yazar Nurettin Taşkesen, yeni yayımlanan Özgür Kudüs’ün Şifresi adlı kitabında, Selahaddin Eyyubi ve Kudüs’ü anlattı. Kudüs’te geçmişte yaşanan birlik ruhuna vurgu yaptı. Taşkesen, 'Bugün de Kudüs’te Selahaddin Eyyubi’nin geçmişte sağladığı o birlik ruhuna, ittihad-ı İslam şuuruna bütün Müslümanların ihtiyacı var' dedi. Geçmişten günümüze Kudüs’ün tarihçesini özetle anlatan Nurettin Taşkesen, konuşmasına şöyle başladı: '15 Temmuz 1099 tarihinde Haçlılar tarafından işgale ve büyük bir katliama maruz kalan Kudüs’ün kurtarılması için Müslümanları, İslam’ın bayrağı altında toplamayı başaran Selahaddin Eyyubi, zihinlere de Kudüs'ü fethetme şuurunu yerleştirmişti.'

Taşkesen, konuşmasını şöyle nihayet verdi: 'Sultan’ın Kudüs fethinden sonra ömrünün geri kalan son beş yılında III. Haçlı Seferi’ne karşı verdiği uzun mücadele çok önemlidir. Kudüs’ü geri almak üzere yüz binlerce askerle gelen Avrupa’nın üç kudretli Kralından birisi ölmüş, ikisi de eli boş geri dönmek zorunda kalmıştı. Fedakâr Sultan, az yedi, az içti, az uyudu, hiç gülmedi. Hazreti Ömer’in yadigârı Kudüs’ü fethederek, Müslümanlara emanet etti. 55 yıllık kısa ömrüne yüzyıllık icraatları sığdırdı. Geriye köşkler, saraylar, servet ve hazineler bırakmadı. Öldüğünde sadece 1 dinar, 37 dirhem parası vardı. Allah rahmet eylesin. Nurettin Taşkesen, konuşmasının ardından dinleyicilerin sorularına cevap verdi. Kudüs Platformu Başkanı Belkıs İbrahimhakkıoğlu da kısa konuşmasında Kudüs davasına yeryüzündeki bütün Müslümanların sahip çıkması gerektiğini söyledi.