07 Şubat 2023, Salı
Son Dakika

Kurtulmuş: Başörtüsüne yönelik anayasal güvence Türkiye'nin, 27. dönem TBMM'nin başarısı olsun

AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, başörtüsüne yönelik anayasal güvence teklifine ilişkin, "Bu, sadece AK Parti'nin ve MHP'nin bir başarısı olmasın, gelin Türkiye'nin, 27. dönem TBMM'nin başarısı olsun." dedi.
13.12.2022 22.24.37

NTV'de yayınlanan "Özel Röportaj" programında, gündeme iliÅŸkin soruları yanıtlayan Numan KurtulmuÅŸ, 6 yaşındaki bir çocuÄŸun cinsel istismara uÄŸramasına yönelik iddialara deÄŸinerek, bu durumun bir insanlık suçu olduÄŸunu dile getirdi.

KurtulmuÅŸ, "Çok vahim bir ÅŸey, büyük bir ahlaksızlık, terbiyesizlik. Sadece küçük bir çocuÄŸa karşı yapılan bir suç deÄŸil aynı zamanda insanlık suçu olarak görmek lazım. Bu olayın suçlularının mahkemeler önünde suçları sabit görülürse, bunların cezalandırılmasını temin etmek lazım." dedi. Hem Adalet Bakanlığı hem de Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının olaya müdahale ettiÄŸini hatırlatan KurtulmuÅŸ, istismara uÄŸrayan kız çocuÄŸunun bakanlık tarafından koruma altında olduÄŸunu belirtti. AK Parti Genel BaÅŸkanvekili Numan KurtulmuÅŸ, sözlerine ÅŸöyle devam etti:

"Bazıları, böyle bir ÅŸey söz konusu olduÄŸunda, bazı camiaları hatta bazı toplum kesimlerini, topyekun hepsini suçluyormuÅŸ gibi suçlamaya kalkıyorlar. Bu olmaz. Lafa geldiÄŸi zaman hukukun üstünlüÄŸü prensibinin en temel ilkelerinden birisi suçun ÅŸahsiliÄŸidir. Yeri geldiÄŸi zaman hepimiz suçun ÅŸahsi olduÄŸunu kabul edeceÄŸiz. Ondan sonra bir kiÅŸi, dini bir kimlik içerisinde bu suça bulaÅŸmış, bu suçu iÅŸlemiÅŸse bunun üzerinden koskoca camiaları, koskoca birtakım kurumları kötü bir halde göstermek, kabul edilebilir bir ÅŸey deÄŸildir.

Hatta ÅŸunu da söyleyeyim, Türkiye'de bazılarında böyle bir hastalık da vardır. Dindarlarla ilgili birtakım olumsuzluklar ortaya çıkarsa sanki 1400 yıllık İslami gelenekten hınç alırcasına ortaya çıkıp dini deÄŸerler üzerinden birtakım deÄŸerleri yıpratmaya kalkmak, oraya bir saldırı yapmak... Onlar da doÄŸru ÅŸeyler deÄŸil. Bu A partisinin, B partisinin meselesi deÄŸil, 85 milyonun meselesidir." dedi. Dava tarihi ve sanıkların tutuksuz yargılanması konusuyla ilgili neler düÅŸündüÄŸü sorulan KurtulmuÅŸ, "Öne çekilmelidir. Mümkün olan en yakın zamana çekilmelidir." yanıtını verdi.

Numan KurtulmuÅŸ, CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan'ın bu konuyla ilgili yaptığı açıklamaya, CHP Genel BaÅŸkanı Kemal KılıçdaroÄŸlu'nun tepki göstermesine iliÅŸkin ise "KılıçdaroÄŸlu'na bir tavsiyede bulunurum. CumhurbaÅŸkanının dün yaptığı konuÅŸmayı bir kere daha izlesin. Kamuoyunun kahir ekseriyetinin mükemmel bulduÄŸu bir açıklama yapmış oldu. Hassasiyetle ifade etti. Bu iÅŸin sonuna kadar gidileceÄŸini, takipçisi olunacağını ve bu suçu iÅŸleyenlerle ilgili ceza konusunda hiç tereddüt etmeden, sonuna kadar, mahkemelerin konunun takipçisi olması gerektiÄŸini söyledi. CumhurbaÅŸkanının, ülkenin lideri olarak yaptığı ÅŸey, 85 milyonun hassasiyetlerini ortaya koymaktır. Buradan siyaset üretemezsiniz, gelin hep beraber bu iÅŸin takipçisi olalım. Ama bunun üzerinden siyasi kamplaÅŸma yapmaya çalışmayalım." diye konuÅŸtu.

"EYT konusu önümüzdeki günlerde gerçekleÅŸecektir"

Emeklilikte yaÅŸa takılanlarda (EYT) yaÅŸ sınırına açıklık getiren KurtulmuÅŸ, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının bu konuyla alakalı son açıklamayı yapacağını söyledi.

KurtulmuÅŸ, "EYT ile ilgili ilgili bakanlıklarımız bütün çalışmalarını yaptılar, son nihai noktaya doÄŸru geliyorlar. VatandaÅŸlarımız rahat olsun, EYT konusu mutlaka önümüzdeki günlerde gerçekleÅŸecektir. Birtakım teknik meseleler var. Mesela 1999 öncesi kayıtları birleÅŸtirmek isteyen EYT'liler var. Bunların dijital hale getirilmesiyle ilgili bir süreç zaten devam ediyor." deÄŸerlendirmesinde bulundu.

"Asgari ücret ne kadar olacak?" sorusu üzerine KurtulmuÅŸ, vatandaşı enflasyon altında ezdirmeyeceklerini yineleyerek, "Özellikle bu olaÄŸanüstü ekonomik ÅŸartlardan geçerken, geçen sene de bunun örnekleri ortaya kondu. Türkiye'de 2 sefer asgari ücrete çok yüksek zamlar yapıldı. Bu sefer de vatandaşımızın hayat pahalılığı karşısında alım gücünü azaltmayacak tedbir alınacaktır." yanıtını verdi.

"KılıçdaroÄŸlu'nun yasal güvence altına alması talebi takdire ÅŸayandı"

Cumhur İttifakı'nın baÅŸörtüsüne anayasal güvence getirecek 2 maddelik anayasa deÄŸiÅŸikliÄŸi teklifiyle ilgili beklentilerinin ne yönde olduÄŸu sorulan KurtulmuÅŸ, ÅŸu yanıtı verdi:

"Sayın KılıçdaroÄŸlu'nun gece yarısı o twitini gördüÄŸüm zaman hakikaten sevindim. Çünkü Türkiye, bu baÅŸörtüsüyle ilgili ya da kadınların eÄŸitim ve kamudaki haklarıyla ilgili çok büyük zulümler yaÅŸadı. Neredeyse 28 Åžubat'tan itibaren devam eden bir süreç yaÅŸadı. Çok ÅŸükür son zamanlarda bu konuyla ilgili pratikte bir problem kalmamış olmasına raÄŸmen KılıçdaroÄŸlu'nun böyle bir yasal güvence altına alması talebi takdire ÅŸayandı. Ama gelin madem yasal bir deÄŸiÅŸiklik yapacağız, en üst yasal norm olan anayasa deÄŸiÅŸikliÄŸiyle bunu halledelim. Bir daha hiçbir hükümetin etki alanında kalmadan, bu konuda herhangi bir tereddüt yaÅŸamayalım. Çünkü geçmiÅŸ dönemlerde aleyhine bir yasa olmamasına raÄŸmen Anayasa Mahkemesinin kararındaki gerekçe yasaymış gibi uygulanarak zulümler yapıldı.

Sanki Türkiye'nin öyle bir hafızası yokmuÅŸ gibi davranamayız. Madem öyle, buyurun anayasal bir deÄŸiÅŸiklik yapalım. Bu hazırlık yapıldı, Meclis'e sevk edildi. Bu, sadece AK Parti'nin ve MHP'nin bir baÅŸarısı olmasın, gelin Türkiye'nin, 27. dönem TBMM'nin baÅŸarısı olsun. İYİ Parti'nin bu anlamda 'destekleriz' görüÅŸüne teÅŸekkür ederiz. Bu, Türkiye'de hak ve özgürler alanını açma yönünde atılmış bir adımdır. Aynı tavrın CHP ve HDP tarafından gösterilmesini de temenni ederiz."

CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan'ın Samsun mitingindeki "son kez yetki" sözleriyle ilgili deÄŸerlendirmede bulunan KurtulmuÅŸ, mevcut anayasaya göre 3. kez CumhurbaÅŸkanı seçilmesine anayasanın müsaade etmediÄŸini ayrıca yetkinin de bir süresi olduÄŸunu, kastedilenin bu olduÄŸunu belirtti.

"Hangi istikamete gideceklerine iliÅŸkin bir ortak fikirleri yok"

Altılı masayla ilgili açıklamalarda bulunan KurtulmuÅŸ, ÅŸöyle devam etti: "Allah kolaylık versin, iÅŸleri zor. Sadece, aday belirleyememek dolayısıyla zor deÄŸil. Yön, istikamet belirleyememek dolayısıyla çok zor. Dünyaya iliÅŸkin ya da Türkiye'nin siyasetine iliÅŸkin konularda fikirlerini sorsanız, biri Hanya'ya gidiyor birisi Konya'ya. Meclis'te olmuÅŸ bir ÅŸeyden örnek vereyim. Türkiye'nin Libya tezkeresine İYİ Parti 'evet' diyor, CHP 'hayır' diyor. Türkiye'nin terörle mücadelesinde, bileÅŸenlerden bazıları baÅŸka ÅŸekilde bazıları baÅŸka ÅŸekilde düÅŸünüyor. Yine ekonomi politikalarıyla ilgili birileri, neoliberal tezlerin zıttı, daha sosyal politika ağırlıklı bir ekonomi modeli uygulanması gerektiÄŸini söylüyor, birileri de ithal danışmanlar üzerinden modası geçmiÅŸ neoliberal tezleri gündeme getiriyor. Hangi istikamete gideceklerine iliÅŸkin bir ortak fikirleri yok. Aday belirleyememiÅŸ olmak altılı masanın bir zaafıdır, doÄŸru ama esas problemi hangi fikrin etrafında odaklanacakları."

Altılı masanın bir vesayet mekanizması kurmaya çalıştığını ifade eden KurtulmuÅŸ, "CumhurbaÅŸkanlığı makamından hınç almak için hazırlanmış bir Anayasa. Öyle bir CumhurbaÅŸkanı ki halk seçecek ama hiçbir yetkisi yok, hiçbir ÅŸeye imza atmayacak. Hatta içlerinden bir tanesi dedi ki 'Bir eÅŸgüdüm konseyi kuracağız'. Yani bir Milli Güvenlik Konseyi gibi. EÅŸgüdüm konseyinde diyelim ki Zelensky ile Putin arasında bir sorun var, burada Türkiye'yi yöneten X kiÅŸi bir karar alacak. Karar almadan önce altılı konsey toplanacak 'ÅŸöyle hareket edeceksin' diyecek ve devlet baÅŸkanı öyle hareket edecek. Trajikomik bir tekliftir bu." dedi. AK Parti Genel BaÅŸkanvekili Numan KurtulmuÅŸ, sözlerini ÅŸöyle sürdürdü:

"Biz söylediÄŸimiz zaman kızıyorlar ama eski Türkiye'nin de eskisine giden bir vesayet düzenini kurmaya çalışıyorlar. Ne demek; halkın oyuyla seçilen bir CumhurbaÅŸkanı hangi konuda karar alacağına kendisi karar alıp ilerleyemeyecek. Bizim o eleÅŸtirdiÄŸimiz 1990'lı yılların çok koalisyonlu, senede bir deÄŸiÅŸen hükümetler döneminden daha kötü bir manzarayı teklif ediyorlar. Parlamenter sistem deÄŸil, teklif ettikleri olsa olsa yarı baÅŸkanlık sistemidir. İkisi de seçiliyor. İkisinin de seçildiÄŸi sisteme, politika biliminin literatüründe yarı baÅŸkanlık sistemi derler. Yetki meselesi ise çok temel bir ÅŸeydir, otorite tecezzi etmez.

Yani, Anayasal olarak verilen hiçbir yetki, Anayasa'da görevi olmayanlar tarafından bölüÅŸülmez. Bu, çok temel bir hukuk prensibidir. Ortak kanaat olmadığı için, ola ki, bir de açık söyleyeyim, birisi ona güvenmiyor öteki ona güvenmiyor; bu güvensizlikleri örtmenin yolunu da bir konsensus tabirinin arkasına gizlemeye çalışıyorlar. Bunlar kendi bilecekleri iÅŸ. Ama bizim tavsiyemiz, siyaset rekabet iÅŸidir, rekabet de cesaret ve kararlılıkla doÄŸru dürüst fikirler üzerinden mücadele etmektir."

"KılıçdaroÄŸlu, adaylığını hemen hemen fiilen açıklamış durumdadır"

"Altılı masada aday olarak kimleri rakip olarak görmek istersiniz?" sorusunu yanıtlayan KurtulmuÅŸ, kimi aday gösterirlerse kendileri için bir ÅŸey fark etmeyeceÄŸini dile getirdi.

KurtulmuÅŸ, "Karşımızdaki rakibin kim olacağını söylemek bize düÅŸmez. Ama öyle görünüyor ki çok zorlanıyorlar. Sayın KılıçdaroÄŸlu'nun özellikle bütçenin açılış konuÅŸmasında yaptığı konuÅŸma, bir bütçe konuÅŸmasından ziyade 'ben buradayım ve CumhurbaÅŸkanı adayıyım' konuÅŸmasıydı. Sadece, bu cümleyi kurmadığı kalmıştır KılıçdaroÄŸlu'nun. Adaylığını hemen hemen fiilen açıklamış durumdadır. Masadaki bazıları da bu adaylığa karşı olduklarını, bazen açık bazen üstü kapalı ÅŸekilde ifade ediyorlar." dedi.

"Suriye'nin, Irak'ın ve bölge ülkelerinin toprak bütünlüÄŸünü korumanın Türkiye'nin milli menfaatleri açısından hayati önemi olduÄŸunu bilen bir ülke olarak, "Bu sorunlar keÅŸke bu noktaya hiç gelmeseydi." dediklerini ifade eden KurtulmuÅŸ, sözlerini ÅŸöyle tamamladı:

"Åžimdi burada bir an evvel normalleÅŸmeyi, insan hak ve hukukunu saÄŸlayacak, bütün tarafların temsil edilebileceÄŸi yeni demokratik bir Suriye'nin inÅŸa edilmesine öncülük yapmak, destek olmak... Ne derseniz deyin, böylece sadece Türkiye ve Suriye'nin normalleÅŸmesi deÄŸil aynı zamanda Suriye rejiminin kendi halkıyla normalleÅŸmesini de saÄŸlayacak bir sürecin baÅŸlangıcı olması lazım. Çünkü aksi, bedeli ortadadır. 22 milyonluk Suriye'de 8 milyon insan kalmıştır. Bunların 4 milyonuna yakını Türkiye'ye gelmiÅŸtir. 1 milyonun üzerinde insan ölmüÅŸtür, öldürülmüÅŸtür."  İTTİFAK-AA 



Yorum Ekle