Gazze’de soykırımı sürdüren ve gözünü Lübnan’a diken terör devleti İsrail, geçtiğimiz cuma günü Hizbullah lideri Hasan Nasrallah’ın da aralarında olduğu üst düzey isimleri hava saldırısı ile öldürmüştü. Nasrallah’ın ölümü ile sarsılan Lübnan halkı için Başbakan Necip Mikati, 3 günlük yas ilan edildiğini duyurmuştu.
DÜKKANLAR KEPENK İNDİRDİ
Şiilerin yoğun olarak yaşadığı mahallelerde yas nedeniyle dükkanlar kepenk açmadı. Bazı yerlerde Hizbullah taraftarlarının ağlayarak dualar ettiği görüldü. Hizbullah destekçileri sokaklara dökülürken, binlerce kişi İsrail’i lanetleyen sloganlar attı. Sokaklar Nasrallah’ın posterleri ile kaplandı. Saldırılar Beyrut merkezine ulaşırken göçmenlerin insanlık dramı da sürüyor. Lübnan’da her 6 kişiden biri yerinden edildi. Günlerdir sokaklarda kalan binlerce sivil yaşam mücadelesi veriyor. Özellikle güneyden ve Dahiye’den gelen Suriyeli göçmenler pek çok noktada yardımlardan ve desteklerden mahrum kalıyor.
PATLAMADAN BERİ YEMEK YİYEMİYORUZ
Annesi Türk babası Suriyeli Türkmenlerden olan Necla Hacı ise Dahiye’de yaşadığını ancak Hasan Nasrallah’ın hedef alındığı saldırıda evinin yıkıldığını belirterek, Beyrut sahilinde yaşamaya başladığını söyledi. Hacı, “Saldırının olduğu gün bir komşum beni arayarak ‘Burayı vuracaklar, ben eşyalarımı toplayıp ayrılacağım’ dedi. Ancak ben diğer saldırılar gibi küçük olacağını düşünerek önemsemedim. Akşam saatlerinde ise o büyük saldırı gerçekleşti. Evimiz tam yıkılmadan ayrılmayı başardık. O kadar korkunçtu ki günlerdir ne ben ne de çocuklarım yemek yiyor. Eşim Suriyeli olduğu için burada pek çok şeyden mahrum kalıyoruz. Bize yardım ya da kalacak yer imkanı sağlanmıyor” şeklinde konuştu.
BEYRUT’TA MAHSUR KALDILAR
Yeni Şafak’a konuşan Beyrut’taki Türk vatandaşları ise Lübnan’dan ayrılma umuduyla her yolu deniyor ancak deniz ve hava yolu ile çıkamıyor. Gözler, Türkiye'nin tahliye operasyonunda. Bir hafta önce Türkiye’den iş için Lübnan’a gelen Ömer Ferman ve eşi Hüsna Ferman savaş nedeniyle Beyrut’tan çıkamıyor. Bilet aldıkları uçuşların sürekli iptal edildiğini söyleyen Ömer Ferman, “Hayatımda ilk kez geldim Lübnan’a ancak o da savaşa denk geldi. Çocuklarımız Türkiye’de kaldı. Bizim yolumuzu gözlüyorlar. Her yolu denedik fakat gidemedik. Bir an önce buradan ayrılıp çocuklarımıza kavuşmak istiyoruz” ifadelerini kullandı.
APARTMANDAKİLER YATAĞINDAN FIRLADI
Saldırıların Beyrut’un güneyindeki Dahiye’den merkeze gelmesi büyük endişeye neden oldu. Özellikle El Kola Mahallesi’nde yaşayanlar geceyi sokaklarda geçirdi. Bölge tamamıyla sivillerin yaşadığı bir nokta. Saldırıda bir binanın 5’inci katı hedef alınmıştı. Aynı binada 7’nci katta yaşayan Cemil Taha, korkunç patlamaya şahit olduklarını anlatarak, “Ailemle uyuyordum. Patlamanın şiddetiyle yataktan fırladım. Eşim bağırıyordu. Çocuklarımı kucağıma aldım. Mutfağım çökmüştü. Hemen koşmaya başladık. Aşağı inmeye çalıştık ancak merdivenler de yıkılmıştı. Her yerden çığlık sesleri geliyordu. Bir şekilde aşağı inmeyi başardık ve geceyi sokakta geçirdik” dedi. Patlamanın etkisiyle çevrede bulunan iş yerlerinin camları kırıldı, molozlar yollara saçılırken araçlar da ağır hasar aldı. Patlama alanı ve Beyrut genelinde İsrail dronelarının uçuşu ise devam etti.
FIRSATÇILAR İŞBAŞINDA
Ülkeden kaçmak isteyenler her yolu denerken, pek çok aracı ve komisyoncu da fırsattan yararlanmaya başladı. Gemi yoluyla Lübnan’da ayrılmak isteyenlere 3 bin dolardan kapı aralayan kişiler, bu rakamı 5 bin dolara kadar çıkardı. İmkanı olmayanlar duruma isyan ederken, çok sayıda kişi mal varlıklarını yok pahasına satışa çıkardı.