Değerli okuyucularımız,
Hayatımız son yıllarda 'sağlık' ile özdeşleşti. Bundan 30-40 sene öncesine kadar insanlar hayatını sürdürürken 'sağlık' kelimesini bilmiyorlardı bile;
Çok az bir kesim hariçhiçbirinin ne ilacı vardı, ne doktoru ne hastalığı; Hatta bize göre hastalandığında onlara göre örneğin ishal olduğunda, başı ağrıdığında, karnı ağrıdığında, üşüttüğünde vb. kendi imkânları ve bilgileriyle kendini iyileştirir, hayatına da kaldığı yerden devam ederlerdi.
Doktora gidilmez miydi?
Gidilirdi elbette; Ancak çözüm bulamadıkları bir şiddette veya uzun süren rahatsızlıkta gidilirdi.
Bu gidiş de ailede çevrede dile gelir konuşulurdu: 'Filanca iyileşememiş de doktora gitmiş' diye;
Ama günümüzde sağlık yavaş yavaş hayatımıza girdi. Önce önem kazandı ve bilinçli olarak insanların doktorla, hastaneyle sağlık ocaklarıyla iletişime geçmesi sağlandı; Sağlığın önemine dikkat çekilen çalışmalar yapıldı;
Ve bu uğraş öyle bir hal aldı ki, bir sağanak yağmurun sele dönüşmesi gibi evlerimizi ocaklarımızı sağlık bastı;
Her taraf sağlık oldu; Sağlıksız, sağlıklı düşünme bile yapılamaz hale gelindi;
Sağlıklı hayattan başladık; Bireysel olarak her alanımıza her anımıza her durumumuza sağlık üzerinden sağlık penceresinden bakar hale geldik ve getirildik.
Sağlıklı yaşam, sağlıklı beslenme, sağlıklı cinsel hayat, sağlıklı doğum, göz sağlığı, diş sağlığı, burun sağlığı vb. derken sağlıksız hiçbir şeyimiz kalmadı;
Artık herkesin bir doktoru var
Sağlık hayatımızın hepsini kuşattı; Artık öyle oldu ki, ülkede herkesin bir avukatı yok, herkesin bir mimarı yok, herkesin bir imamı yok, herkesin bir psikoloğu yok; Ama herkesin bir aile hekimi var. Yani bir doktoru var, oldu;
Ve herkes doktoruna başvurarak sağlık kapısından içeri girmekte;
Öte yandan aldığımız tüm gıdalar, yediğimiz içtiğimiz tüm yiyecek ve içecekler, kullandığımız tüm kremler, deodorantlar, çaylar, sular; Hepsi sağlık açısından kontrol altına alınmakta ve 'Doktorunuza danışmadan kullanmayınız' denilir oldu.
Öksürene eskiden ıhlamur tavsiye edilebilirdi ama artık doktora sormak zorunda herkes;
Çünkü sağlık alanında artık kimse yetkili değil;
Öyle olunca insanlar yemelerine içmelerine giyinmelerine kuşanmalarına varıncaya kadar her şeylerini doktorlara sormaya ve onların tavsiyelerine göre hareket etmeye başladı;
Kurban bayramı yaklaşır, ne kadar et yememize ne zaman yememize bile doktorlarımız karışır dengeli ve sağlıklı beslenmemiz için;
Ramazan ayı başlar, sahurda neler yememiz gerektiğine doktorlarımız diyetisyenlerimiz karışır yön verir; İftarda ne kadar ne yememiz lazım geldiğine onlar karar verir;
Bayramda yiyeceğimiz çikolata ve şeker sayısını da onlara sorarız;
Yaz gelir aşırı sıcaklara göre, kış gelir aşırı soğuklara göre neler yapmamız neler yememiz ve içmemiz gerektiğini de sağ olsun doktorlarımız hemen bilgilendirir;
Bu iş o kadar beğeni kazanmıştır ki sabah kahvaltılarımızda neler yememiz gerektiği, öğle ve akşam yemeklerimiz, diyetlerimiz hemen her şey doktorlarımıza emanet olmuştur;
Yöremizin yemekleri, kültürümüz, tatlarımız acılarımız turşularımız vb. hepsi bir kenardadır artık; Yataktan kalkarken, yolda yürürken, otururken konuşurken gözlük takarken hep doktorumuza danışarak hareket ederiz;
O kadar ki televizyonlarımızın sabah öğle ve akşam kuşaklarında başköşeler doktorlarımızın ve sağlıkçılarımızdır; Gazetelerin makaleleri bir tarafa doktor ve sağlık sayfaları bir tarafadır;
Kuruyemişçiler, aktarlar, bitkisel ürün satanlar hepsi doktorların kontrolü altındadır;
Kısaca onlar olmadan artık yaşayamaz olmuşuzdur;
Lütfen doktorunuza danışın
Şimdi geri dönüp soralım mı kendi kendimize?
Bunca özen göstermeye, bunca her işe karışmaya ve yön göstermeye rağmen sonuçnedir?
Öyle ya;
Artık hiçkimsenin hastalanmaması lazım değil mi?
Kilolu insan kalmamalı, başı ağrıyan olmamalı, kimse kabızlık çekmemeli, kimse kansere yakalanmamalı, kimse sağlık açısından sorunlu olmamalıdır;
Ama ne enteresan ki kadınların çantalarındaki ilaçsayısı makyaj malzemeleriyle yarışmaktadır; Erkeklerin çakmak sigara anahtarlıkla birlikte unutmadıkları tek şey düzenli kullandıkları ilaçlarıdır;
Çocuklar daha çocukken başlar ilaçile yaşamaya;
Yani hasta olmayan, ilaçkullanmayan, rahatsızlığı olmayan kimse yok gibi değil, yoktur;
Herkes sorsun kendi kendine veya yakınındakine;
Kiminde tansiyon vardır, kiminde kolesterol, kiminde diyabet vardır kiminde alerji; Kimi böbrek hastasıdır kimi ülser kimi kanser;
Toplumda kırk yaş ve üzeri insanda kadın veya erkek fark etmez sorduğumuzda:
'Ben hasta değilim ve herhangi bir ilaçkullanmıyorum' diyen kaçkişi vardır sizce?
Peki bunca uğraşıya rağmen bunca tavsiyeye rağmen bunca hastalık ve hasta ne anlama geliyor?
İnsanın sorası geliyor içinden:
Bu sağlık sistemi adamı iyileştirmek için mi var hasta etmek için mi?
Sonra cevap veriyorsunuz:
'Bu konuşma sağlıklı bir konuşma değildir. Sağlık hakkında konuşmak için sağlık uzmanı olmak gerekir.'
Ne yapalım öyleyse?
'Lütfen doktorunuza danışın'
