`height=

Genelde 'dünkü oyun' ya da 'geçen gittiğim oyun' diye başlarım; Bugün 'dün akşam gittiğim meddah gösterisi' diye başlamak istiyorum. 

Geçmişe dönersek meddah vakti zamanında Muhammed Peygamber zamanını öven kişilere denirdi. Bu zamanla halk topluluklar önünde halk hikâyeleri anlatan kişi manasına evirildi. 

Zor zanaat; Daha önce de birkaçkez izledim meddah gösterisi. Dün akşam da çok güzel bir gösteri izledik. Mehmet Esen sahnedeydi ve gerçekten bize çok güzel bir gösteri sundu. 

Oyunculuğa başlama serüveniyle başladı ve devam etti. Bu hikâyelerde aslında o kadar çok hayatlara rastlıyorsunuz ki mesela Münir Özkul; Anladığım kadarıyla Münir Özkul Mehmet Esen`in hayatında en büyük rolü almış kişi. Hikâyede Esen`in büyük ustadan ders almak için tam bir yıl beklediğini dinliyoruz. Ama dinlerken de o zamanları yaşatıyor sanatçı. Bu işte güldürmek kadar düşündürmek de önemli. Mecbur değildir aslında sanatçı, illa düşünmen mi lazım kardeşim, git evinde düşün! Fakat içi doluysa kişinin sen istesen de istemesen de başka bir dünyaya çeker seni. 

Bir Münir ustaya gittik, bir türkü barda türkü dinledik, yetmedi hop Almanya`ya gittik, hayda Gayrettepe`de ne işimiz vardı yetmezmiş gibi Mehmet`in Edison`la tanışma hadisesi çarpıldık!

İnteraktif bir gösteri olduğu için izleyicinin de zaman zaman dâhil olması anlatıyı keyifli hale getiriyordu. Mehmet Esen`i filmlerde izledik fakat sahne performansı çok başka bir şey. Tiyatro eğitiminde hocalarımız 'nedensellik' der dururdu. İşte dün akşam tüm nedenlerin altı doluydu. Boş insan izlemekle dolu insan izlemek arasında bayağı fark var; Kimi hoplayıp zıplar, bol bol küfür eder, millete sataşır, kimi de yaşanmışlıklarını entelektüel birikimiyle harmanlar ve zaman nasıl akıp geçmiş anlamazsınız bile; Tek kişilik bir oyun yazmıştım, biyografikti. Monolog yazmak zordur hele de biyografik olunca; Ya oynaması? Tek bir sandalye ve sen! Çelişmemen gerek, kendini tekrar etmemen gerek, sahne enerjisini stabil tutman gerek, gerek oğlu gerek. 

Yıllardır sahnelediği bir gösteri 'Meddah' ; Bizlere de yıllar sonra kısmet oldu. 

Riva`da yenen kazığı pardon balığı hiçanlatmayayım. Ben direkt türkü performansına geçeyim sesi öyle güzelmiş ki, yıllar evvel bir türkü bar sahibi her gece 2`de gel bu türküyü söyle diye teklif sunmuş Mehmet Esen`e. Tek bir türkü; Sebebine gelince; Sebebini de oyuna gidip öğrenin; Tarzım bu, sonları anlatmam, başı benden sonu sizden;

Kükremiş aslan görirem
Kan yiyen sirtlan görirem
Dalgali umman görirem
Cin görirem can görirem

Mezerde hortlak görirem
Bin türlü tufan görirem
Güllü bir yaban görirem korkmirem
Korkmirem bala korkmirem
Korkmirem bala korkmirem

Sayın Esen`e sevgiler, saygılar