Değerli okuyucularımız, bu hastalık ilk defa 1861 yılında Dr. Prosper Meniere tarafından fark edildiği için onun ismiyle anılır. İçkulakta bir çeşit rahatsızlıktan dolayı ataklar halinde seyreden baş dönmesi, kulak çınlaması, işitme kaybına neden olur. Sebebi henüz bilinmiyor, ancak içkulaktaki bir bölmede bulunan özel bir sıvının yüksek basınca ulaşması sonucu oluştuğu düşünülüyor. Toplumda rastlanma sıklığı %0,2`dir. Bu durumda Türkiye`de yaklaşık 140 000 Meniere hastası var. Ailesinde Meniere hastalığı olan birinde görülme olasılığı daha yüksektir.

Belirtileri nelerdir?

Meniere hastalığının en can sıkıcı belirtisi baş dönmesidir. Beraberinde kulak çınlaması ve işitme kaybı da görülür Bazen bu tabloya soğuk terleme, bulantı, kusma da eklenebilir. Ataklar herkeste aynı seyretmeyebilir. Bu belirtilerden bazıları daha baskın olabilir. Tipik bir atak, kulakta dolgunluk hissi ile başlar. İşitmede dalgalanmalar veya kulak çınlamasındaki değişikler de atak başlangıcını haber verebilir. Baş dönmesi içkulaktaki rahatsızlık dışında başka birçok nedeni de olabilir (Sinir sistemi rahatsızlıkları, metabolik hastalıklar, vs.) Meniere hastalığında özellikle baş dönmeleri esnasında işitme kaybı yaşanır. Hastalık genelde tek kulaktan başlar, ama hastalığın seyrinde zamanla diğer kulak da tutulabilir. Birçok vakada etkilenen kulakta ilerleyen işitme kaybı görülebilir.

Baş dönmesi nasıl olur?

Baş dönmeleri nöbetler halinde gelir. Baş dönmesi geldiğinde kişi denge kurmakta zorlanır. Yerinde durduğu halde sanki hareket halindeymiş gibi hisseder. Bir de üstüne bulantı, kusma eklenir. Ataklar bazen yarım saat-iki saat arası sürer. Bazılarında daha da uzun sürebilir. Atakların olduğu dönemde kişi, günlük aktivitelerinden otomatik olarak devre dışı kalır. Atak sonrası hasta kendini halsiz ve bitkin hissedebilir. Meniere hastalığı özellikle ataklar sırasında rahatsızlık verici olup, insanı günlük işlerinden alıkoysa da öldürücü bir hastalık değildir.

İşitme kaybı nasıl gelişir?

Hastalığın erken dönemlerinde ataktan hemen önce veya sonrasında işitme kaybı görülebilir. Ardından normale döner. Geçdönemde atak sonrasında işitme kaybının normale dönmesi gecikir. Zamanla, işitme kaybı kalıcı hale gelir. Hastalığın ilk dönemlerinde pes tonları tutan işitme kaybı meydana gelir. Yüksek tondaki sesler kişiye rahatsızlık verir.

Meniere hastalığı neden olur?

Meniere hastalığının içkulaktaki bir bozukluktan meydana geldiğini söylemiştik. Nedeninin anlatmadan önce kısaca kulak yapısından bahsetmekte fayda var. Kulak üçbölümden oluşur:

Dış kulak (sesin çevreden kulak zarına iletildiği bölüm)

Orta kulak (kulak zarından başlar. Burada sesleri birbirine ileten üçkemikçikten oluşmuştur)

İçkulak (Salyangoz ve yarım daire kanallarından oluşmuştur. Salyangoz, diğer adıyla koklea işitmeden, yarım daire kanalları ise dengeden sorumludur (vestibuler sistem). Yarım daire kanalları zardan oluşmuş tünellerden meydana gelmiştir. Birbirine dik duran bu tünellerin içinde endolenf denilen bir sıvı vardır. Hareket halinde yer değiştiren sıvıdan beyne iletilen uyarılar denge kurmamızı sağlayan önemli olaylardan biridir.

Meniere hastalığındaki akut bir atağa, endolenf sıvısındaki basınçdalgalanmalarının neden olduğu düşünülmektedir. Zardan oluşan tüneller (membranöz labirent) içerdiği endolenf sıvısındaki basınçartışından dolayı balon gibi şişer. Basıncın artmasındaki nedenlerden biri bu sıvının döküldüğü yerde oluşan bir tıkanmadır. Bu tıkanmaya eski bir yara izi veya doğuştan dar olan kanallar neden olabilir. Bazı durumlardaysa fazla sıvı miktarına bağlı basınçartışı olabilir.

Son zamanlarda endolenfatik kesenin bağışıklık sistemi üzerindeki fonksiyonları üzerinde durulmuştur. Bu yüzden bağışıklık sistemindeki hastalıklar da Meniere hastalığına neden olabilir. Bununla beraber birçok durumda nedeni bilinmez. Bilinen nedenler arasında içkulak iltihabı, kafa travması, genetik yatkınlık ve allerji vardır.

Meniere Hastalığı nasıl teşhis edilir?

Meniere hastasının kulak muayenesi normal görülür. Baş dönmesi atakları sırasında görülebilecek en önemli bulgu istemsiz göz hareketleridir. Tanıda hastanın hikayesi önemlidir (Ataklarla gelen baş dönmesi, işitme kaybı)

İşitme testlerinde atak sonrası işitmenin azaldığı ve sonra normale döndüğü tespit edilir. Hastanın işitme kaybı ilk önce günlük konuşma frekanslarında iken, zamanla yüksek frekansta (tiz sesler) da kayıplar görülür.

Elektrokokleografi -ECOG (içkulak sıvısındaki basıncı ölçer)

Elektronistagmografi-ENG (denge fonksiyonlarını araştırır) Ayrıca Meniere hastalığı ile aynı belirtileri veren çok nadir beyin tümörlerini dışlamak için bilgisayarlı tomografi, MR yapılabilir.

Bununla birlikte Meniere hastalığına yatkınlaştıran aşağıdaki durumların araştırılması önemlidir.

Geçirilmiş sifilis (frengi), kabakulak enfeksiyonu

Genel bağışıklık sisteminin dengede olup olmadığı

Kan kolesterol ve şeker seviyesi

Tiroid bezi hastalığı

Sinüzit vb. gibi rahatsızlığı olup olmadığı belirlenir.

Nasıl tedavi edilir?

Günümüzde hastalığın kesin bir tedavisi yoktur. Ama tedavilerle hastalığı büyük oranda kontrol altına almak mümkündür. Ayrıca atağı tetikleyen durumlardan kaçınmak da hastalığı kontrol atlına almanın en iyi yollarından biridir.

İlaçtedavileri arasında vestibuler sistemi baskılayarak baş dönmesini engelleyen ilaçlar, idrar söktürücüler, steroid; bulunmaktadır. Atak sırasında ve ataklar arasında farklı grup ilaçlar kullanılmaktadır.

Birçok hastada atakları tetikleyen fiziksel veya duygusal streslerdir. Uykusuzluk ya da uyku düzenindeki bozukluk veya aşırı yorgunluk atakları tetikleyebilir. Ayrıca kafein, sigara, alkol, tuzlu diyet gibi içkulaktaki sıvı basıncını arttıran durumlardan uzak durmak gerekir.

Bu konuya önümüzdeki yazıda devam edeceğiz.