Çocukluk hayalini gerçekleştirmek üzere dünya turuna çıkan Mersinli gezgin Umut Çor, gezi planları arasına aldığı, Hindistan’ın Bikaner kentinde 20 bin farenin yaşadığı Karni Mata Tapınağı’nı görüntüledi. Yaklaşık 1,5 yıl önce Basın İlan Kurumu Mersin Şube Müdürü iken dünya turu için görevinden istifa ederek dünyayı dolaşmaya başlayan maceracı gezgin Umut Çor, dünya turunun yarısını tamamladı. 'Bir Dünya Umut' adıyla ayak basmadık yer bırakmayan ve şimdiye kadar 45 ülke gezen Çor, Avrupa'nın neredeyse tamamını, İran'dan başlayarak Japonya'ya kadar Asya'nın güneyde kalan kısmını gezerek görüntüledi. Şu anda Meksika’da bulunan ve seyahatini bir yıllık Güney Amerika gezisiyle tamamlamayı planlayan Çor, gezisinde çok ilginç insanlar, yerler ve olaylarla karşılaştı.
 

Dünyayı gezme planı yaparken bazı önemli yerleri de kafasına kazıdığını, bunlardan birinin de farelere tapan insanların olduğu Hindistan’daki Bikaner kenti olduğunu söyleyen Çor, 'Bikaner’i görmek için çok heyecanlıydım ve oraya gittiğimde neyle karşılaşacağımı tam olarak da bilmiyordum. Oraya gittiğimde mermerden çok güzel bir kapı, gerçekten bir tapınak gibiydi ama içeri girdiğinizde binlerce fare her yerde ve içeriye ayakkabılarınızla giremiyorsunuz. Neyse ki, çorapla girmeye müsaade ediyorlardı, ben çorabımla girdim içeri. Tabi çıkar çıkmaz attım o çorapları. Her yerde fareler var. Ayaklarınızın üstünden fareler atlıyor, oraya buraya koşuşturuyorlar. Tabi çok hoş bir canlı değil fare ama gezgin merakı var, öğrenme merakı var. O yüzden de gittim ve bunu gördüğüm, insanların değişik inançlarına orada tanık olduğum için hiç de pişman değilim' diye konuştu. Bikaner kentinde farelerin çok önemli olduğunu belirten Çor, 'O kadar ilginç ki, insanlar farelere elleriyle yemekler getiriyorlardı ve o yemekleri onlara sunuyorlardı; hatta o getirdikleri yemekleri farelerle birlikte yiyorlardı. Gerçekten inanılmaz bir şeydi benim için. Farelere zarar gelmesin, kuşlar gelip kapmasın diye tapınağın üstüne file çekmişlerdi. Hatta yürürken birileri gelip sizi uyarıyordu, ‘Aman adım atmayın, ayağınızı sürüyerek gidin. Fareleri sakın öldürmeyin’ diye. Çünkü fare öldürürseniz cezası, tapınağa gümüş ya da altın bir fare heykeli hediye etmekti' ifadelerini kullandı.