Türk kıyılarına çok yakın mesafede bulunan Ada'daki esnaf yeni bir göç dalgasının, sığınmacı krizinden zaten olumsuz etkilenmiş işletmelerine daha büyük zarar vereceğinden endişe duyuyor. Sığınmacı krizinden yorgun düşen halktan aşırı sağ kesime destek Son dönemde Ada'ya ulaşan sığınmacı sayısındaki artışa paralel olarak ırkçı söylem ve faaliyetlerin de yükselişe geçmesi göze çarpıyor. İslamofobi, yabancı düşmanlığı gibi düşüncelere sahip aşırı sağ kesimler de sığınmacı krizinden yorgun düşmüş Ada halkının desteğini kazanıyor. Geçen günlerde, Skala Sikaminea bölgesine yeni ayak basanların kayıt işlemlerinin yapıldığı Moria kampına giden yol üzerine barikat kuran aşırı sağcı bir grup, sığınmacıları taşıyan otobüslerin kampa ulaşmasını engelledi, Ada'daki gazeteci ve Sivil Toplum Kuruluşları (STK) çalışanlarına saldırdı. Aynı grup, hamile bir kadın ve çok sayıda çocuğun da bulunduğu şişme bottaki sığınmacıların karaya ayak basmasına izin vermedi, olayı görüntülemeye çalışan gazetecilere şiddet uyguladı. Sığınmacıların konaklaması için bir günlüğüne açılmasına karar verilen eski bir kayıt merkezi ile sığınmacılara dil eğitimi verilen merkezde çıkan yangınlar da kundaklama şüphesini beraberinde getiriyor. Sığınmacı krizinin ilk patlak verdiği 2015'te Ada'ya ulaşan sığınmacılara yardım eden bazı Ada sakinlerinin de artık sığınmacı karşıtı tavır aldıkları belirtiliyor. Saldırıların artmasıyla güvenliklerinden endişe duymaya başlayan bazı STK'ler faaliyetlerini bir süreliğine durdurma kararı alırken, bazıları da Ada'dan ayrılmak zorunda kaldı. Skala Sikaminea bölgesinde bir işletmeci, 'Her şey çığırından çıktı. İnsanlar artık Ada'da daha fazla sığınmacı görmek istemiyor ama bu onlara (sığınmacılara) karşı bir kesim tarafından duyulan nefreti kesinlikle haklı çıkarmıyor.'' dedi. Bir başka işletmeci ise ''Artık dayanamıyoruz. Ada'da serbest dolaştıklarını gören diğer sığınmacılar da buraya akın ediyor ancak kapalı bir yerde tutulmaları diğer sığınmacılar için caydırıcı olabilir.'' ifadesini kullandı. İTTİFAK-AA