Millet İttifakı/ Altılı Masanın “YÖK” teklifi gerçekçi mi?!

Abone Ol

Millet İttifakı`nı oluşturan Altılı masanın hazırladığı ve 28 Kasım da açıklandı. Anayasa teklifine göre(x) 'Yükseköğretim Kurulu' kalkacak ve 'rektörü akademisyenler seçecekmiş.' Bu yeni değil...Ama, yine de geçmişteki seçim uygulamaları gözden geçirilmelidir.

Evet, 1982 yılında, çok az sayıdaki üniversiteyi bir hizaya çekmek/getirmek için kurulan YÖK, şu anda 207 üniversiteye bakıyor. Çok zor;

Doğrusu 'Yükseköğretim ve Teknoloji Bakanlığı`nın kurulması MEB okul öncesi, temel eğitim, orta-lise ve hayat boyu öğrenme ile ilgilenmeli, Yükseköğretim Genel Müdürlüğü kaldırılmalıdır. 'Davul birinde tokmak birinde' ile doğru tempo yakalanamıyor. &nbsp 21 yıllık AK Parti`nin bunu hala görememesi ilginçtir.

Evet, doğru YÖK ün eğitime zararı da oldu &nbsp

1/ Sürekli rektörü ve üniversiteleri&nbsp emri altına almaya çalıştı. 2/Akademisyenleri sorunların içinde boğdu.&nbsp

3/ Akademide 'Prof. en iyi idarecidir' mantığı ile Prof. saltanatı kurdu. Böylece, Prof. altı akademisyenlere sürekli engeller çıkarıldı.&nbsp

4/ 'Atı alanın Ü sküdar ı geçtiği' kararlar aldı. Pedagojik Formasyonu bir kaldırdı, bir koydu.&nbsp

5/ Doç. olmak için 'Yabancı Dili', sürekli bilim/sanat çalışmalarından önde, hem de baraj olarak tuttu.&nbsp

6/ 'Denklikleri var' diye yurt dışındaki kurumlara gönderdiği yetişmiş gençleri, dönüş yolunda denklikleri kaldırarak ortada bıraktı..&nbsp

7/ Gerek varmış gibi 50d li ve öncelikli alan Arş.Gör. kadroları çıkarttı. Aynı odada 'farklı haklara' sahip akademisyenler oluşturdu.&nbsp

8/ 100/2000 Dr. programı doğru bir uygulamaydı, ama sonu gelmedi. 2000 kişi ortada kaldı.&nbsp

9/ Kurumlardaki, çalışma barışını bozdu.

10/ 2018 de 7100 sy,yasa ile Y.Doç.Dr. lara en büyük kazık atıldı ve - Sn. Cumhurbaşkanımızın talimatına rağmen, sonra ne anlatılıp ikna edildiyse- Doç.lik için önleri açılacakken, 'Tenzili Rütbe' yapılarak Dr.Öğr.Ü y. gibi ucube bir unvan ortaya atıldı. Ve, Gazi TBMM nin Prof. unvanlı&nbsp Sn.MV leri buna 'evet' dedi.&nbsp

11/ Akademinin tümörü olan, yabancı dil soruları cevapları verilen/çalan kişiler 2006 dan itibaren Doç. oldu, 2011 den sonra da Prof. oldu.5000 kişiden bahsediliyor.&nbsp Akademi&nbsp Hırsız Akademisyenler ile itibar kaybetti.&nbsp

Peki, bunlar kim(ler)in zamanında oldu?&nbsp

Yeni YÖK Başkanına 'YÖK Halısının altını tertemiz bırakıyorum' diyen, 8 yıllık eski Başkan Prof.Dr. M.Yekta Saraçzamanında;

Peki bunlar 'oldu' diye, YÖK kalkmalı mı?&nbsp

Birliktelik nasıl sağlanacak?

Kaldırıldığı zaman ortak kanunları/çalışmaları/yönetmelikleri v.b. kim çıkaracak/uygulayacak?&nbsp

6`lı masanın teklifinde bakalım bir açıklamaya yer verilecek mi?

2547 sayılı yasa baştan aşağı yenilenmelidir. Atama şartları ve süreleri ilgili bir açıklama olacak mı?

Oysa, YÖK Başkanı Sn Prof.Dr. Erol Özvar ın elinde sihirli değnek var.&nbsp

Yönetim Kurulunu yeniledi.&nbsp

Çok KISA BİR ZAMANDA, 2023 girmeden yukarda belirtilen sorunları Sn Cumhurbaşkanımıza anlatarak, hayata geçirebilir. Hazır seçim ortamına girilmişken ve Ak Parti ve MHP nin oya ihtiyacı varken;

&nbsp Olur mu?&nbsp

Biz, o iradenin hem Sn Cumhurbaşkanımızda, hem&nbsp Sn Erol Özvar da olduğuna inanıyoruz...&nbsp

Tarihe geçmek böyle de olur!

Not (1) Altılı masa teklifindeki 'Cumhurbaşkanı 7 yıl, Başbakan 4 yıl' olmaz. Çünkü, iki dönem 8 yıl olur ve CB nın son bir yılı tartışmalarla geçer. Türkiye gerçekleri gözardı edilmemeli..

Tıpkı akademideki 'Rektör 4 yıl, Dekan 3 yıl çatışması' gibi olur. Her şeyi çok yönlü düşünmek lazım. Rektör, görev süresi dolmadan atama yapıyor, yeni rektör atamak istemediği akademisyeni -istifa etmezse- kucağında buluyor ve atanmışsa 2 yıl daha çalışmak zorunda kalıyor. Bu başarıyı ve sorumluluğu da engeller.&nbsp

Not (2) Dekan atamaları rektöre bırakılmalı, rektörün görev süresi bittiğinde, onların da süresi otomatik olarak sona ermelidir. Başarı-başarısız rektör çıktısı böyle alınabilir. Ayrıca, Yükseköğretim Kurulu nun Dekan atamalarının '3 ayı bulması' sorun yaratıyor. YÖK ün başka işleri olmalı

(x) Altılı masa yasa teklifleri açıklandı &nbsp 'Yükseköğretimde özgür ve çoğulcu bir sistem oluşturarak üniversitelerin bilimsel özerkliklerinin yanında, idari ve mali özerkliklerini de anayasal güvence altına almak, Yükseköğretim Kurulu`nu kaldırarak yerine yetkileri koordinasyon görevi ile sınırlandırılmış, üyelerinin ise demokratik meşruiyet esasına dayanılarak seçildiği üniversiteler arası bir kurul tesis etmek amacı ile Anayasanın 130 ve 131. maddelerinde değişiklik öngördük.'