Bozdağ, Diyarbakır Güvenlik ve Acil Durumlar Koordinasyon Merkezi'nde yaptığı basın bilgilendirme toplantısında, Diyarbakır genelinde deprem nedeniyle yürütülen hasar tespit çalışmalarının, merkez ve diğer ilçelerde tamamlandığını aktardı.

Bakan Bozdağ, Diyarbakır'ın merkez ilçelerindeki hasar tespit çalışmalarının askıya çıkarılması için mahalle muhtarlıklarına bugün itibarıyla talimat gönderildiğini belirterek, 'Diyarbakırlı kardeşlerimizin, bu askıya çıkan hasar tespit çalışmalarını takip edip oradaki hasar tespitlere itirazları varsa bu itirazları öngörülen yasal süre içerisinde ilgili birimlere iletmelerinde fayda bulunmaktadır.' dedi.

Deprem sonrasında yaşanan nüfus hareketliliğine de değinen Bozdağ, 'Önümüzdeki seçimde, nüfus hareketliliği yaşayan her bir vatandaşımızın demokratik hakkı olan oylarını kullanmaları son derece önemlidir.' diye konuştu. Bozdağ, depremden etkilenen vatandaşların deprem dışındaki illere nüfus kayıtlarını nakletmelerinin ya da o illerde seçmen kaydını yaptırarak, oy kullanmalarının, deprem nedeniyle sağlanan hak ve imkanlardan yararlanmalarına engel olmadığını söyledi.

'Hak sahipliği oy kullanılan yere göre değil, deprem nedeniyle depremden etkilenen yerlere ve vatandaşlarımıza göre yasalarımız çerçevesinde tayin edilmektedir' diyen Bozdağ, deprem nedeniyle farklı şehirlere yerleşen vatandaşların, 17 Mart Cuma günü mesai bitimine kadar seçmen kayıtlarını, nüfus kayıtlarını bulundukları yerlere nakletmeleri gerektiğini hatırlattı.

Bozdağ, nakil işlemlerinin, kurumlar ya da e-Devlet üzerinden yapılabileceğinin altını çizerek, 'Deprem bölgesinde yaşayıp da depremden sonra başka illere giden her bir vatandaşımıza buradan çağrıda bulunuyorum. Demokratik haklarını kullanmaları, ülkemizin geleceği hakkında söz söylemeleri bakımından nüfus kayıtlarını, seçmen olarak oy kullanabilecekleri şekilde bulundukları illere almalarında büyük fayda olduğunu ifade etmek isterim.' açıklamasında bulundu.

Depremden sonraki süreçte adalet hizmetlerinin aksamadan yürümesi ve yürütülmesi hususunda Bakanlık olarak son derece ciddi tedbirler aldıklarını vurgulayan Bozdağ, şöyle devam etti:

'Bir yandan bölgeye gönüllü pek çok hakim ve savcı gönderirken öte yandan adli personel, adli tıp uzmanı, teknisyenleri ve bölgenin ihtiyacı olan ne varsa bütün bunlara ilişkin görevlendirmeleri süratle yaptık. Gönüllülük esası üzerinden yaptık. Şu ana kadar 813 hakim ve savcıyı, gönüllülük esasıyla bölgede görevlendirdik. İhtiyaç olduğu sürece de bölgede görevlendirmeye devam edeceğiz. Şu ana kadar yaklaşık 5 bin civarında adli personel hakim ve savcılarımız dahil bölgede gönüllü olarak faaliyette bulundular. Bundan sonra da ihtiyaç olması halinde ihtiyaç olan yerlere takviye yapmaya devam edeceğiz.'

'Delillendirme işlemleri sonlandı'

Deprem bölgesinde adli tahkikatların başladığına dikkati çeken Bozdağ, 'Adli tahkikatları Cumhuriyet başsavcılıklarımız resen başlattılar. Bu kapsamda delillendirme ve delil tespiti konusunda da ölüm ve yaralamanın olduğu binaların tamamında delil tespiti yapıldığını ve delillendirme işlemlerinin sonlandırıldığını ifade etmek istiyorum.' bilgisini verdi.

Adana, Diyarbakır, Hatay, Osmaniye, Kilis, Şanlıurfa ve Elazığ'daki delillendirme işlemlerinin tamamlandığını aktaran Bozdağ, 'Depremin etkilediği 16 ilçede delillendirme işlemlerinin tamamlandığını ifade etmek isterim. Şu ana kadar toplam 9 bin 435 binanın bilirkişi incelemesi yapılmış ve bunlarla ilgili gerekli usul hukuku çerçevesinde gerekli süreçler tamamlanmıştır.' ifadesini kullandı.

Bekir Bozdağ, deprem bölgelerinde Cumhuriyet başsavcılıklarınca resen başlatılan adli soruşturmalara da değindiği konuşmasında, şunları kaydetti:

'Resen başlatılan adli soruşturmalarda bugüne kadar 1219 şüpheli hakkında adli işlem başlatıldığını gördük. Bunlardan 284 şüphelinin tutuklandığını, 416 şüpheli hakkında adli kontrol kararı verildiğini, 260 şüpheli hakkında çıkarılmış yakalama kararı bulunduğunu ve şu anda gözaltı kararı verilmiş 95 şüpheli olduğunu, yurt dışında 4 şüpheli bulunduğunu, 53 şüphelinin vefat ettiğini görüyoruz. Bu tutuklu olanların durumuna baktığımızda 102'sinin müteahhit, 151'inin yapı sorumlusu, 13'ünün yapı sahibi, 18'inin de binada değişiklik yapan kişiler olduğunu görüyoruz.' Bozdağ, adli tahkikatların ve yargılama süreçlerinin, anayasa ve yasaların emrettiği usule uygun bir şekilde süreceğini dile getirdi.

Yargı alanındaki sürelerin durma

Bakan Bozdağ, deprem yaşanan illerde yargı alanındaki dava açma, icra takibi, başvuru, şikayet, itiraz gibi sürelerin durdurulmasına ilişkin Cumhurbaşkanı Kararnamesi'nin yayımlandığını ve bu bölgelerde 6 Nisan'a kadar sürelerin durdurulması ve ayrıca davaların görülmesi hususlarının da durmasına ilişkin bir karar alındığını anımsattı.

Bozdağ, gelinen noktada 6 Nisan'dan sonra Diyarbakır, Gaziantep, Kilis, Adana, Şanlıurfa ve Osmaniye'de normalleşmenin sağlandığını belirterek, 'Buralarda sürelerin durmasına ilişkin Cumhurbaşkanı Kararnamesi'nde uzatılma yapılmayacaktır. Bazı illerimizin merkezlerinde sorun olan yerlerde ve bazı ilçelerimizde ise noktasal olarak belli bir süre daha uzatılacaktır. Ama illerimizin önemli bir kısmında ilçelerimizin de pek çoğunda 6 Nisan'dan sonra süre uzatımı yapılmayacağını, adli süreçlerin deprem öncesi duruma avdet edeceğini, buradan açıklamak isterim.' dedi.

Adalet Bakanı Bozdağ, Adıyaman merkez, Kahramanmaraş merkez, Hatay merkez, Malatya merkez ve bazı ilçelerde belli bir süre daha bu uygulamanın uzatılacağını ifade etti.

Kentsel dönüşüm

Bozdağ, deprem nedeniyle en çok konuşulan konular arasında kentsel dönüşüme ilişkin yargılama süreçleri ve açılan davalar ile dönüştürülemeyen konutların bulunduğuna dikkati çekti. Kentsel dönüşümün, ülke gündemine AK Parti hükümetleri tarafından getirildiğini hatırlatan Bozdağ, bu kapsamda 2012'de çıkarılan kanunun ise CHP tarafından Anayasa Mahkemesi'ne götürüldüğünü vurguladı.

''Buradan bir tuğla dahi aldırmayız' diyen pek çok siyasi gördük'

Bakan Bozdağ, o yıllarda kentsel dönüşüme desteği azaltmak amacıyla kamuoyuna asılsız bilgiler sunanların olduğuna dikkati çekerek, şunları paylaştı:

'Bundan etkilenen insanlarımız da oldu. Bu nedenle kentsel dönüşümle ilgili hususlar, Türkiye'nin maalesef iç siyasi kavgaları nedeniyle 'rantsal dönüşüm' olarak kamuoyuna takdim edilmeye başlandı. Pek çok yerde vatandaşlarımızın kentsel dönüşüme destek vermemelerini sağlamak maksadıyla protestolar yapan, vatandaşları örgütleyen, 'Buradan bir tuğla dahi aldırmayız' diyen pek çok siyasi gördük.'

Kentsel dönüşüm aleyhine 5 bin 753 dava açıldı

Deprem yaşanan iller ile Ankara, İstanbul ve Kocaeli'de, 2015-2023 yıllarında kentsel dönüşüm aleyhine 5 bin 753 dava açıldığını aktaran Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:

'Bunlardan 5 bin 120'si sadece İstanbul'da açılmıştır. Kim açmıştır diye baktığımızda, çok net söylüyorum, CHP'nin arka bahçesi durumundaki kimi STK'ler, kimi belediyeler, kimi şahıslar olduğunu görüyoruz. Kentsel dönüşümün, Türkiye'nin hayrına olduğunu hepimiz biliyoruz. Yaşanan bu felaketler gösterdi ki Türkiye, konut stokunu yenilemedikçe bu risk sürekli Türkiye'nin önünde durmaktadır. Onun için İstanbul'umuz başta olmak üzere, konut stokumuzu yenilemek için Sayın Cumhurbaşkanımızın her defasında adeta yalvarırcasına vatandaştan destek istediğini gördük ve görüyoruz. Bundan sonra da kentsel dönüşümü başarılı şekilde yürütmek ve yönetmek için elimizden gelen her türlü çabayı göstereceğiz.'

Bekir Bozdağ, kentsel dönüşüm kararlarına karşı çıkanlara, ellerini vicdanlarına koyma çağrısında bulunarak, 'Kentsel dönüşüme hep birlikte destek verelim, bu kararların hayata geçmesini hep birlikte sağlayalım. Birileri dava açmak, konuyu yargıya taşımak, işi uzatmak istediği zaman ya da birileri siyasal istismar yapmak istediği zaman bunun karşısında milletçe hep beraber olalım.' diye konuştu.

Toplantıya, Diyarbakır Valisi Ali İhsan Su, Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Çelenk, AK Parti İl Başkanı Muhammed Şerif Aydın, kaymakamlar ile kamu kurum ve kuruluşlarından temsilciler katıldı.  İTTİFAK-AA 

Editör: Elif Şahin