Osmanlı Sadrazamı Sokullu Mehmet Paşa'nın emri üzerine Mimar Sinan tarafından 1574 yılında yaptırılan külliye, turistlerin yerine depremzedelere kapılarını açtı.

Yaklaşık 15 bin metrekare alana sahip külliyede bir kervansaray, kadınlar ve erkekler için birer hamam, medrese, cami ve 45 dükkanlı bedesten bulunuyor.

Kervansarayın geniş avlusu, etrafında kervanların ve yolcuların geceyi geçirdikleri kubbeli odalar ile külliyenin dışında kurulan çadırlarda yaklaşık 350 depremzede barınıyor.

Vakıflar Genel Müdürlüğünce 2006'da restore edilen Sokullu Mehmet Paşa Külliyesi'nin içindeki Payas Sarı Selim Camisi'nin minaresi de depremde kısmen zarar gördü.

Külliyenin içindeki konferans salonunda kalan Şemsi İpekçi, depremden iki gün sonra kervansarayda kalmaya başladıklarını söyledi.

Deprem sırasında zor anlar yaşadığını belirten İpekçi, 'Eşyalar üzerime devrildi. Engelli kızım ve onun arkadaşı feryat ediyordu. Onların engelli arabasıyla çıkarttım. Çok mücadele verdim. Buraya yerleştim. Allah razı olsun devletimizden, milletimizden. Çok şükür yardımcı oldular. Hiçbir şeyimiz yoktu. Her şeyi verdiler. Yemeğimizi veriyorlar. Daha ne olsun.' diye konuştu.

'Daha önce bir kütüphanede yaşayacağımı tahmin etmezdim'

11 yaşındaki Hayri Tutun, kötü günleri unutmaya çalıştıklarını ifade etti.

Depremden sonra birkaç gün dedesinin otobüsünde kaldıklarını aktaran Tutun, 'Her yeri dolaştık, evler yıkılmıştı. Burada günler iyi geçiyor. Arkadaşlarımız var. Yemeğimizi veriyorlar. Burada çok huzurluyuz.' dedi.

Türkan Dede ise çocuklarıyla külliyenin içindeki kütüphanede barındıklarını anlattı.

Dede, '10 gündür buradayız ve alışmaya çalışıyoruz. Birbirimize destek oluyoruz. Daha önce turlar geliyordu buraya, şu an depremzedeler için açıldı. 24 saat klimalar, ısıtıcılar çalışıyor. Hiçbir sıkıntımız yok.' diye konuştu.

12 yaşındaki Ceylin Dede, külliyede kaldığı için bol bol kitap okuduğunu belirterek, daha önce bir kütüphanede yaşayacağını tahmin bile etmediğini dile getirdi.

İTTİFAK-AA