Müge Anlı`yı ve yaptığı programların müptelası değilim. Bir sosyolog olarak ara sıra bakarım. Daha çok ta o programları ekran başına kilitlenerek izleyenleri izlemeyi ve programlarla ilgili olarak anlattıklarını dinlemeyi severim. Başta benim annem olmak üzere tanıdığım bütün kadınların zihninde ve gözünde Müge Anlı bir marka toplumsal ve hukuksal sorunları çözebilecek yegâne sihirli anahtar olarak algılanıyor. Dolayısıyla Müge Anlı, Pek Şanlı diyebiliriz.

Son birkaçhafta içerisinde de Palu Ailesi rüzgârı esti. Son on yıl içerisinde iki cinayet, gasp, cinsel istismar ve başka suçları bünyesinde barındıran belge filmi niteliğindeki programların sonunda Palu Ailesinin altı üyesi üzerine atılı suçlardan tutuklandı.

Tatlı Sert programının haber müdürü Fatih Sadırlı`nın anlatımına göre aile ile ilgili olaylar şu şekilde gelişti:

Ailenin kızı Meryem Tahnal eşi Ahmet ve çocukları Recep Tayyip ve Melike İle İstanbul`da yaşıyordu. Eşiyle tartışan Meryem yıl 2006`da Kocaeli`deki aile evine döndü. Eşini almak için buraya gelen Ahmet Tahnal, çıkan kavga sonucu kayınpederi Harun Palu tarafından silahla öldürüldü. Bu silahta ailenin büyük oğlu İsa`nın da parmak izi çıktı ama babası suçu üstlendiği için mahkeme herhangi bir ceza vermedi. Baba Harun Palu cinayet suçundan cezaevine girerken, kızı Meryem ve iki çocuğu da ailenin yanına döndü.

Palu ailesinin bir diğer damadı Tuncer ve eşi Emine ise İstanbul Başakşehir`de yaşıyorlardı. Tuncer, buradaki sitede kapıcı olarak çalışıyordu. Zaman zaman Meryem Tahnal da kız kardeşinin yanına gelip kalıyordu. Mayıs 2008`de Eyüp Sultan ziyareti sırasında Tuncer ve Emine Ustael`in oğlu Samet Enes kayboldu. Küçük çocuğu 20 dakika sonra karakolda buldular.

23 Mayıs 2008`de Bezmialem Vakıf Gureba Hastanesinde düzenlenen raporda küçük çocukta iğne izleri ve istismar bulgularına rastlandı. Bu olaydan sadece iki ay sonra Meryem Tahnal`ın oğlu Recep`te de benzer bulgulara rastlandı. 3 Temmuz 2008`de İstanbul Ü niversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinden verilen raporda, istismar ve tecavüze rastlandığı kayıtlara geçti.

Kocaeli`deki eve dönen Tuncer`in yönlendirmeleriyle yaşadıkları evi terk eden aile, Meryem Tahnal`ın çektiği kredi ve eşinden kalan tazminat parasıyla bir eski model otomobil aldılar. Kocaeli sahilinde bu otomobilin içinde yaşamaya başlayan aile, kendilerini takip ettiklerini ileri sürdükleri mafyadan kaçtıklarını söylüyorlardı.

Çocuklarla birlikte 10 kişi bir otomobilde yaşarken 29 Aralık 2008`de ailenin büyük kızı Meryem Tahnal, otomobilden tuvalete gitmek için indi ve kayıplara karıştı. Fatih dışındaki aile fertlerine göre gece 02.00`de otomobilden inen Meryem`i bir daha gören olmadı. Fatih`e göre ise ablası yatsı namazından döndüğünde kaybolmuştu. Ailenin iddiasına göre annesinin kaybından bir yıl sonra ise kızı Melike Tahnal`ı amcası Halit Tahnal aldı ve götürdü. Enişteleri Tuncer`in liderliğinde aile bu sırada Sakarya Karasu tarafından yaşamaya başlamıştı.

Baba Harun Palu`nun cezaevinden çıkıp bir süre sonra ailesini bulmasıyla sır kayıplar aydınlanmaya başladı. Önce eşine olanları anlatan anne Havva Palu, 31 Mart 2011 tarihinde Körfez Savcılığına giderek kızı ve torunuyla ilgili ifade verdi. Kızı Meryem`in arabanın içinde açbırakıldığı için öldüğünü ve damadı Tuncer ile oğlu İsa tarafından gömüldüğünü anlattı. Torunu Melike`nin de ispirto içirildiği için öldüğü ve kefenlenip Tuncer ve eşi Emine ile Ayşe Melek Palu tarafından Sakarya Kusça köyü yakınlarında toprağa verildiğini aktardı.

Benzer ifadeleri ailenin diğer fertleri de verdi. Kocaeli Emniyet Müdürlüğü ve Sakarya Emniyet Müdürlüğü anne ve kızın gömüldüğü söylenen alanlarda çalışma yaptıysa da herhangi bir delile ulaşamadı. Bu dönemde açılan soruşturma dosyası bir süre sonra ailenin ifade değiştirmesi ve kayıplarla ilgili herhangi bir somut bulguya ulaşılamaması nedeniyle ilerleyemedi. Bir süre sonra da dosya takipsizlikle sonuçlandı.

2 kişinin cinayet şüphesiyle kayıp olduğu, bilinen 4 çocuğun tecavüz dahil istismara uğradığı olaylar zinciri bir türlü aydınlatılamazken failler de herhangi bir ceza almadı. Kapanan dosyayla birlikte suçlular da serbestçe yaşamlarını sürdürmeye devam ettiler.

Olayların üzerinden yaklaşık 5 yıl geçmişti ki, avukatlarının da yönlendirmesiyle aile Müge Anlı`ya başvurarak 21 Aralık Cuma günü anne Hava Palu ile oğulları İsa ve Fatih Palu canlı yayında ablaları Meryem Tahnal ile kızı Melike Tahnal`ın bulunmasını istediklerini söylediler.

24 Aralık Pazartesi günkü yayında ise ailenin Melike`yi verdiklerini iddia ettikleri amca Halit Tahnal ile Palu ailesinin diğer kızı Emine Ustael ve kocası Tuncer Ustael de konuk oldular. Enişte Turcer Ustael, hakkında 5 günlük infaz kararı olduğu için reklam arasında polisler tarafından gözaltına alınarak Metris Cezaevine götürüldü.

Yaklaşık 3 hafta boyunca süren yayınlar sırasında görgü tanıkları, başta enişte Tuncer Ustael olmak üzere aileyle ilgili çok sayıda suçlamada bulunuldu. Yine 28 Aralık Pazartesi günü enişte Tuncer Ustael canlı yayında Meryem Tahnal`ın cesedinin gömüldüğü yeri bildiğini ve göstereceğini söyledi. Bunun üzerine Kocaeli Emniyeti, işaret edilen yerde ceset arama çalışmasına başladı.

Müge Anlı`nın yayınını ihbar kabul eden Kocaeli Emniyet Müdürlüğü ve Körfez Cumhuriyet Savcılığı, Meryem Tahnal ve kızı Melike ile ilgili soruşturma dosyasını yeniden açmaya karar verdi. Yine program sırasında ortaya çıkan çocuklara yönelik istismar bulguları nedeniyle Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Tuncer Ustael hakkında suçduyurusunda bulundu.

9 Ocak Çarşamba günkü yayında ortaya çıkan bilgiler ışığında Kocaeli Körfez Cumhuriyet Başsavcılığı 'kasten adam öldürme suçlamasıyla' 7 kişi hakkında gözaltı kararı verdi. Tuncer Ustael ve eşi Emine Ustael, televizyon stüdyosunda gözaltına alınırken, ailenin Kocaeli`deki evinde ise ailenin diğer üyeleri gözaltına alındı. Sorguları tamamlanan 7 şüpheli, 13 Ocak Pazar günü savcılık tarafından nöbetçi mahkemeye sevk edildi. Mahkeme, olaylar sırasında cezaevinde bulunan baba Harun Palu`yu serbest bırakırken diğer 6 kişinin tutuklanmasına karar verdi.

Dolayısıyla bir televizyon programının Palu ailesi olayında da topyekün devletten daha etkili iş çıkardığına şahit olduk. İnsanlar son umut olarak medyaya gidiyor. Müge Anlı ve ekibi gibi dikkati programlar yapanlar da sonuca ulaşıyor.

Devlet yetkilileri de ancak olayı medyadan izledikten sonra taraf olarak gerekenleri yapma çabasına giriyor.

Bir tek Palu ailesi olayından bile savcı, jandarma, polis ve hatta mülki idare amirlerimizin gerekli dersi çıkartmasını umuyoruz.

Müge Anlı`yı Palu ailesi başarısından dolayı da tebrik ediyor, yetkililere bir suçşebekesinin nasıl çökertildiğini öğrettiği için de 'pek şanlı' bulduğumuzu ifade ediyoruz.