Hattat Mustafa Pekşen ile gerçekleştirdiğimiz e-mülâ katın üçüncü ve son bölümüyle yeniden huzurlarınızdayız.

50 yaşından sonra hüsn-i hat tedrisatına başlayan ve geride kalan 11 yılda yazı âlemine kendi mihverinde iz, ses ve râyiha bırakan muhatabımıza İttifak gazetesi camiası nezdinde sağlık ve âfiyet niyaz ediyoruz. Cenâb-ı Hakk, yazdığı harfler adedince kendisine, aile-i efrâdına rahmet, mağfiret eylesin, bizleri ve bu satırların okuyucularını da nasibdâr eylesin. Â min&hellip  

İbrahim Ethem Gören: Depremzede bir hattatımız olarak 2023 Depremi Bağış Müzayedesi ne bir eserinizle destek oldunuz. Buradan hareketle sanatkârın cemiyete karşı sorumluluklarını da müzakere edelim...

Mustafa Pekşen: Depremzedelerimize yardım için yapılan Hüsn-i Hat Eseri Bağış Kampanyasına bu eserimle katıldım. Bu ulvî organizasyonda emeği geçen herkese şükranlarımı sunuyorum. 

`height=
Hattat Mustafa Pekşen

Malumunuz Devletimiz tüm depremzedelere ilk ve acil ihtiyaçlarının karşılanması için 10 bin TL. nakdî yardım yaptı. Hatay Belen&rsquo de ağır hasar görev ve sürekli ikamet ettiğimiz müstakil evimiz eşimin adına. Eşim Devletimizin verdiği bu yardımı önce aldı.  Devletimiz var olsun.

 min.

Bu fakir de devletimizin âfet bölgesindeki vatandaşlarımıza ivedilikle takdim ettiği 10 bin liralık destekten ilham alarak Bağış Müzayedesine gönderdiği sülüs yazı için 10 bin TL. bedel takdir etti.

 lâ&hellip

Hayırsever bir vatandaşımız mezkû r eserimizi 24.000 TL ye satın alarak adımıza AFAD a bağışlamış. 

Aliyy&rsquo ül-âlâKerim&rsquo ül-Mevlâ&hellip

Bu durum bizi ziyadesiyle mutlu etti. Hayırsever tüm kardeşlerimizden Rabbim ebeden razı olsun ve hayırlarını kabul etsin.

 min.

Sanatkârların cemiyete müteveccih sorumluluklarına dair neler söylemek istersiniz?

Hangi sanat dalında olursa olsun, tüm sanatkârlarımızın cemiyete karşı elbette sorumlulukları vardır. Bunların başında, böyle afet ve sıkıntılı zamanlarda, yapılacak yardım ve hayırda yarışma kapsamında topluma örnek olmak, insanlarımızın yaralarının sarılmasına katkı üretip sair vatandaşlarımızın da teşvik edilmesini temin edecektir.

Hele, amacı tamamen Hakk&rsquo a hizmet olan hüsn-i hat sanatıyla meşgul olan hattatlarımızın, hayırda hizmete öncülük etmeleri bizleri ziyadesiyle memnun etmektedir. Allah hepsinden ebeden razı olsun.

`İnsana sadakat yaraşır görse de ikrah.'

 min&hellip Ziya Paşa ya rahmet olsun. Ü stad ın `İnsana sadakat yaraşır görse de ikrah. Yardımcısıdır doğruların Hazret-i Allah' mısra-ı bercestesini celî sülüs kaleminizle kâğıdın müşfik yüzüne aktardınız. Bu yazının -sanırım yarışma yazısı-  hikâyesini de konuşalım.

Türk dünyamızın ünlü fikir insanı ve mütefekkiri Ziya Paşa nın       arz ettiğiniz beyti sanırım bir Hadis-i şerifin mısralaşmış halidir ve günümüzde içtimai hayatta en çok muhtaçolduğumuz bir haslettir.

Ziya Paşa nın gönül diline tercüman olup merhumun bu beyitle ne demek istediğini Rakım Mesleği nin bir ferdi olarak nasıl telif edersiniz?

`height=
Sülüs yazı-Hattat Mustafa Pekşen

Ben bu eseri Kültür Bakanlığımızın 2019 yılı yarışması için yaklaşık 3-4 aylık bir emek sonucu hazırlamıştım. Bu eseri hazırlarken büyük bir heyecan da hissetmiştim. 

Hangi cihetle?

Bir defa mesajı çok güzel ve dahi net. Günümüzde ictimai hayatta en çok ihtiyaçduyduğumuz ama maalesef yerine tam getiremediğimiz 'Doğruluğu' tebliğ ediyor.

Kelâmın bu yerinde Adanalı Ziya Paşa&rsquo nın ardından, 'Müstakim ol Hazret-i Allah utandırmaz seni' diyen Diyarbakırlı Mehmed Said Paşa&rsquo yı da rahmetle yâd edelim&hellip  

İbrahim Ethem Bey şu an, Hû d Sû resi&rsquo nin 112&rsquo inci âyet-i celî lesi aklıma geldi. Bu âyette Rabbimiz, Efendimize 'Emrolunduğun gibi dosdoru ol' buyurmakta. Hitap, Efendimiz Aleyhisselâm&rsquo ın şahsında tüm ümmetedir. Şu günlerde bu ilahi emre uymaya o kadar çok ihtiyacımız var ki! Nitekim bahsettiğiniz üzere Mehmed Said Paşa da mütemadiyen aynı yere, Hû d Sû resi&rsquo nin mezkû r emrine nazarla cemiyetimizi doğruluğa, istikamet üzerine olmaya davet ediyor. 

Günümüzde yaşadığımız âfetler ile ictimai hayatta şahit olduğumuz bazı olumsuzluklar hakkında birkaçmütâlaama müsaade buyurunuz. 

Meydan sizin Mustafa Bey!

Malumlarınız, Devlet büyüklerimiz ile birçok ilim adamımız bu büyük âfeti '100 Yılın  feti' olarak nitelendirdi. Gerçekten âfet ve yıkım çok büyük. 6 Şubat 2013 günü 9 saat arayla yaşanan Kahramanmaraş merkezli 7.7 (7.8 diyen bilim insanları da var) ve 7.6 büyüklüğündeki iki deprem ile devamında yaşanan 5 ve 6 ölçeğinin üzerindeki birçok deprem, başta benim memleketim Hatay ili olmak üzere 11 vilayetimizi derinden etkiledi. Bu illerden Hatay, Kahramanmaraş ve Adıyaman ilimizdeki âfet ve yıkımın had safhada olduğu da görülüyor. 

Maalesef&hellip  feti takip eden günlerde bölgede iki hafta kadar kaldım ve bahsettiğiniz üçildeki yıkımları ve depremzede kardeşlerimize tesirlerini ayn&rsquo el-yakî n müşahede ettim.

Devletimiz en az 13.5 milyon insanımızın depremlerden etkilendiğini ve birçok insanımızın da civar illerdeki yakınlarının yanına veya Devletimizin gösterdiği yurt ve meskenlere yerleşmek üzere bölgeden göçettiğini görüyoruz.

`height=
Hat-Mustafa Pekşen, Minyatür-Serpil Demirağ

Ya kalanlar&hellip 'Gitmek mi zor, kalmak mı?' sualine bir türlü cevap veremeyenler!

Kalanlar ya mücavir alanlardaki ve köylerdeki yakınlarının yanına yerleşti ya da Devletimizin ve necip milletimizin yardım ve destekleri ile kurulan çadırkentlere ve konteynırkentlere yerleştirildi.

Şimdi burada iki hususa dikkatlerinizi çekmek istiyorum. 

Dinliyorum&hellip

Büyüklerimiz 'Ne oldum deme, ne olacağım de' buyurmuşlar.  Geride kalan 10 küsur yılda komşumuz Suriye&rsquo de yaşanan büyük zulüm ve savaşlar nedeniyle ülkemize sığınan muhacirlerin yaşadığı sıkıntı ve felaketlerin bir benzerini şimdi bizim insanımız yaşıyor. İlk yıllarda onlar da çadırkentlerde yaşamaya çalışıyorlardı, şimdi de bizim insanlarımız aynı durumda.  

  Mustafa Pekşen: 'Ensar ruhu' yaşıyor.

Bir zamanlar mütedeyyin ve hayırsever vatandaşlarımız göçmen kardeşlerimize, muhacir sığınmacılara bir nevi 'Ensar' ruhuyla kucak açarken vatandaşlarımız 'Evim Yuvan Olsun' kampanyası dâhilinde evlerini âfetzedelere açtı.  Hâsılı, her şeye rağmen 'Ensar ruhu' yaşıyor. 

Maamafih, maatteessüf toplumun bir kısmı ise &ndash ne yazık ki- felaketi ranta ve fırsata çevirmeye çalışıp, evsiz ve barksız kalan insanlara evlerini fâhiş fiyata kiralamaya çalışıyor. TV lerde sürekli bu ve benzeri haberleri izliyoruz. Önceki yıllarda Elazığ ve İzmir depremlerinde de benzer haberler çıkmıştı. Ancak şimdi bu haberler zirve yaptı.

Devletimiz, Savcılıklar ve Maliye Bakanlığı yetkilileri aracılığı ile bu fırsatçılığı önlemeye çalışıyor, ama ne kadar önlenebilir? Bunu ancak vicdanlardaki Allah korkusu önleyebilir.

 mennâ&hellip

İbrahim Ethem Bey, bizlere ne oluyor! İslam&rsquo ın bayraktarlığını yapmış Aziz Türk Milletinin bazı fertleri bu hale nasıl geldi? Dinimiz bizleri 'kardeş' ilan edip bir vücuda benzetmemiş miydi? Vücuttaki bir uzuv rahatsız olunca, vücudun tamamı rahatsız olmaz mı? 'İnsanların en hayırlısı insanlara faydalı olanı' değil mi? 'Birbirinizi sevmedikçe gerçek anlamda mü&rsquo min olamazsınız'ı ne zaman unuttuk!

Cemiyetimizin yaraları derin, çok derin maalesef!

Rabbimden, âfetleri topyekû n uyanışımıza tebdil etmesini niyaz ediyorum.

`height=
Mustafa Pekşen, yazı hocası Kadir Sakoğlu ile birlikte...

Son olarak okuyucularımıza nasıl bir mesaj iletmek istersiniz?

Hüsn-i hat sanatı çok kutlu ve kadim bir ecdad sanatıdır. Resme ilgisi olan gençkardeşlerime bu sanatı hararetle tavsiye ederim. Çünkü resim kabiliyeti olan kardeşlerimiz yazı sanatını daha kısa zamanda öğrenip daha kolay yazabiliyor. 

Bir kez daha geçmiş olsun dileklerimizi iletiyorum Mustafa Bey, var olunuz&hellip

Teşekkür ediyorum İbrahim Ethem Bey. 

`height=
Mustafa Pekşen, Türk hat sanatının mümtaz şahsiyetleriyle...

-BİTTİ-

İbrahim Ethem Gören-Yazı No: 480