Yeni Cami Hünkâr Kasrı geleneksel sanatlarımıza ev sahipliği yapmaya sanatkârları ve sanatseverleri misafir etmeye devam ediyor. Tarihi mekânda, İTO`nun hamiliğinde birbirinden güzel sergi ve sanat etkinlikleri düzenleniyor.

Hünkâr Kasrı, 8 Kasım Perşembe günü klasik ebruda önemli kazanımlar elde eden bayan sanatkârlarımızın dolayısıyla 'doğru' ebruculuğumuzun hizmetine âmâde kılınarak Nakş-ı Ber-Ab isimli ebru sergisinin açılışına ev sahipliği yaptı. Şu cümlenin altını çizsek sezadır: 8 Kasım 2018 Perşembe, Türk ebruculuğu için tarihi günlerden biri oldu. Yeni Cami Hünkâr Kasrı nda, her biri hünkâr makamında birbirinden âlâ ebrular Nakş-ı Ber-Ab da sergilenmeye başladı.

`height=
Sergi Açılışından

Klasik Türk ebruculuğunun hamisi, hocaların hocası Alparslan Babaoğlu nun, herbiri ustalık vasfını haiz talebelerinin yanı sıra, İTO Başkan Yardımcısı İsrafil Kuralay ve İTO Genel Sekreteri Doç. Dr. Nihat Alayoğlu nun kurdelasını kestikleri sergi, Şeyh Sadık Efendi ile başlayan, Özbekler Tekkesi postnişini Hezarfen İbrahim Edhem Efendi ile gelişen, Ü stad Necmeddin Okyay ile kemâl mertebesini arayan ve nihayet Hz. Hüdâyi nin türbedarı Mustafa Düzgünman Hoca ile üslup kazanan Türk ebruculuğunun günümüzde 'doğru/klasik' örneklerinin sergilenerek, cemiyet içerisinde dal budak salma sevdasına kapılan 'yanlış ebru' algısının düzeltilmesi yönünde hamle çapında bir adım olarak telakkî edilmeli.

'Nakş-ı Ber-Ab' nakışlı su suyun üzerine nakış atmak demek. Ebru, bizatihi suyun üzerinde nakış yapmak değil mi! Ebru, bizatihi mükâşefe sanatı ebrucu da bir nevi kâşif değil mi! Haddizatında ebru yapmak zâhirde suyun üzerini nakşederek, güzellikler içerisinde hakikatin yansımalarını aramak, kendini bulmak, nefsini ve Rabbini bilmek değil mi! Ebrunun sırrı bu olsa gerektir. Selâm olsun ebrunun sırrını keşfedebilenlere!

'Nakş-ı Ber-Ab'da ebru hocası Uğur Taşatan`ın talebeleri Kübra Karayaka ve Dilek Kayır`ın ebruları sanatseverlerin ilgisine sunuluyor. İlk sergi ilk ortak sergi, sanatkârların ebru sanatında aldıkları yola, kat ettikleri mesafeye, nasiplerine düşen sırrın mikyasına işaret etmesi açısından hem kendileri hem de sanat camiamız açısından önemli.

Ebrucu Uğur Taşatan Bey in talebeleri Kübra Karakaya ve Dilek Kayır ın ebrularına dikkatlice bakanlar battal ebrularda Alparslan Babaoğlu ndaki azmi çiçek ebrularında Düzgünman Ü stad daki tevekkülü temâşâ ediyor.

Dilek Kayır Ebru İcarezi`height=
Dilek Kayır ın Ebru İcazeti

Değerli okuyucum, oldukça yoğun geçen bir günün sonunda 'iyi ki gitmişim' dediğim, hamle çapında bir sanat etkinliğinden söz ediyorum.

Kübra Karakaya ve Dilek Kayır ile birlikte gezdiğimiz sergi, İstanbulluları ve yolu İstanbul`a düşenleri, Şeyh Sadık Efendi nin (ks) vefat tarihini baz alıp söyleyecek olursak geleneksel Türk ebruculuğumuzun 172 yıllık serüvenine tanıklık etmeye davet ediyor.

`height=
Kübra Karakaya nın Ebru İcazeti

Kayır ve Karayaka`nın teknelerinden geçen 22`şer adet ebru levhası, hocaları Uğur Taşatan, onun hocası Alparslan Babaoğlu ve onun da hocası Mustafa Düzgünman`ın ebrularıyle birlikte, bir arada sergileniyor.

`height=
Ebrucu Dilek Kayır

Hünkâr Kasrı nda, 'Destû r Yâ Hazret-i Ü stâd' ile başlayan ve 'Allah Allah illallah' ile devam edip giden latif bir zikri terennüm ederek el ele tutuşan, yan yana sıralanan Dilek Kayır ın, Kübra Karakaya nın, Uğur Taşatan ın, Ebrucu Alparslan Babaoğlu`nun ve cümlesinin üstadı Mustafa Düzgünman hocanın ebruları incelendiğinde Türk ebru sanatındaki istikamet ortaya çıkıyor ve bu istikamet, eskilerin 'Müstakim ol utandırmaz Hz. Allah seni' sözüyle bitamamiha ifadesini buluyor.

Çok şükür, klasik ebruculuğumuz silsile bozulmadan, şekil, mahiyet, mânâ ve şahsiyet kaybetmeden, emin ve ehil ellerde mavera yolculuğunu devam ettiriyor.

`height=

Gün geliyor talebeler hocalarını geçiyor, Ahilik ve fütüvvet ahlâkını özümseyen hocalar ise bu keyfiyetten ziyadesiyle mes`ud ve bahtiyar oluyor. Biz dahi söz konusu bahtiyarlığa tanıklık etmek üzere Hünkâr Kasrı`ndaki yerimizi aldık ve artık kendine gönül rahatlığıyla ebrucu diyebileceğimiz Dilek Kayır ile hasbihal ederken tekne refiki Kübra Karakaya ile ankaribuzzamanda bir röportaj için sözleştik.

Şimdi kelâmı, Dilek Kayır ın bu satırlarının yazarının suallerine verdiği cevaplara bırakalım...

Dilek Hanım öncelikle serginiz hayırlı, mübarek olsun. Sizi tanıyabilir miyiz?

Çok teşekkür ederim. Elbette, öncelikle bu güzel sohbet için teşekkür ediyorum. Aslen memleketim Malatya olmakla birlikte, 1978 yılında İstanbul`da doğdum. Bakırköy İmam Hatip Lisesi`nden mezun olduktan sonra, 1996 yılında evlendim. İki çocuk annesiyim. Şu an 'Kültürel Miras ve Turizm' bölümünde öğrenimime devam ediyorum.

Geleneksel sanatlarımızdan ebru ile nasıl tanıştınız?

Geleneksel Türk İslâm sanatlarımızla, Uygulamalı Türk İslam Sanatları Kütüphanesi`nde tanıştım. Hüsn-i hat derslerine başladım, dört yıl devam ettim. Şu anda da Ceyhun Öydem Hocam ile meşklere devam etmekteyim.

Ebru sanatına ilgim vardı ve izlemeyi severdim. Aslında hocama talebe olmadan önce birkaçyerde ebru denemeleri yaptım. Lakin o yaptıklarımın ebru olmadığını anlamam çok uzun sürmedi. Biraz araştırma yaptıktan sonra şükür ki, Uğur hocamı buldum ve beraber meşke başladık. Benim için milat diyebilirim. O günden sonra önceliğim ebru sanatını öğrenmek, hakkı ile yapabilmek ve günün birinde öğretebilmek oldu.

2011 yılında Hocam Uğur Taşatan ile derslere başladık. 2018 yılına kadar Uğur hocam ile çalıştım ve 18 Mart 2018 tarihinde de Uğur hocamın ve Alparslan hocamın imzaları ile icazetnamemi aldım.

Yedi yıldır Beylikdüzü Halk Eğitim Merkezi`nde de usta öğretici olarak görev yapıyorum.

`height=
Serginin ev sahipleri Dilek Kayır ve Kübra Karakaya ile

Türk ebrusu Hünkâr Kasrı`nda;

Serginizin içeriğinden bahseder misiniz? Nasıl hazırlandınız?

Sergimizde Mustafa Düzgünman, Alparslan Babaoğlu ve Uğur Taşatan Hocalarımıza ait ebrular ile beraber, arkadaşım Kübra Karakaya ile birlikte toplan 51 adet eser yer almaktadır. Geleneksel Türk ebrusunda dünden bugüne icra edilmiş ebru çeşitlerinin tümüne yer vermeye çalıştık.

Serginizin açılış amaçları nelerdir?

Bir gün çalıştığımız ebruları arkadaşım Kübra Karakaya ile birlikte hocamıza göstermeye gittik Uğur Hocam o gün ebrularımızı inceledikten sonra 'Etrafımızda geleneksel Türk ebrusu adı altında yapılan, ancak geleneğe ait olmayan pek çok ebru görüyoruz, gelenekli Türk ebrusunun nasıl olması gerektiğini ve ne denli bir ilerleme kaydettiğini insanlara göstermek lazım. Bu sebeple bize sergi açmamız gerekiyor' dedi. Hocamızın bu takdir ve teşvikinin akabinde çalışmaya başladık.

Hocalarımızdan öğrendiğimiz şekliyle, Geleneksel Türk ebrusuna ait örnekleri doğru şekli ile sanatseverlerin beğenisine sunabilmek bu sergiyi açmamızdaki gayemizdir.

`height=
Sergi Eserlerinden

Ebrularınızın, hocanızla, hocanızın hocasının ve onun da hocasının ebrularıyla birlikte sergileniyor olması halet-i ruhiyenize nasıl yansıyor?

Ustalarımızın eserleri onların gönüllerinin birer yansımasıdır. Eserlerinin burada sergileniyor olması bize manevi anlamda güçve huzur veriyor. Hocalarımızın ebruları geleneğin ne şekilde aktarıldığının ve ne şekilde geliştirildiğinin örneklerini teşkil ediyor.

Hocanızın hocası Alparslan Babaoğlu da ilk serginizde sizleri yalnız bırakmayarak heyecanınıza ortak oldu, kurdeleyi kesti. Şüphesiz Alparslan Babaoğlu`nun klasik ebruculuğumuza büyük hizmetleri var. Bunlar sizde, eserlerinizde ve Nakş-ı Ber-Ab`da nasıl yansıma buldu?

Öncelikle Alparslan Babaoğlu hocama müteşekkirim. Başından sonuna kadar her adımımızda bizimle olduğu, evinin kapılarını açtığı ve bu hazırlık sürecinde izlememiz gereken yolu tek tek izah edip yol gösterdiği için, kendisine sizin de vasıtanızla teşekkür ediyorum.

`height=
Sergi Eserlerinden

Geleneksel sanatlar meşkle öğrenilir

Gelenekli sanatlar meşk usulü ile öğrenilir. Bu sebepten hocalarımızın eserlerini kendimize referans edinerek çalışmalar yaptık. Hem de onlardan bu işin edebini, âdâbını, ahlâkını öğrenmeye çalıştık. Sergiye hazırlanırken de düsturumuz hocalarımızın çizgisinde o yolda olduğumuzu ifade etmekti. Dolayısıyla çalışmalarımız az önce arz ettiğim gayemiz doğrultusunda ilerledi. Geleneksel Türk ebrusuna ait tüm ebru çeşitlerini çalışıp sanatseverlerin beğenisine sunmaya gayret ettik.

10 yıldır ebru çalışıyorsunuz. Ebru size ne öğretti?

Ebru sanatı bana gayreti olmayı, azimle çalışıp sabır gösterince sonuca ulaşılabileceğini gösterdi. Ustasız ebru yapılamayacağını, ne olursa olsun bir hocanın size yol göstermesi gerektiğini öğretti.

`height=
Sergi Eserlerinden

Uğur Hoca`dan neler öğrendiniz?

Hocam ile meşke başlamadan önce Geleneksel Türk ebrusuna dair pek fikrim yoktu. Daha önce de söz ettiğim gibi bazı yanlış deneyimlerim oldu. Hocamın kapısına gittim, 'Ebru öğrenmek istiyorum' dedim, hocam, 'Eyvallah buyurun, bir oturup konuşalım' dedi. Bana önce gelenekten, sonra usta-çırak münasebetinden söz etti. Gidilecek yolu gösterdi. Ustaların izinden gidileceğini vurguladı. 'Tamam ise tekne başına' dedi. 'Eyvallah' dedim ve başladım. O gün bu gündür yedi yıldır şükür tekne başındayım. Sonrasında hocamı izledim. Nasıl talebe olunur? Usta çırak ilişkisi nasıldır öğrenmeye çalıştım. Söylediği her söze kulak kesilip dinledim.

Hocanız sizin ailenizdir

Bu sanatların en güzel yanı, hocanızın size sadece ders veren olmaması, sizi yavaş yavaş işlemesi, her sorununuzla ilgilenmesi, yanlış yapsanız dahi sabırla doğruyu göstermesi, pes etme noktasına geldiğinizde 'Biraz daha gayret, olacak' deyip şevklendirmesi, daima yüreklendirmesidir. Hocanız sizin ailenizdir. Buradan yine sizin vasıtanızla hocam Uğur Taşatan`a teşekkürü borçbilirim. Ü zerimizde emeği çoktur. Sergi sürecinde desteğini bir an olsun esirgemeyen kıymetli hocama, talebesi olmaktan mutlu olduğumu ve daima yolunda olduğumu belirtmek isterim. Niyazım hocamın da razı olmasıdır.

Bahsettiğiniz kazanımlar doğrultusunda doğru ebruyu nasıl tarif ediyorsunuz?

Ebru sanatı görünenin aksine oldukça meşakkatli bir sanat. İcrası oldukça zor. Suyun üzerine nakşetmeye çalışıyorsunuz. Ortamın ısısından tutun, çalıştığınız ortamın temiz olmasına kadar her şeyin hazır ve düzenli olması gerekiyor. Dolaysıyla tozdan dahi etkilenen bu sanatın icrası hiçde kolay değil. Toplumumuzda oluşan bir yanlış algıyı düzeltmek adına belirtmek isterim ki fırçaya boyayı alıp su üzerine boyaları serpiştirmek ve adına ebru demek bu sanata yıllarını vermiş ecdada saygısızlıktır.

Türk ebrusu geleceğimizdir

Geleneksel sanatlarımızın tümü, bizim sahip olduğumuz değerlerdir. Geçmişimiz, bu günümüz ve dahi geleceğimizdir.

Bunların yanı sıra dikkatleri çekmek istediğimi bir diğer husus da çiçekli ebrulardır. Çiçekli ebrular Necmettin Okyay tarafından yarı stilize bir şekilde Türk ebrusuna kazandırılmıştır. Bu çiçeklere üstat Mustafa Düzgünman hocamız papatyayı ilave etmiştir. Her iki usta ebrucu da Türk sanat geleneğini bilerek perspektif, derinlik üçboyutluluk algısı oluşturacak unsurlardan kaçınmışlardır.

Ebruculukta iki boyutluluk esastır

Yani bizim sanat geleneğimizde bu yoktur. İki boyutluluk esastır. Zira bizim gelenekli sanatlarımızda İslami hüviyet vardır. Ve bunun gereği olarak, Allah`ın mükemmel bir şekilde yarattığı güzellikleri birebir resmetmek değil güzeli aramak ve ona yaklaşmaktır esas olan.

Sizin ilave etmek isteğiniz hususlar nelerdir?

Bu sanata gönül verip öğrenmek arzusunda olanlara, evvela çok iyi araştırıp, işi ehil ellerden öğrenmelerini naçizane önerebilirim.

`height=
Sergi Eserlerinden

Son olarak okuyucularımıza nasıl bir mesaj iletmek istersiniz?

Hocamın  hocasının hocası  Ü stad Mustafa Düzgünman`ın (ks), şu sözü üzerinden mesajımı aktarmak isterim. 'Ebru nihayeti olmayan bir renk cümbüşüdür'. Diz çöktükçe ebru teknesinin önünde her defasında nihayetsiz renk kombinasyonlarının sizi alıp götürmesi diye bir gerçek var. Ve siz bu gerçeği ilklerinize kadar hissedersiniz. Mustafa Düzgünman üstadın bu sözü ile bu hakikati seneler evvelinden, bugün ebru yapanların yüreğine fısıldamıştır. Bizler de hocalarımızın yol göstermesi ile bu fısıltının cezbesine kapılanlardanız. Ebrunun hiçbir zaman son bulmayacak renk cümbüşünün cezbesine kapılmak isteyenler, ebru sanatını geleneğe uygun olarak icra eden ustaların elinden meşk ederek öğrenmelidir.

İlginiz için teşekkür ediyorum.

Ben de bu güzel sohbet için size teşekkür ediyorum.